BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ‘Çözüm süreci’nde ikinci aşamanın tamamlanmadığını, hükümetin hiçbir şey yapmadığının söylenemeyeceğini; İmralı’da ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasını çeken Abdullah Öcalan’ın dış dünya ile temasının sağlanması gerektiğini söyledi.
Abdullah Öcalan’a gereken değerin verilmesini isteyen Demirtaş, şöyle konuştu:
"Öcalan’ın İmralı’daki 14 metrekarelik hücreden çıkarılması gerekir. Şu anda belki sayın Öcalan belki çok fazla tutuldu. Rehine pozisyonunda tutulma durumunun sonlandırılması gerekir. Bu İmralı’da şu anda da sağlanabilir. Bunun, koşulları gerçekleştirilebilir. Sonrasında sürecin ilerleyen aşamalarında tabii ki başka tartışmalar gündeme gelebilir ama şu anda kendisinin istediği beklentisi dış dünya ile temasının sağlanabilmesi. Orada belki daha kapsamlı hastane, tetkik koşullarının uzman doktorların sürekli bulunabileceği güvenliğinin özellikle daha dikkat edilebilecek bir pozisyonda tutulması."
Demirtaş'ın sözlerini değerlendiren MHP Osmaniye milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu şunları söyledi:
BİZ BUNLARI SÖYLEMİŞTİK
"2002'den bu yana terörle mücadele değil müzakere edildiğini söylüyorduk. Bu iddialarımız Genel Başkanımız tarafından dile getirildiğinde önce yadırgandı, Sayın Başbakan tarafından da 2010 yılındaki Kayseri Mitinginde 1Terör Örgütü ile müzakere eden, onunla masaya oturan şerefsizdir" diyerek yalanlanmıştı. O günden bugüne süreç o kadar gelişti ve süreçle ilgili öyle şeyler duyduk ki, ikinci açılım diye tarif edebileceğimiz, PKK'nın "geri çekilme" ismini verdiği, hükumetin de Abdullah Öcalan'ı muhatap aldığı dönemde, BDP sözcüleri ve PKK yöneticileri sürekli hükumetin adım atması gerektiğini dile getiriyordu."
ELİ KANLI TERÖRİSTE GÜVENİLMEZ DEMİŞTİK
"Hükumet de "Bakın, şehit gelmiyor, ne güzel, şehitler gelmemesinden rahatsız olanlar var" diyerek üstü kapalı olarak muhalefeti suçluyordu. Bunu söylerken de, dayandığı argümanlardan bir diğeri de PKK'nın artık, Bağımsız Birleşik Kürdistan hedefinden uzaklaştığını ima ediyorlardı. PKK, idari özerklikle ya da demokratik özerklikle, yani bütünün içinde kalmak kaydıyla ayrı bir devlet hayalinden vazgeçmiş olduğunu öne sürerek bu sürecin bu şekilde tamamlanacağını, demokratik haklar verilerek PKK'nın ve ayrılıkçı bölücü çevrelerin ikna edileceğini söylüyordu hükumet. Biz de eli kanlı teröristlerin sözlerine güvenilmeyeceğini, bunlarla müzakere edilmesinin bir sonuç vermeyeceğini söylüyorduk."
PKK HEDEFİNİ HİÇ DEĞİŞTİRMEDİ
"Ama hükumet ellerindeki medya gücüyle bizim bu sözlerimizi, tezlerimizi gölgede bırakmayı başarıyordu. Son birkaç aydaki gelişmeler malesef ki bizi haklı çıkardı. Aslında PKK, Bağımsız Birleşik Kürdistan hayalinden vazgeçmedi. Bu projeyi gerçekleştireceğini açıklıkla artık deklare ediyorlar. Hem de Diyarbakır'da Kürdistan Barış Süreci ile ilgili bir kongrede söylüyorlar. Kaymakam atıyorlar, asayiş timleri oluşturuyorlar, PKK her gün adım adım hedefine yaklaşıyor. Bugüne kadar PKK'nın hedefleri konusunda verilmiş hiçbir taviz, PKK'yı hedefinden bir adım geri çevirmedi. PKK, hedefini hiç değiştirmedi."
HÜKUMET TEDBİR ALMAMAKTA DİRENDİ VE DİRENİYOR
"Bİz PKK'nın hedefini değiştirmeyeceğini biliyorduk ama PKK'nın hedefini değiştireceğini söyleyen hükumeti uyarıyorduk. Çünkü, o konuda siyasi ve idari olarak sorumlu olan hükumettir. Hükumetin, PKK'nın hedeflerinden, faaliyetlerinden dolayı alması gereken tedbirler vardı, almıyorlardı, bütün olaylara ve uyarılara rağmen de almadılar. Hatta bu durum, AKP'nin içinde milletvekilleri ya da kendi atadıkları bürokratlar tarafından yüksek sesle dile getirilmesine rağmen hükumet tedbir almamakta direndi.
PKK ÇEKİLMEDİ KANDIRMAK İÇİN TELSİZLERİ GÖNDERDİLER
"Bugün Güneydoğu'da devlet çekilmiş durumda, PKK'nın bir adım bile geri çekildiği yok. Hükumet yetkilileri yüzde 15-20 çekildi diyerek kendileri de geri çekilmeden dolayı memnuniyetsizliklerini dile getiriyorlar. Ben, yakın zamanda Doğu ve Güneydoğu'da gezmiş bir vekil olarak söylüyorum, teröristlerin hiçbiri geri çekilmedi, sadece telsizlerini gönderdiler oraya, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde telsizin yerini tespit eden cihazlar var, onları kandırmak ya da onların bu argümanları kullanmalarını sağlamak istediler. Yani bir tiyatro ve aldatmaca oynandı."
