Millet İttifakı'nın adayı belli oldu gibi

Mehmet SORAL

Bugün hep beraber Ekrem İmamoğlu hakkında verilen mahkeme kararı sonrası Cumhur İttifakı'nın kendi kalesine attığı golü seyrediyoruz. Artık Cumhurbaşkanlığı seçiminde sürecin akışı ve dengeler tamamen değişmiştir. Anlaşılan o ki; Millet İttifakı'nın adayını belirleme süreci Ekrem İmamoğlu ismi üzerinden olacak.

Yaşanan bunca siyasi tecrübelerden sonra anladık ki; Türk milleti açlığının, yoksulluğunun, bizatihi kendi mağduriyetinin hesabını sormayı erteleyebiliyor, hatta unutabiliyor ama entrika ve hilelerle siyasi rakibini alt etmek isteyen güçleri cezalandırırken mağdur olanı da baş tacı edebiliyor. Belki de yaşamakta olduğumuz süreç tam da budur.
 
Yine bir başka Recep Tayyip Erdoğan senaryosunun bu sefer Ekrem İmamoğlu üzerinden mağduriyet yaratılarak dizayn edildiği gibi bir kurgu olup da ''Derinlerden gelen'' yönlendirme söz konusu değilse; olup bitenlerin Meral Akşener'in siyasi zekası ile Cumhur İttifakı'nın hiç de hesabını yapamadığı bir sürecin yeniden güncellenmiş olduğu gibi bir durum söz konusu.
 
Bizler her ne kadar "Sokak Mansur Yavaş diyor" demiş olsak da Meral Akşener'in siyasi zekası "Hayır öyle değil, Milet İttifakı'nı kazandıracak aday Ekrem İmamoğlu'dur" diyerek Saraçhane'de Ekrem İmamoğlu'nu kucaklayarak mesajını vermiştir.
 
Bugün olup bitenlerden sonra şunu fark ettim ki; bizler Mansur Yavaş'ı Cumhurbaşkanlığı için daha çok liyakat anlamında layık görmüşüz. Oysa esas mesele Erdoğan karşısında kazanacak adayın aynı zamanda kazandıracak aday olması çok önemli. Bu noktada Erdoğan'nın sıkletinde kendisi ile ve kendi üslubunda yarışabilecek olan son derece naif bir kişiliğe sahip Mansur Yavaş'tan ziyade Ekrem İmamoğlu'nun olabileceği gözlemleyebiliyoruz.
 
Velhasıl kelam; Millet İttifakı'nın adayını belirleyecek olan 6'lı Masa olduğu kadar daha önemli belirleyici olan bizatihi Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisidir. Kılıçdaroğlu'nu sürekli karşısına çağırması da bundandır. Devlet Bahçeli'nin neredeyse bir yalvarmadığı kaldı; Kılıçdaroğlu'nun Millet İttifakı'nın adayı olması için.
 
Keşke 13. Cumhurbaşkanımız; verdiği demokrasi mücadelesi ve katkıları ile Kılıçdaroğlu olsa, keşke dürüstlük ve güzel ahlak anlamında güven telkin eden liyakat sahibi Mansur Yavaş olsa, keşke her bakımdan milli hafızaya sahip teknokrat ve bürokrat İlhan Kesici olsa amma velakin Erdoğan'ın siyaset tarzında, üslubunda onunla yarışabilecek kişinin de Ekrem İmamoğlu'nun olabileceği gerçeği ile de karşı karşıyayız.
 
Cemaat siyaset tarikat menfaat ilişkisi
Cemaat ve tarikatlar siyaset kurumundan, siyaset kurumu cemaat ve tarikatlardan beslendikleri ve karşılıklı muhtaç olma hallerini avantaj görüp ihtiyaç duyduklarında şantaja dönüştürme potansiyeli de var olduğu sürece muhafazakar referanslı iktidarlarda tecavüz vak'aları dahil her türlü iğrençlikleri görmeme, duymama, bilmeme durumu devam edecektir.
Bu işin çözümü, gerçek iman sahibi dindarlar ile gerektiğinde cemaat ve tarikatlara "Siz kimsiniz ulan" diyebilecek şerefli, onurlu ve yürekli siyasi liderlerin birbirlerini motive eden sinerjilerinin ortak paydada buluşmaları ile mümkün olacaktır.
 
Başörtüsü için anayasal değil kanuni düzenleme gereklidir
 
Başörtüsü üzerinden düzenlemek istenen anayasa değişikliğinde "Dini inanç" gerekçe gösteriliyor aynen metninde geçiyor.
Anayasamızda, değiştirilmesi dahi teklif edilemez laiklik maddesinin hile ile değiştirilmesine (Dini inanca atıf yapılmasından dolayı) tam teşebbüs halindeki cumhur ittifakının niyetini deşifre etmek ve şimdiden anayasa mahkemesinin dikkatini çekmek lazım.
Bu şekliyle kabulü halinde üniversite sınavına burka giyerek girmek isteyen birisine müdahale edilemeyecek zira kazanılmış anayasal bir hakkın kullanılmasına müdahale söz konusu olacaktır. O zaman anayasa değişikliği metnine şu ifadeyi de koysunlar; "Yüzün çepeçevre açıkta olduğu başörtülü halin dışında farklı bir örtünme şekli kabul edilemez"
Başörtüsünün türlü türlü şekilde örtünme şekilleri var ki; bir hurç gibi Allah ne verdiyse içine konup kafaya oturulan şekilde olanları da dahil; başörtüsüne bu kadar anayasal dokunulmazlık verilirse korkarım suiistimale açık hale getirilip baş üstünde eroin esrar da taşınır.