Muhalefetin iktidarı ayakta tutma görevi

Süleyman PEKİN

Bir siyasî partinin iktidara gelmesi kolay değildir,

Gelince gitmemesi hiç kolay değildir;

Hele hele 20 küsur sene kalabilmesi zorların zorudur, diyeceğimi zannediyorsanız yanılırsınız. Muhlama gibi (minci olarak süte, peynir ve un olarak tereyağına) muhalefet varsa kolaydır.

Evvelâ “Müslümanların ensesinde boza pişirme” numarasıyla onları toplumsal tabakalara aşılarsınız. Sonra olası doğumu da 28 Şubatlarla sezaryen ederek erkene alırsınız.

Sistemin erketecisi olarak erken seçim kararı ve hep ön alan şahıs çeyrek yüzyıldır aynı kişiyse söylenecek söz yok.

Ne zaman tıkansa C’den yada M’den hamlelerle hula-hoplatırlar halkımızı; böylece sindirim sistemi s.o.s. vermez.

Meselâ neyi yapmamanız gerekiyorsa onu yaparak koz verirsiniz. Başörtüsü gündemi 2 puandır, referandum olursa künde..

Koalisyonların öcü olarak gösterildiği algıya 6’lı bir sunumla arz-ı endam edersiniz. Nasılsa ortalama vatandaşın 6 parçadan en az biriyle sorunu vardır; böylece kötü pazarcı gibi sağlamla beraber çürükleri de kakalayarak vatandaşın bir daha tezgâhınıza uğramamasını garantilersiniz.

Olmadı, en az oy alacak adayla seçime girersin. Böylelikle ikinci tur masrafını dahi boşa çıkararak memlekete hizmette bulunursun.

Zaten iktidar kanadı da en kötü, en müflis, en hayırsız kimselerle oy toplamayacak mı? Sen de muhalefet olarak en yalaka, en paragöz, en muhteris tipleri toplar ve alacağın yüzdenin minimum olmasını sağlarsın.

Dostlar seçim görsün. Şunun şurasında 2028’e ne kaldı; bu maç geride kalır, önümüzdeki tuşlara bakarız. “Bir ihtimâl daha var; o da kazanmak mı dersin? Allah esirgesin.

Muhalefet tencere..

İktidar hem kazan hem kepçe..

Ve muhlama (yada kuymak) tek gerekçe!

 

Not: 1946 Seçimlerinden 2023’e 77. Yılımız kutlu olsun. ‘I love you America’. Kiss Turkey..