Kime, neye göre normal? Bir hafta, bir ay, bir sene, on sene öncesindeki normal anlayışımızla, bugünkü normal anlayışımız arasındaki fark ne? Biz mi normaliz, karşımızdakiler mi? Size çok saçma geliyor olabilir ama hem geçmişinizdeki normallerinizi hem de bugünkü normallerinizi düşünmenizi rica ediyorum.
Topluma, bugün işsizlik, ekonomik sıkıntılar, kadın cinayetleri, çocuk tacizleri, pandemi, dövizdeki artış, hayat pahalılığı ve benzeri konular normal gibi gösterilmeye çalışılıyor. Okuduklarımız ve seyrettiklerimiz ile insanların beyni yıkanıyor. Normalleştiriliyor.
Sosyolog değilim fakat gördüklerim, yaşadıklarım bu çıkarımı yapmama neden oluyor.
Muhafazakârlaştırıldık, gerçeklere gözümüzü kapattık, karşımızdaki insanların fikirlerini dinlemez olduk, insanlara inancımızı kaybettik, maddeleştirildik, tüketim toplumu olduk, derdimizi paylaşacak dostumuz kalmadı, hırçınlaştık ve bunların hepsi bize normal geliyor.
Daha bunları aşamazken bir de hayatımıza “Yeni Normal” girdi.
Yeni normalde de toplum olarak başımıza gelmeden olayları irdelemiyor, fikirlerimizi beyan etmiyoruz. Bana bir şey olmaz diyenlerin yanı sıra, tepki gösterirsem başıma bir olay gelir mi diye korkan, büyük bir çoğunluk var. Bir de fikirlerini açıklıkla beyan edip, korkmayan cesurlar var. Bunlar, yani bizler biraz anormaliz herhalde. Bizlere dikte edilen, normal gösterilen olayların normal olmadığını söyleyecek kadar cesuruz.
Umursamayanlar ve korkanlar bilmiyorlar ki bir gün başlarına bir olay geldiğinde, bu cesur insanlar onları kurtarmaya çalışacaklar.