Herkes hasta olabilir, diplomasını hak eden herkes de doktor olabilir. Fakat hastalar bazı doktorlara daha çok itibar ederler, hatta onların peşinden şehir şehir dolaşanlarda vardır.
Herkes öğrencilik döneminden geçer, diplomasını hak eden herkes de öğretmen olabilir. Fakat bazı öğrenciler bazı öğretmenleri daha çok severler, hatta öğretmenlerinin vesilesiyle daha önce hiç sevmediği dersin müptelası olanlar, mesleğini öğretmenine özenerek seçenlerde vardır.
Siyasetçilerde devlet işi ile meşgul olduklarına göre hedef kitleleri olan halka ulaşmaları ve kendilerini onlara sevdirmeleri gerekmektedir.
Eğer, bir işi meslek haline getirdiyseniz o mesleğin hakkını vermeniz gerekir. Aksi halde sıradan bir doktor, sıradan bir öğretmen veya sıradan bir siyasetçi olursunuz.
Sadece siyasetçi olmamak, başarılı siyasetçi olmak için topluma ulaşabilmek gereklidir. Topluma ulaşmanın değişik yolları vardır. Ancak çeşitli toplum kesimlerine ulaşmanın en önemli yolu insanların bahse konu olacak siyasi lider veya görüşe aidiyet hissi ile bağlanmasıdır.
Kendisini herhangi bir spor kulübüne aidiyet hissi ile bağlı hissedenler taraftarı oldukları kulübün formasını ve çeşitli ürünlerini satın alırlar.
Herhangi bir partinin başarılı olması için ise partilere veya partilere yakın sivil toplum örgütlerine üye kaydı çok önemlidir. İnsanların bir siyasi görüşe kendilerini göbekten bağlı olarak hissetmeleri için en etkili yol üye kaydıdır.
Siyasi tarihimizi araştırdığımızda üye kaydını yaygınlaştıran partilerin büyük başarılar elde ettiklerini diğerlerinin mevzi başarılarda kaldıklarını gayet rahat tespit edebiliyoruz. Refah Partisi Genel Başkanı rahmetli Necmettin ERBAKAN’ın “Bir milyonuncu üyemizi kaydettik, bu gidişle mazbatamızı noterden alacağız.” sözlerini unutmayalım. Erbakan’ın üye seferberliği ile partisini nasıl iktidara taşıdığını hatırlayalım.
Parti üyesi olan vatandaşlar hem kendilerini artık o partiye ait hissederler, hem gönül bağı kurarlar, hem parti ve parti politikalarını içselleştirirler, hem de partinin önemli simaları ile empati kurarlar.
Ayrıca, parti veya gönüllü teşekküllerin ulaştığı insanlar çeşitli toplantı, gösteri, seminer, konser vb. etkinliklerle ana gövdeye iyice eklemlenirler.
Şüphesiz parti üyeleri içinden de istisnai olarak oy kayıpları yaşanır ama yeküne bakıldığında üye sayısı fazla olan partiler başarılı sonuçlar alırlar.
Biz, Milliyetçi Hareket Partisinin istenilen başarıyı elde edememesinde ki en önemli olumsuz etkenin üye kayıtlarının ya hiç yapılmaması ya da kongre de başarıya yönelik olarak minimum seviyede tutulması olduğunu gözlemliyoruz.
Bütün iyi niyetimizle MHP’nin üye kayıtlarını açmasını, MHP’nin bütün kademelerde ki yöneticilerinin bu üye kayıtları sonucunda olaşacak iradeye göre şekillenmesi gerektiğin uyarısını yapıyoruz.
Aksi halde şimdiki MHP idarecileri hem kendilerinin sıradan siyasetçi hem de partilerinin sıradan siyasi parti konumunda kalmasının baş sorumlusu olacaklardır.
Gelin, şahsi hırslarımızı ve nefsimizi geri plana atalım, memleketin sahte ümmetçi çetelerin elinden kurtulması için işini iyi yapacaklara fırsat verelim.
MHP tabanının en yüksek oranda parti yönetimine eklemlendiği adaletli bir sürecin yaşatılmasına imkan verilirse bugün yönetimde olanlarda o koltuklara gelme hakkına ama daha çok hak ederek gelme hakkına sahip olacaklardır.
Bu çerçeve de MHP İstanbul İl Başkanlığının açtığı üye kampanyasını son derece olumlu buluyor, yetkilileri tebrik ediyor ve teşekkür ediyoruz. Bu güzel çalışmanın ülke geneline yaygınlaştırılması Türk milliyetçiliğinin önünü açacaktır.
Unutmayalım! Limana yanaşamayan bir geminin kaptanı, ikinci kaptanı, mürettebatı ve yolcularını okyanusun derinliklerine batma akıbeti bekler.
Artık kaptan veya ikinci kaptan olsanız da bu ünvanlarınızın bir hükmü kalmamıştır