Son iki mahalli seçimin galibi, Meral Akşener’dir.
Bu görüşüm ilk anda bu konularda kafa yoranlara çok anlamsız gelebilir. Analizi tersten yaptığımızda haklı bir tez olduğu kanaati; çoğumuzda oluşacağına inanıyorum.
Hatırlatmakta fayda var. İYİ Parti, MHP’nin AKP’ye yanaşmasından rahatsız olan MHP’li ülkücülerin ağırlıkta olduğu; geniş merkez sağ yelpazeyi kucaklayan bir parti olarak kurulmuştur.
Zamanla kuruluş amaçları doğrultusunda milliyetçi, muhafazakâr, Atatürkçü bir çizgide çözüm odaklı görüşleri ve çalışmalarıyla -merkez sol dahil- kitleleri bünyesinde toplamayı, halkla yakın temas kurmayı, vatandaşlara dokunabilmeyi başarmış bir partidir.
Girdiği ilk genel seçimde (2018) CHP ile ittifak yapmış ve yüzde on civarında oy almıştı. Bir yıl sonra yapılan Mahalli İdareler seçiminde yine CHP ile ittifak yaparak, kendisi Belediye Başkanlığı sayısında fazla bir başarı gösteremediği halde, CHP 2002 yılından beri girdiği genel ve mahalli seçimlerde AKP karşısında kaybetmesine rağmen; 2019 yılında yapılan mahalli seçimlerde, İYİ Parti'nin desteği ile Ankara, İstanbul, Adana dahil Büyükşehir Belediye Başkanlıklarının çoğunu kazanmıştı.
Bu seçimlerde İYİ Parti'nin aldığı oyu çıkarırsak, İzmir, Eskişehir hariç hiçbirinde CHP’nin seçimi kazanamayacağı görülüyordu.
İYİ Parti ise bırakın, Büyükşehiri il belediye başkanlığı bile kazanamamıştı. Toplam kazandığı belediye başkanlığı sayısı 18 idi.
Benim analizim: O seçimde İYİ Parti mensupları ittifak yaptıkları bütün yerlerde; CHP adaylarına tam destek verdiği halde, CHP’li seçmen İYİ Parti'nin adaylarına aynı oranda destek vermemiştir. Balıkesir, Denizli, Manisa’nın kayıp edilmesi bu yüzdendir. Benim bulunduğum komşu ilçe Espiye’de de aynı durum yaşanmıştır.
Millet İttifakı'nın mahalli seçimlerdeki başarısı İYİ Parti'nin seçim ortamına girmesiyle olmuştur.
Kısaca 2019 yılında yapılan mahalli seçimlerin kazananı İYİ parti ve Genel Başkanı Meral Akşener’dir.
İYİ Parti bu durumdan çok rahatsız olmamış, yenilmeyen Cumhur İttifakı ilk defa yenilgiyi tatmış, CHP’nin de kendine güven gelmiştir. Bu ittifak ve güven ortamıyla Cumhurbaşkanlığı seçimine bütün partiler ittifak içinde çalışmalarına başlamışlardır.
2019 mahalli seçimlerinden sonra İYİ Parti sunduğu çözüm odaklı inandırıcı çalışmaları halkta karşılık bulmuş; o zamanki kamuoyu yoklamalarında oy oranı, yüzde 15-16 seviyelerinin üzerinde görünür olmuştu.
Artık siyasette 2019 yılında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimler baş gündem maddesini oluşturuyordu. Cumhur İttifak adayı belli olmakla beraber; Millet İttifakı adayı belli değildi. Medyada her akşam Millet İttifakının adayı kim olacak? O konuşulur olmuştu.
Altı ortaklı Millet İttifakı, aday belirlemeden önce seçim sonrası Başkanlık Sisteminden Parlamenter Sistemine geçişte, yapılacaklar için toplanıyorlardı. Başkan adı en son günlere bırakılmış prensipler ve izlenecek yollara öncelik verilmişti.
Ve prensipte anlaştıkları bir durumda, alınacak kararların, oy çokluğu ile değil; oy birliği ile alınacağı idi. Yani herhangi bir konuda oy birliği yoksa o öneri kabul edilmiyordu.
Bu arada her partide kendi bağımsız seçim çalışmalarını yapıyor, Cumhurbaşkanlığı aday konusunda tabanda seçmen bazında isimler üzerinde yoklama yapıyorlardı.
İYİ Parti'nin yapmış olduğu yoklamalarda adı geçen adaylardan Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, tabanda yeterli destek görürken; Kılıçdaroğlu’na ise destek yoktu. Meral Hanım bu durumu Altılı Masa'da anlattığında, daha önce kendi arasında karar alan milletvekillerini, Cumhurbaşkanlığı yardımcılıklarını, bakanlıkları rüşvet olarak paylaşan beşli grup; adaylarının Kemal Bey olduğunu Akşener’e dikte ettirmişlerdir. Oybirliği ile alınması gereken karar, oy çokluğu ile alınmış Meral Hanım, masanın dışına itilmiştir.
Masadan kalkan (kaldırılan) Meral Akşener, yetkili kurulların isteği doğrultusunda tekrar -çok dda istekli olmayarak- masaya dönerek Kılıçdaroğlu’nun adaylığını kabul etmiştir.
2023'de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kılıçdaroğlu’nun kaybetmesi, İYİ Parti ve Meral Hanım’ı haklı çıkarmıştır. Milletvekili seçimlerinde ise İYİ Parti eski oyunu alabilmiştir. Akşener’in masadan itilmesi, kalkması gibi yorumlanınca bazı İYİ Parti seçmenleri oylarını geri çekmişlerdir.
Genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra istenilen başarıyı gösteremeyen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yapmış olduğu bütün konuşmalarda; muhalefeti suçlayıcı ve itici bir dil kullanmıştır. Dün beraber olup övdüklerini ağır bir dille yermiş ve suçlamalarda bulunmuştur.
Türkiye’de herkesi kucaklama düşüncesiyle yola çıkmış, büyük kitlelere umut olmuş Akşener, kendi seçmenleri tarafından bile umut olmaktan uzaklaşmıştır. Mahalli seçimlerde CHP ile ittifak düşüncesinde olan İYİ Parti seçmeni, tek başına kazanamayacağını gördüğü yerlerde kazanacak olan AKP dışındaki partiye, çoğunlukla da CHP’ye oy vermiştir.
Sonuç olarak: İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Genel Seçim öncesi ve sonrası süreci iyi yönetemediği için, Mahalli Seçimlerde seçmeni CHP’ye yönelmiştir. Ve CHP seçimin kazananı olmuştur. Sebep Meral Akşener’dir. Kazanan da Meral Akşener’dir.
Meral Hanım süreci iyi yönetip, seçmen partisine sahip çıksaydı; Mahalli seçimlerin galibi CHP olmazdı. CHP’liler Meral Hanım’ı eleştirme yerine, teşekkür etmeliler.
Yazıyı yazarken Akşener, Genel başkanlığa yeniden aday olmayacağını açıklamıştır. Doğrusunu yapmıştır. Her şerde bir hayır vardır. Bekleyip göreceğiz...