Müddessir suresi 43. ayette geçen 'musallin'

Nurettin BÖLÜK

Kur’an’da sure bütünlüğü içinde yanlış anlamlandırılan ayetlerden birisi de Müddessir suresi "musallin" sözcüğü, ayetlerin siyak-sibak (önceki-sonraki) ilişkisine bakılmadan doğrudan namaz olarak nitelendirilmiştir.

Musallin sözcüğü Kur’an’da üç yerde geçmektedir. Geçtiği surelerde musallin: Hep yoksulları doyurmayanlar, fakirlere infak yapmayanlar, dini yalanlayanlar, ahiret gününe inanmayanlar, gösteriş için ibadet yapanlar için kullanılmıştır.

Şimdi bu sözcük (musallin) içinde salli (salat)kelimesi geçiyor diye (cımbızla çekilerek) hemen namaz kılmayanları cehennemlikle nitelendirmek, Allah’ın muradının dışında hüküm vermek olur. Ve sadece namaz kılmayanları cehenneme atarak, Allah’ın Müslümanlardan istediği sosyal dayanışmayı göz ardı etmek, yok saymaktır. Şimdi ayetin geçtiği bölüme bakalım.

Allah, (pekiştirme gayesiyle) Müddessir suresi 32-33-34. ayetlerde, aya, geceye, sabaha yemin ederek; 35-37. ayetlerde: Cehennem, insanoğlu için; özellikle içinizden iyilik yapmak ya da onu terk etmek isteyen kimse için uyarıcı musibetlerin en büyüklerinden biridir. 38. ayet: Her kişi kazandığına karşı tutulmuş bir rehinedir. 39. ayet: Sadece amel defteri sağından verilenler hariç. 40. ayet: Bunlar cennet bahçelerindedirler. 41. ayet: Onlar suçlulara sorarlar: 42. ayet: Sizi bu çılgın ateşe sürükleyen şey neydi? 43. ayet: Onlar ‘’Biz namaz kılanlardan değildik, 44. Ayet: Yoksulları doyurmazdık, 45. ayet: Batıla olanlarla birlikte dalar, 46.ayet: Hesap gününü yalanlardık. 47.ayet: Derken ölüm günü bize gelip çattı.’’ diyecekler.

Yukarıda adı geçen sürenin 43. Ayeti, çoğu meal ve tefsircilerce; "Biz namaz kılanlardan değildik" şeklinde tercüme edilmiştir.

Prof. Dr. İbrahim Esinler Kur’an Çalışmaları (02.06.2019) adlı eserinde bu konuda farklı yorumlar getiriyor. İbrahim Esinler, Kur’an’da musallin kelimesinin üç yerde geçtiğini ve farklı anlamlar ifade ettiğini belirtiyor. Bunlar: Meâriç suresi 22. ayet: İlel musallin (ancak musallin) onlar hariç. Genel tercüme, "Ancak namaz kılanlar başka" şeklindedir. Halbuki bir sonraki 23. ayet: Onlar namazlarında (salatlarında) devamlıdırlar. Bu ayette musallin kelimesi değil, salat kelimesi geçmektedir; namaz yerine kullanılması uygundur. Aynı surede peş peşe iki ayetten birinde musallin, diğerinde salat kelimesinin kullanılması farklı anlamlara geldiğini düşündürmez mi?

Maun suresi 4. ayet: Vevey lun lil musallin (Vay o musallinlerin haline) Burada geçen musalline sözcüğü, gösteriş Müslümanları (Dindarları) anlamında kullanılmıştır. Allah’ın "Vay! O Müslümanların haline" demesi korkunç bir ikazdır.

Konumuza adını verdiğimiz Müddessir suresi 43. Ayet: Kalu lem neku minel musslallin (musallinden olmadık) dediler.

Salat kelimesinin namaz, yardım, destek, infak, dua gibi anlamları olduğu halde; meallerde hep namaz karşılığı olarak kullanılmıştır. Bu yetmemiş gibi içinde salli geçtiği için musallin kelimesi de çoğu mealcilerce namaz kılanlar olarak tercüme edilmiştir. Bu hatalı yaklaşım Müddessir 43. ayette de yapılmıştır. Yani musallin kelimesi, sadece namaz kılanlar anlamına gelmemekte namazı da içinde barındıran daha muhtevalı anlamlar içermektedir.

Bu konuda en iyi tanımı Erhan Aktaş yapmıştır. Aktaş benim de katıldığım tanımında şöyle ifade ediyor.

"Musallin/salat eden" sözcüğü, "İbadete layık yegâne ilah olarak yalnızca Allah’a inanan, kulluğu, Allah’a yönelmeyi, dua ve ibadeti şirkten arındırılmış bir bilinçle yapma ve Allah’ın dinine destek olanlar" anlamına gelmektedir.

Musallin sözcüğüne kısaca, "Allah’a yönelmek", "Dindarlar" anlamlarını da verenler vardır ki uygundur. Namaz kılanlar anlamı zayıf kalmaktadır.

Daha öncede yazdım. Allah hakkına giren ibadetlerin, Kur’an’da ceza karşılığı yok. Yapınız emirleri var. Ama kul hakkına giren bütün yasakların karşılığında ceza hükümleri de var. İbadetler, büyük günahlara girmiyor. Nitekim Allah, "Büyük günah işlemeyenlerin küçük günahlarını affederim" diyor, Nisa suresi 31. ayette. Bu hükme göre, sadece namaz kılmadığı için şiddetli yanan bir cehenneme Müslümanın girmesi söz konusu olmaz. 44-45-46. ayetlerin bütünlüğü içinde yorumlanırsa itirazım olmaz.

Selam ve dua ile...

 

                Nurettin Bölük 15.12.2023