MUTFAKTA BİRİ Mİ VAR…?

"Yurt dışında "Gelincik adam" olarak tanınan ünlü gelincikler ressamı Hikmet Çetinkaya'dan mektup var."

Sanat, her insanın gereksinimidir aslında. Günün her saatinde aslında sanatla iç içe yaşıyoruz. Yaptığımız her hareket, konuştuğumuz her cümle bünyesinde biraz sanat barındırır.

Hani deriz ya bazen, “Bu sana hiç yakışmadı”, “Çok kaba bir davranış”, veya “Bu giysi sana uymamış”, “Bu saç şekli sana uygun değil” gibi… Farkındasınızdır umarım, bütün bu cümlelerin altında yatan estetik, uyumluluk, güzelliktir. Yani sanattır..

Demek ki sanatın karşıtı, kabalık, uyumsuzluk yani güzel olmayan demektir.
Yaşantımızı güzel, zevkli ve anlamlı kılan; sanat, estetik, zarafet, uyumluluktur. Bunu nasıl kazanırız dersiniz? Çok basit tabi ki, okuyarak, izleyerek, gezerek, yorumlayarak elde edebiliriz..

Çok paramız olur, mükemmel bir araba alırız, zenginliğimizin göstergesidir bu.. Bu arabayı park ediş şeklimiz de saygının, eğitimin, kibarlığın, zarafetin göstergesidir. Bazen her şeyi parayla elde edemeyiz..

Köyde yaşayan yaşlı kadınımıza sormuşlar, “Eşiniz size hiç çiçek adlımı? Hayır hiç çiçek almadı ama aldığı her giysi çiçekliydi..” İşte sanat, güzellik budur…
Sanat, bizim her şeyimize yansır; giysimize, davranışlarımıza, hareketlerimize. Durduğumuz yer ve durma şeklimiz bizim sanat eğitimimizin bir göstergesidir.

Birçok sanatla uğraşan arkadaşıma bakıyorum, dış görünüşleri, hareketleri, ne kadar bir sanatçıyı çağrıştırıyor. Yani edindiği sanat bilgisini ne kadar dış görünüşüne yansıtıyor. Bir şeyi ifade ederken, eserinin yanında dururken, ne kadar sanatçı duruşunu verebiliyor, taşıyabiliyor...

Çok şık giyimli bir insanımız, karşıdan gelirken o giysinin hakkını öyle veriyor ki, bakmadan edemiyoruz. Yakıştırmış her şeyi adeta.. Oturuşu, yürüyüşü, bir şeyi anlatırken kelimeleri seçişi her şeyinde bir estetik var.. İşte bu sanat duruşudur. Bu dış güzellik aslında içerinin dışa yansımasıdır.. Ne demişler, bir topluma dış görünüşümüzle gireriz, fikirlerimizle çıkarız.

Öyle sanatçı arkadaşlarım da var ki, sanatla uğraştığına dair neredeyse noter belgesi isteyeceğim. Eseri çok güzel, ama gel gelelim ki bu eserine verdiği estetik kaygılar dış görünüşüne yansımamış. Konuşmaları, kabalığı, tavırları aman Allah’ım, gerçekten bu çalışmaları yapan aynı kişimi.. İnanmak çok zor.. İşte o an aklıma şu cümle geliyor;

MUTFAKTA BİRİ Mİ VAR?

HİKMET ÇETİNKAYA
Mart 2014 ANKARA