ADANA Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Aytaç Durak, belediye arsasının damadına satışıyla ilgili açılan davada ’suçun unsurları oluşmadığı’ gerekçesiyle beraat etti. Ve Tayyip beye bir mesaj yolladı.Durak, karardan sonra yaptığı açıklamada, “Hukuksuz olarak beni 3.5 yıldır görevden uzakta tutuyorlar. Adanalıların namusu çiğnendi” dedi.
Aytaç Durak ile birlikte damadı Bekir Cavcav, Adana Büyükşehir Belediyesi Eski Genel Sekreteri Hasan Gülşen ve Durak İnşaat Limited Şirketi çalışanı Atila Kuzucu’nun 43 gün tutuklu kaldığı, Menekşe Köyü’nde göl manzaralı 6 bin 528 metrekare arsanın başkanın damadına satışıyla ilgili 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın karar duruşması yapıldı. Haklarında ’kamu kurum veya kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak’ suçundan 5-12’şer yıl arasında hapis cezası istenen sanıklardan sadece Hasan Gülşen duruşmaya katıldı.
TUNCEL: HAPİSTE UNUTMAYI ÖĞRENDİM
Mahkeme heyeti, Belediye Meclisi 1’inci Başkan Vekili Mustafa Tuncel’i tanık olarak dinledi. Başka bir davadan dolayı bir süre tutuklu kaldığını hatırlatan Tuncel, “Ben ceza evinde kaldığım süre içerisinde, insanın kelime anlamının unutmak olduğunu öğrendim. Bu davaya konu olan satış 7 yıl önce olduğu için hiçbir şey hatırlamıyorum” dedi.
Mahkeme heyeti, keşifle birlikle bilirkişi heyetinin verdiği raporu da dikkate alarak, isnat edilen ihaleye fesat suçunun unsurlarının oluşmadığına kanaat getirerek Aytaç Durak ile birlikte bütün sanıkların beraatına karar verdi.
Aytaç Durak, 25 Mart 1984 tarihinde yapılan yerel seçimlerin yanı sıra 27 Mart 1994, 18 Nisan 1999 seçimleri ile birlikte 28 Mart 2004 ve 29 Mart 2009 tarihindeki seçimleri de kazanarak, 5’inci kez Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine seçilmiş, ilk yılında hakkında açılan soruşturmalar gerekçe gösterilerek görevden uzaklaştırılmıştı.
DURAK: BU ZULMÜN HESABINI YÜCE ALLAH SORACAKTIR
Aytaç Durak, bu beraat kararının ardından yazılı bir açıklama yaptı. Göreve iade edilmemesini eleştiren Durak şunları söyledi:
“Sayın Başbakan ’aday olma’ dedi. Gittim, demokratik hakkımı kullandım, Adanalılar da büyük parti küçük parti demeden beni 5’inci defa seçti. Seçimi hazmedemeyen Sayın Başbakan bana ’Adanada şaibeli bir Başkan var’ dedi. Beni itibarsızlaştırmak için yüzlerce müfettişi üzerime saldılar. Çok sayıda hayali dava açtırdılar. Hukuksuz olarak 3,5 yıldır görevden uzak tuttular. Allah’a şükür bu davaların tamamından aklandım.
Sabahın 5’inde 30 polisle evimi bastılar. Sonuçta, beni itibarsılaştırmak isterken belki de Türkiyede en itibarlı hale getirdiler. Her defasında sandık ve milli irade sözü eden Sayın Başbakan’a bir kaç kez ’helalleşelim’ dedim, oralı olmadılar. ’Sandık, milli iradenin namusudur’ diyor. Peki, Adanalıların namusu neden çiğnendi?
Elbetteki bu zulmün hesabını Yüce Allah soracaktır. Adanalılar da 5 defa seçtikleri başkanlarının hesabını sandıkta soracaktır.”