Nasılsınız, eyi misiniz? Ne demiştim: “Hele şu toz duman bir dağılsın; ata mı eşeğe mi bindiğini anlarsın.”
Toz duman yavaş yavaş dağılmaya, binitin de ne olduğu anlaşılmaya başlandı. Bunları yazarken sakın ola sevindiğimi, dört köşe filan olduğumu sanmayın. Ülkem adına, siz dar gelirliler adına üzülüyorum, içim kan ağlıyor. Fakat tercihi siz yaptınız ve pek çoğunuz seçim gecesi, “Nasıl koduk ama” diye paylaşımda bulunmuştunuz.
Düşünen bir eğitimci olarak, bu kadronun; bu ülkeyi düze çıkaramayacağını sezmiş ve ikaz etmiştim. İnşallah yanılan yine ben olayım, inşallah tükürdüğümü yalayayım. Ama gerçekler çok acı, zemheri soğuğu gibi insanın yüzüne yüzüne çarpmakta.
Geçen yıl Türkiye’nin ilk beş yüzünde yer alan şirketlerimizin vergi öncesi kârları toplam 93 milyar lira imiş.
Bu sene mi dediniz?
Maalesef bırakın kârlarını kur farkından ötürü zararları 50 milyar lira civarında bulunuyormuş.
Bunun anlamını bilen var mı?
Bunun alamı; bırakın devleti özel sektörün bile bitmekte olduğudur. Özel sektör biterse vergiyi, kimden toplayacaksınız? Cari açık nasıl kapanacak, yatırımınız da yok, devletin fabrikalarını da sattınız, parayı nereden bulacak, bütçeye geliri nereden koyacaksınız?
Sakın ola felaket tellallığı yaptığımı filan sanmayın. Veriler buna işaret etmekte. Deneyimli (!) bir siyasetçi ve eski bir başbakan olarak Tansu Çiller bile, “Çok ciddi bir kriz beklentisi görüyorum” demekte.
Bankalarımızın sorunlu kredileri yüzde 10’lara doğru gitmekte imiş! Bu da bir başka belanın habercisi oluyor. Krediler sorunlu hale geliyorsa, krediyi kullananlarda sorun yaşıyor, ülke ekonomisi sorunlarla yüz yüze anlamı çıkmaktadır.
Kimi ekonomiste göre, Ağustos enflasyonunun; Yüzde16-17 olması olası imiş.
Demek ki ağustos sonunda tüm mallarda yüzde 16-17 lik bir artış söz konusu olacak.
T.C. Merkez Bankası’nın net döviz rezervi: 27,7 milyar dolara kadar düşmüş. Yıl sonuna kadar 180 milyar dolar dış borç faizi ödenecekmiş. Bütçe açığının sene sonu itibariyle 100 milyar lira olacağı söylenmekte. Banka 2018 enflasyon tahmini 13.4 çıkardı. Oysa 1 Ocak 2018 tahmini 7.4 idi.
Türkiye içteki lüks ve israf yüzünden dış borç bulmada zorlanmakta; Hazine bile içeriden yüzde 22’nin altında borç bulamaz konumda imiş.
Özel sektör tefecilerin eline düşmekle karşı karşıya deniliyor. Yüzde 25’in altında borçlanılamadığı, yatırım yapamadığı, borçlarını çeviremediği söylenmekte ekonomi kulislerinde.
İnşallah olmaz, inşallah bizler yanılalım. Ama işten çıkarmalar başlarsa, iflaslar peş peşe gelirse nasıl direnç göstereceğiz?
Evet “Nasıl koduk” diyen bayanlar, beyler; ülke güvenlik tehditlerinin yanında bir de “Ekonomik BEKA” sorunu tehdidiyle karşı karşıya!.. Zamlar peş peşe gelmeye başladı. Elektrik ve doğalgazla başlandı.
İnşallah bunlarında farkındasınızdır. İşimiz sanırım dualara kalıyor. Ülkenin bu hale gelmesinde benim ne gibi bir katkım vardı diye derin derin düşünün. Hiçbir şey demiyorum, sadece ülkenin bu hale gelmesine katkıda bulunan seçmenlere hakkımı helal etmiyorum.
Sanırım arsız, yüzsüz ve şuursuz düşünmelerinize devam etmiyorsunuzdur?
Esen kalınız...