Metin Ergun'ün basına yaptığı açıklama aynen şöyle;
AK Parti iktidarının son dönemlerini yaşadığımız bugünlerde Türkiye, her gün yeni bir skandal ile karşı karşıya kalmaktadır. AK Parti, faili olduğu skandallar konusunda her geçen gün rekorunu tazelerken, vatandaşlarımızın “artık daha ötesi olmaz” dedikleri çürümüşlükler de yeni boyutlara evrilmektedir.
Geçtiğimiz hafta, Malatya’da Yeşilyurt Belediyesi’nin "Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirme Projesi" için kamu görevlisi olmayan 45 kişiyi “Gri Pasaport” olarak bilinen “Hizmet Pasaportu” ile Almanya’ya gönderdiği ve giden 45 kişiden 43’ünün geri dönmediği basına yansımıştır.
Bu skandalın basına yansımasıyla birlikte kamuoyunun dikkati bu noktaya çevrilmiş ve olayın çok çeşitli boyutları olduğu ortaya çıkmıştır. Zira söz konusu etkinlik için giden ve dönmeyen bu kişilerin aslında valiliklerde ve yerel yönetimlerde örgütlü olan bir insan kaçakçılığı ağının planlaması, teşviki ve organizasyonu ile götürüldüğü anlaşılmıştır. Skandalın ortaya çıkmasından sonra da insan kaçakçılığı işinin sadece Malatya’nın Yeşilyurt ilçe belediyesi ile sınırlı olmadığı ve başka il ve ilçelerimizdeki AK Partili belediyelerin de benzer şekilde değişik kılıflar altında insan kaçakçılığına alet olduğu ortaya çıkmıştır.
Yani AK Partili belediyeler, AK Parti’nin yarattığı sefaletten ve umutsuzluktan kaçması için insanları teşvik etmeye ve bu hususta Türkiye’nin dış ilişkilerini dahi zora sokacak büyük sahtekarlıklara başlamışlardır. Bu durum artık sözün bittiği, tuzun koktuğu bir noktadır.
Hal böyle iken AK Partili yöneticiler ise kendi belediyelerinde örgütlenen insan kaçakçılığı ağlarının deşifre olmasıyla büyük bir panik içerisine girmişlerdir. Söz konusu yöneticiler, örgütlü bir suç teşkil eden bu olayın üzerini kapatmaya, kapatamayacağını anladıklarında ise diğer muhalefet partilerine ait belediyeler ile İYİ Partili belediyeleri de bu sahtekarlığa ortak ederek sorumluluklarını ortadan kaldırmaya girişmişlerdir.
İlk olarak, bu skandal neticesinde İçişleri Bakanlığı’nın bazı belediyelere yönelik başlattığı soruşturma kapsamında basın ve yayın organlarında Yozgat’a bağlı Yerköy Belediyesinin ismi kasıtlı olarak geçirilmiş ve skandala İYİ Parti de karıştırılmak istenmiştir. Yerköy Belediye Başkanımız Sayın Ferhat Yılmaz, Yerköy Belediyesinin bu konuda, hiçbir gayr-i hukuki iş ve işlem gerçekleştirmediğini açıklamış, Partimize ve belediyelerimize yönelik bu girişimi boşa çıkarmıştır.
Bu hususta, AK Parti sözcüsü Ömer Çelik’in AK Partili belediyelerde ortaya çıkan insan kaçakçılığı suçlarına muhalefeti ve İYİ Partili belediyeleri de ekleyerek kamuoyu algısını yönetme çabaları esef vericidir.
Halbuki bu skandal algı yönetimi ile üstü örtülemeyecek kadar büyük ve utanç verici bir skandaldır.
İYİ Parti olarak, bilinmesini isteriz ki; hiçbir somut delile dayanmayan ve tamamen art niyetli olan bu yaklaşımlar beyhudedir. İYİ Partili belediyelerin insan kaçakçılığı ile aynı cümle içerisinde kullanılıyor olması bile başlı başına bühtandır. Bizim belediyelerimizin bu konudaki sicili temizdir ve hesabını veremeyecekleri tek bir faaliyetleri yoktur.
AK Partili yöneticilerin muhalefet belediyeleri ile İYİ Partili belediyeleri bu organize suça ortak etmek yerine, öncelikle şu sorulara cevap vermesi gerekmektedir:
1. Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirme Projesi”ni onaylayan kamu görevlileri hakkında şimdiye kadar herhangi bir adli ve idari bir işlem yapılmış mıdır?
2. Ak Partili belediyeler tarafından yurtdışına kaçırılan 18-25 yaş arasındaki bu kişilerin belediyelerin bulunduğu illerin değil, başka illerin nüfusuna kayıtlı olduğu iddia edilmektedir. Valilikler, 18-25 yaş arasındaki bu insanlara hizmet pasaportu verilirken niçin bu tuhaflığı göz önüne almamışlardır?
3. “Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirme Projesi” herhangi bir bakanlık tarafından onaylanmış mıdır? Onaylandıysa onaylayan kişilerle ilgili herhangi bir işlem yapılmış mıdır?
4. Muhaliflere yönelik en küçük hadiselerde bile delillerin karartılacağı gerekçesi ile göz altılar olurken, bu skandalların planlayıcıları ve failleri ise neden hala görevlerine devam etmektedir?
Dolayısıyla bu hususta AK Partili yöneticilerin yapması gereken şey muhalefet belediyelerini bu suça ortak etmeye çalışmak değil, kendi belediyelerinde ortaya çıkan bu örgütlü suçun üzerine gitmek ve sorumlularını bir an önce yargıya teslim etmektir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.