Meral Akşener'le birlikte Nihat Gürer'i andık

Ruhittin SÖNMEZ

18 Nisan Çarşamba baskın seçim kararının alındığı tarihi bir gündü. Bu haber üzerine bütün dikkatlerin üzerinde toplandığı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener programını iptal etmedi, İzmit’e geldi.

Büyük bir kadirşinaslık göstererek, ağabeyi merhum Nihat Gürer’i anma toplantımıza iştirak etti. Çok duygusal bir konuşma yaparak, ağabeyinin hayatında ne kadar önemli yeri olduğunu anlattı.

Meral Akşener’in ağabeyi merhum Nihat Gürer, Kocaeli’nin değerlerinden ve Türk Milliyetçilerinin saygı duyduğu önemli bir isimdi.

Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın kurucularından ve başkanlarından olan Nihat Gürer bir dava ve gönül adamıydı. Her kesimin sevip saydığı bir kanaat önderiydi.

Bu yazımda, anma programını düzenleyen Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın Başkanı ve Nihat Gürer’in bir dostu olarak açılışta yaptığım konuşmamı paylaşmak istiyorum.

***

Bu programın adı “Nihat Gürer’i anma” olmayacaktı. “Nihat Gürer’e Vefa Gecesi” yapacaktık.

Kocaeli Aydınlar Ocağı olarak büyük hizmetleri geçmiş dava ve gönül adamlarına saygımızı, vefamızı, şükran duygularımızı paylaşmayı sağlıklarında iken yapmayı tercih ediyorduk.

“Vefa Gecesi” yapmayı planladığımız sıradaki ilk büyüğümüz Nihat Gürer’di.

Ama insan sevdiklerine bu yaşta ölümü yakıştıramıyor. Kendisine vefa gecesi yapmayı planladığımız sırada sağlık durumu bozuldu. Hasta iken böyle bir gece yaparsak moralini bozabiliriz endişesi ile “hele bir iyileşsin” diye bekledik.

O’nu ebediyete uğurladıktan sonra bu eksiğimizi, kusurumuzu bir nebze telafi edebilmek, O’nu saygıyla, rahmetle, minnet ve şükran duygularımızla anabilmek için bu “anma” programını yapıyoruz.

21 Ocak 2017’de Kocaeli bir ulu çınarını, Türk milliyetçileri bir bilge büyüğünü kaybetti. Ben de 37 yıldan bu yana ailecek çok yakın görüştüğüm, kendisi ile sohbetlerimden ve istişarelerimden çok şey öğrendiğim bir ağabeyimi kaybettim.

Nihat Gürer içinde bulunduğu imkân ve şartlardan daha büyük etki alanı yaratan bir insandı. Doğuştan lider vasıfları olan karizmatik, baskın karakterli bir kanaat önderiydi. O kendi kendisini yetiştirerek “aydın” sıfatını hak eden kişilerdendi.

Kendisi ile sohbet eden nice profesörün, önemli devlet adamlarının, tecrübeli bürokratların O’nun konuşmalarını saygıyla dinlediklerine, fikirlerini takdirle karşıladıklarına defalarca şahit oldum.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, TBMM Başkanlığı, Bakanlık, milletvekilliği, Valilik vd görevlerde bulunmuş çok önemli zatların kendisine “abi” diye hitap ettiği isimdi.

Bulunduğu her mecliste sohbetin seyrini etkileyen, yönlendiren kişi olurdu.

Türkiye’nin ve Türk Dünyasının meselelerini kendine dert edinmiş bir dava ve gönül adamıydı. Hastanede yatarken, ağrılar içinde iken bile sohbetleri daima memleket meseleleri ile alakalıydı.

Stratejik düşünen, büyük meselelerin arka planını ve detaylarını görebilen bir bakış açısı vardı.

Tarihe meraklıydı. Siyasi analizlerini tarihi perspektif içinde yapardı. Belki de bunda kız kardeşi Meral Akşener ve bir kızının tarihçi olmasının bir payı vardı.

