Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir yıl kaldı ve bir yıl, siyasette kısa bir süre. Bu yazımda toplumsal durumumuza ve ihtiyaçlarımıza, bu ihtiyaçlara en etkili cevabı vereceğine inandığım Mansur Yavaş özelinde değinmek istiyorum.
Türk toplumu yirmi yıldır bir cendereye sokuldu. Kendi gibi düşünmeyen ve yaşamayanı neredeyse ikinci sınıf insan yerine koyan iktidar Fetöcülerle omuz omuza vererek devletin içindeki kadroları dönüştürdü, Fetöcüler darbeye kalkınca 17-25 Aralık tarihlerini milat göstererek kendini aklamaya çalıştı . Atatürk sevdalısı insanlar yirmi yıldır kendilerini baskı altında hissediyorlar. “Milliyetçiliği ayaklarımız altına aldık” diyerek Türk milliyetçiliğini aşağıladılar, bununla da kalmayıp yıllardır okunan andımızı yasakladılar, kamu kurumlarındaki T.C ibarelerini kaldırdılar. Baskılar sonucu toplum Gezi direnişiyle itirazını haykırdı, Geziciler'e “çapulcu”, Gezi'ye “kalkışma” deme cür'etini gösterdiler. Bunca baskıya maruz kalan toplum barut fıçısı gibi. Yaşanan son ekonomik felaketle birileri zenginleşirken geniş halk kitleleri karnını doyurmaya çalışıyor. Ne yazık ki toplumsal bir kaosun eşiğindeyiz. Bu seçimlerde de Cumhur İttifakı kazanırsa toplumu daha zor günlerin beklediğini düşünüyorum.
Bu durumda bize hem seçimi kazanacak hem de yirmi yıllık toplumsal yaraları tedavi edebilecek bir aday lazım. Bence bu aday da Mansur Yavaş’tır.
Mansur Yavaş’ı nasıl tanırız?
Sakin bir mizaca sahiptir. Mütevazıdır. Sadece işine odaklanır ve en doğru şekilde yapmaya çalışır. Haksızlık, talan, vurgun karşısında susmaz; reaksiyonunu hukukçu olmasının kazandırdığı adaleti arama duygusuyla gösterir. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra önceki dönemlere dair yolsuzluk ve usulsüzlük dosyalarını yargı ve halkla paylaşmıştır. Sakinliği ve mütevazı tavrı; kavga, gerilim ve kibirden artık yaka silken Türk halkının tamamına iyi gelecektir. Devamlı halka dokunan, halkla temas halinde biri olduğu için toplumsal sorunlara hakimdir ve çözüm önerilerine sahiptir. Seçimleri kazandığında güven veren devlet adamı duruşuyla piyasalar ilk günden rahatlayacak, liyakatli Millet İttifakı kadrolarıyla ekonomi düzelme yoluna girecektir.
Güçlendirilmiş parlamenter sistemin Cumhurbaşkanı tanımına en uygun adaydır. Kibir, şov ve şatafattan uzak yaşam tarzıyla tıpkı Belediye Başkanıyken “sadece” işini yaptığı gibi, Cumhurbaşkanı olduğunda sorumluluklarını yerine getirecek, tek adamlaşmayacak, yeni bir Erdoğan olmayacaktır.
Belediyede olduğu gibi devlet yönetiminde de talana ve soyguna izin vermeyecek, yapılan yolsuzlukların hesabını yargı yoluyla soracaktır.
Kazanma olasılığı en yüksek adaydır. Toplumun her kesiminden (Cumhur ittifakı seçmeni dâhil olmak üzere) oy alacak kapasiteye sahiptir. Bunu kazandığı belediye seçimlerinde göstermiştir. Adaylığını açıkladığında “hırpalanma” riski en az adaydır, çünkü zayıf karnı yoktur.
Millet İttifakı'nın adayı henüz belli değil, yanlış bir adayla maceraya atılmak Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürecektir. Toplumun önemli kısmının Yavaş’ın adaylığını desteklediğini biliyorum. Ancak birçok insan çeşitli nedenlerle bunu iade etmekten çekiniyor. Özellikle CHP seçmeni Kılıçdaroğlu’nun adaylığını açıklayacağını düşündüğü için suskun kalıyor. Ben bu konuda herkesin sesini duyurması gerektiğini düşünüyorum. Herkesin sesini duyuracağı alan da sosyal medyadır. Sosyal medya yoluyla Mansur Yavaş’ın adaylığı güçlü bir sesle dillendirilmeli, beklenti açıkça ortaya konmalıdır. Altılı masa halkın güçlü beklentisine kayıtsız kalmaz, arkasındaki halk desteğiyle Mansur Yavaş’ı aday gösterir.
Artık susma değil, konuşma zamanı.
Mansur yavaş topluma iyi gelecek, oturacağı makama yakışacaktır...