O da lösemiliymiş…
Yok Allah korusun yakınım değil. Korkmayın. Peki bu ne mi? Anlatayım…
Teknolojinin ilerlemesi ile orantılı olarak sahtekârlıklar da teknolojiye uyum sağladı ve arttı…
İşte vazgeçilmezimiz feysbuk örneklerinden biri…
Geçen gün çok sevdiğim bir arkadaşımın yayınladığı duyuruyu hemen paylaştım. Paylaştım ki bu acil durumu benim arkadaşlarım da görsün ve elinden gelen desteklesin…
Şimdi yazarken çocuğumuzun, anne- babasının ve yakınının adını değiştirdim…. Duyuru şöyleydi:
"BU YAVRUMUZ İÇİN, ÇOOK ACİL OLARAK İLAÇ LAZIMMIŞ VE BULAMIYORLARMIŞ!!!
"RUBİNOL FORTE TABLET DM31BİN reçete aynen bu yazıyor....forte üretilmiyor da olabilir dedi doktoru...kalanı rubinol DM31BİN ayrıca ampul ya da tablet olabilir İLACI BULAN ACİLEN ARASIN BABASINI NE OLUR... Ali’nin annesi Ayşe hanım... telefonu 0537 … .. .. ///// Ali’nin babası AHMET… 0532…. .. .. – 0534 … .. .."
Yazan:Bende lösemiyim HASAN AVCI"
İşte tam da böyle diyordu… Alelacele yazılmış bir feryat!.. Bu durumda kimin yüreği sızlamaz ki! Allah rızası için kim paylaşmaz ki! Ancak anlatılanlar doğru ise. Peki ya doğru değilse! Lösemi hastaları için altın değerinde olan bu ilaç şimdilerde bulunmuyor. Yurt dışında çok ucuz olmasına karşılık bizde çok pahalı ve yok. E hasta yakınları ne yapsın. Canları için her şeylerini vermeye hazırlar…
Ben paylaştıktan sonra yeğenim Betül Yılmaz yorum yazdı:
“Kim bu tanıyor muyuz?” Cevapladım:
“Yok arkadaşım paylaşmış. Destek vermek için paylaştım.”
Benim akıllı yeğen yazdı:
“Gerçekliği teyid edilmedi ise, riskli bir paylaşım teyzoş…”
Üstünde durmadım. On dakika sonra telefonum çaldı. Bir haber ajansında muhabir olarak çalışan kızım gibi sevdiğim Alev’di.
“Ablacığım nasılsın? Feysbuktaki ilaç arayanlar yakının mı?”
“Yok Alev’ciğim, arkadaşımın sayfasından paylaştım. Niye ki?”
“Ablam haber yapalım, destek verelim istedim. Aileye ulaşmak için seni aradım.”
“Alev’ciğim paylaşımda bir telefon var, oradan ara. Ben de arkadaşıma sorayım…”
Biraz sonra Alev tekrar aradı beni:
“Ablacığım aradım annesi çıktı. Kadın röportaj vermek istemedi. Biz bu kadar yayılacağını bilemedik, kocama sormadan ben size cevap veremem dedi. Çok tedirgin ve huzursuzdu…”
Aklım başımdan gitti… Belli ki Betül’ün dediği doğruydu. Teyid edilmeden Allah rızası için bile olsa riskliydi. Çünkü eğer bu kişiler bunun ticaretini yapmak için duygu sömürüsü yapıyor ve toplanan ilaçları fahiş fiyatla satmayı amaçlıyorsa iyilik yapayım derken bal gibi sahtekâra suç ortaklığı yapmış oluyorduk…
İnternette bilgi edinmenin ve bilgi almanın ve gerçekliği kesinleşmemiş paylaşımların dışında oyun, kumar, cinsellik, terör gibi istismarı içeren siteler çok yaygın. İnternette kişisel bilgilerin verilmesi büyük tehlike oluşturuyor. Aman dikkat!
İyilik yapayım derken vicdansız sahtekârlara destek veriyor olabiliriz…
Hülya Sezgin/Kültür sanat bölüm yönetmeni
www.haberhurriyeti.com