HÜKUMET KÜRDİSTAN PROJESİNE RAZI OLMUŞ
"PKK, Bağımsız Birleşik Kürdistan projesinden vazgeçmedi. İran'da, Irak'da, Suriye'de ve Türkiye'deki parçaları birleştirerek bir devlet kurma hayalini bugünlerde en yüksek seviyeye getirerek gerçekleştirme yolunda ilerliyor ve hükumet de seyrediyor. Hükumet niye seyreder, ya olayları göremiyordur, bilemiyordur, anlayamıyordur seyreder, ya da bu işe razıdır. Bu kadar uyarıya rağmen tedbir almayan iktidar partisi belli ki PKK ile Bağımsız Birleşik Kürdistan projesine razı olmuş."
ÖCALAN VE ERDOĞAN'IN RESİMLERİ YANYANA ASILACAK
"AKP, Bağımsız Birleşik Kürdistan'ı PKK ile birlikte kuruyor. Zaten, Büyük Ortadoğu Projesi'nin içinde kurulması düşünülen devletlerden biri de Kürdistan'dı. Bu projenin Eş Başkanı da Başbakan'dı. Dolayısıyla, AKP, PKK ve BDP işbirliği ile dört parçalı Bağımsız Birleşik Kürdistan kuruluyor."
"Cumhuriyeti kuran kadronun bir numarası Atatürk, iki numarası da İsmet İnönü'dür. Cunhuriyet kurulduktan sonra devlet dairelerinde Atatürk'ün resminin yanında İsmet İnönü'nün resmi vardır. Kürdistan kurulursa da inanın birinci sırada Abdullah Öcalan'ın resmi olacak, hemen yanında da Kürdistan'ın kurucusu olarak Tayyip Erdoğan'ın resmini göreceksiniz. Tayyip Erdoğan eliyle Kürdistan inşaa ediliyor. Tayyip Erdoğan, Kürdistan'ın kurulması için PKK ile işbirliği yapıyor, artık bunu görmeyen, duymayan ve anlamayanların aklından ya da niyetinden şüphelenmek lazım."
DEVLETİN EN PAHALI MAHKUMU
"Bebek katili Öcalan şu anda Türkiye'nin en pahalı mahkumu. Devletin bütün imkanları ona seferber ediliyor, onun için deniz ulaşım araçları, onun için özel koruma birimleri oluşturuluyor. Öcalan için oraya hanım mahkumlar da gidiyormuş.Hepimizşn aklına aynı soru geliyor, Acaba bu ceza infaz kanununda yapılan değişiklikle evlenme yolu açılan Öcalan, bu kadınlardan biriyle mi evlendirilecek?"
NİKAHINI GÖKÇEK KIYSIN, ŞAHİDİ DE BAŞBAKAN OLSUN
"Acaba Abdullah Öcalan'ın nikahını kim kıyacak, mesela Melih Gökçek kıyabilir mi. Mesela Başbakan nikah şahidi olabilir, ben artık bunları bekliyorum. Hatta nikahta Başbakan'ın "3 çocuk istiyorum Abdullah kardeşim" demesini de bekliyorum. Gözümün önüne böyle bir sahne geliyor.
TÜRKİYE'Yİ DİZE GETİRDİK DİYECEKLER
"O bebek katilinin şartlarında hiçbir olmusuzluk yok. daha geçenlerde Türk Tabipler Birliği, bağımsız hekimlerini gönderdi oraya, sağlık şartlarının gayet iyi olduğunu rapor ettiler. Bunların hepsi, BDP; PKK kanadından yaygara çıkarmak suretiyle o adamın salıverilmesi ya da basın toplantıları yapabileceği, aynı Tayyip Erdoğan'ın hapse girdiği cezaevinde misafirlerini kabul edip basın toplantılarını düzenlediği gibi bir atmosfer istiyorlar. Tayyip Erdoğan'ın cezasını çektiği gibi Abdullah Öcalan'ın da aynı imkanlardan yararlanmasını istiyorlar. Ziyaretçileriyle görüşebilecek, her türlü mesajı verebilecek, basın toplantısı yapabilecek, eşiyle de uygun ortamlarda görüşebilecek. Örgütün böyle bir talebi var, asıl gaye, Kürdistan Devleti'nin kuruluşunda terör örgütü liderinin, bebek katilinin katılımı sağlayabilmek ve taraftarlarına, "Bakın Türkiye'yi bir kere daha dize getirdik, görüyorsunuz" demektir."
AMAÇLARI BÜYÜK BİR ORDU KURMAK
"Amaçları, önderleri kabul ettikleri, ağırlaştırılmış müebbete mahkum ettikleri bu katili, "Bakın sizinle muhatap edebiliyoruz, onun şartlarını iyileştirebiliyoruz, devlete istediğimizi yaptırıyoruz" diyecekler. Ve örgüte son altı ayda sağlanan rekor katılımı biraz daha artıracaklar. Geçenlerde örgütten kaçan bir terörist itiraf etmişti: "Duran Kalkan geldi ve bize dedi ki, biz geri çekilmiyoruz, hedeflerimizden vazgeçedik, yüz bin kişilik bir ordu temin edip onların karşısına o zaman çıkacağız" demişti. Kütahya AKP milletvekili ve birkaç gün önce Siirt valisinin söylediği gibi, insanlar bu psikoljik atmosferde , oradaki işsiz güçsüz insanlar iş buluruz, PKK bize artık ümit veriyor diye örgüte katılacaklar. İşte Abdullah Öcalan denen katilin şartlarının iyileştirilmesi diye kastettikleri, onun bu kitleye temasını sağlamak ve bu şekilde örgütü daha da güçlendirmek, tek amaçları bu."
İnternet Haber