Kendisi ile uzun süre sohbet etme imkânına sahip olan dostlarının O’nun anlattıklarından kitap dolusu bilgiler edindiğini, yepyeni bakış açılarına yelken açtığını söyleyebilirim.

İyi bir eş, iyi bir babaydı. Eşi Melek hanımla birlikte üç kızını çok iyi yetiştirdi. Banu ilahiyatçı, Nihal tarihçi ve Hilal işletmeci olmuştu. Kızlarıyla hep gurur duyardı. Kardeşi Meral Akşener’in yetişmesinde ve siyasetteki başarısında payı çok büyüktü.

Nihat Gürer Kocaeli’de her siyasi görüşteki insanlarla diyalog kurmuş, her kanattan insanların sevgi ve saygısını kazanmış bir müstesna insandı.

Arkasında yeri doldurulması güç büyük bir boşluk bırakarak gitti.

Hayatını çok verimli yaşadı. Çok önemli sosyal işler yaptı. Hepsinden önemlisi gönüller kazandı, dostlar biriktirdi.

Arif Nihat Asya’nın deyimiyle O’nun ömrünün “boyu” pek uzun olan olmasa da, “eni” çok fazla oldu.

O’nu kaybedince içimde hissettiğim sadece yoğun bir acıdan ibaret değildi. Asıl hissettiğim her daim güvendiğim, sevdiğim, saydığım bir ağabeyimin bıraktığı derin boşluk duygusuydu.

*********************************

NİHAT GÜRER VE KOCAELİ AYDINLAR OCAĞI

Nihat Gürer 1980 öncesi MHP Kocaeli İl Başkanı ve PETKİM’de çalıştığı yıllarda etkili bir işçi lideriydi. 1980 İhtilali olunca siyasi partiler kapanmış, siyaset kanalları tıkanmıştı.

Nihat Gürer ve çevresindeki bir avuç idealist insan "her dönemde vatan için, millet için yapacak bir şey vardır" düşüncesiyle arayışa girdiler.

Kocaeli’nin sosyal ve fikir hayatında etkili olabilecek bir sivil organizasyon oluşturmaya çalıştılar. Başından beri benim de içinde bulunduğum bu çalışma sonucu 1985 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı kuruldu. Ocağın kuruluşunda emeği geçenlerin öncüsü Nihat Gürer’di.

Kocaeli Aydınlar Ocağı bugüne kadar yaptığı hizmetlerle, sadece Kocaeli'nin en önemli STK'larından biri olmakla kalmadı, Türkiye'deki Aydınlar Ocakları arasında çok itibarlı bir yer edindi. Ocağımız O’nun ve diğer başkanlarımızın yönetiminde geniş ufuklu düşünen, stratejik hedeflere uygun faaliyetlerin yapıldığı bir STK oldu.

Ben de çeşitli kademelerde görev yaptıktan sonra yaklaşık 7 yıldır bu Ocak’ta başkanlık görevini yapmanın hazzını ve gururunu yaşıyorum.

Nihat Gürer benim görev yaptığım dönemde de İlim İstişare Kurulu Başkanımız oldu. Her zaman bana ve arkadaşlarıma moral ve tecrübe desteği verdi. Sağlığının elverdiği bütün toplantılarımıza katıldı.

O’nu bir Aydınlar Ocağı mensubu olarak da hep şükranla anacağım.

İyi ki, bu dünyaya bir Nihat Gürer gelmişti ve iyi ki ben O’nun dostu olma şerefine nail olabildim.

Rahmetli Nihat Gürer Ağabeyimize, daha önce ebediyete uğurladığımız Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda emekleri ve hizmetleri olan diğer dostlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.

Şahsi hiçbir beklentileri olmadan vatanımız, milletimiz ve değerlerimiz için yaptıkları hizmetlerin, varsa kusurlarına kefaret olmasını diliyorum.

Biz Nihat Gürer Bey’den ve sonsuzluğa uğurladığımız diğer üye dostlarımızdan razı idik, Allah da onlardan razı olsun.