O haritaya tepki

Bakan Yılmaz, Türkiye'den 7 ili 'Kürdistan' sınırları içinde gösterilmesine tepki gösterdi.

MİLLİ Savunma Bakanı İsmet Yılmaz Kuzey Irak'ta Barzani'ye yakın yayın yapan Rudaw TV'nin metoroloji haberlerinde Türkiye'den 7 ili 'Kürdistan' sınırları içinde göstermesine tepki göstererek, "Bunu ciddiye alınacak bir husus olarak görmüyorum" dedi.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, açılış ve temel atma törenlerine katılmak üzere bu sabah karayolu ile Sivas'ın Gemerek İlçesi'ne geldi. Bakan Yılmaz, ilçedeki Gemerek Meslek Yüksek Okulu önünde Vali Zübeyir Kemelek, İlçe Kaymakamı Yusuf Özbey, İlçe Belediye Başkanı İrfan Sağırkaya, İl Jandarma Komutanı Albay Okşin Akşit, İl Emniyet Müdürü Selçuk Kızılay, Rektör Prof.Dr. Faruk Kocacık ile partililer ve çok sayıda kişi tarafından karşılandı. Gemerek Meslek Yüksek Okulu Yemek Salonu'nda kendisini dinlemeye gelenlere hitap eden bakan Yılmaz, "Faiz ödemediğimiz için bu paraları sizlere harcıyoruz. Bunun için güçlü bir ülke haline geldik" dedi. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, şöyle devam etti:
"Bu kadar parayı faize ödemediğimiz için kendi Altay tankımızı üretir hale geldik. Bu kadar parayı faize vermediğimiz için, halka harcadığımız için kendi tankımız olan Altay'ı yaptık. Bu kadar parayı faize harcamadığımız için insansız hava aracı Anka'yı üretebildik. Bu faizi de alan üç beş kişidir. O rantiye denilen kesim vardı ya biz faize vermediğimiz parayla da milli gemimiz bir gemiyi yaptık. Biz faize vermediğimiz parayla da Atak helikopterimizi yaptık. İnşallah bunlar dünyanın en güçlü ordusu olan Türk Silahlı Kuvvetlerini de çok daha güçlü bir hale getirecektir. 21'inci yüzyılda güçlü Türkiye'nin güçlü ordusu olacaktır. Ordumuz güçlü olduğu zaman o zaman bizim başımız dik, alnımız açık, sesimiz daha gür çıkacaktır."
Kuzey Irak'ta Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'ye yakın yayın yapan Rudaw TV'nin metoroloj haberlerinde Türkiye'den 7 ili 'Kürdistan sınırları' içinde göstermesine tepki gösteren bakan Yılmaz, şöyle devam etti: "Herkes her istediğini söyleyebilir ama bunu söylerken de söylediğinin arkasında durabilmesi lazım. O yapıların bu söylediğinin arkasında durabileceğine inanan kimse var mı? Yok. Yapamayacağı bir şeyin arkasında duramayacağı bir şeyin kişilerin söylememesi lazım. Dolayısıyla biz söylenmemesi gerekirdi diye düşünüyoruz. O söyledi tamam bizim de ciddiye almamamız gerekiyor. Özü de bu. Ciddiye aldığımız sürece o yapmış olduğu şeyin doğru olduğunu düşünür. Biz ciddiye almazsak bu söz kendi yaptığı ile kalır. Lafı sahibi çoğaltır derler. Bizim şimdi bu şeyi konuşmakla hatta ona cevap vermekle hatta ona ilave bir de önem akdediyoruz. Dolayısıyla ciddiye almazsanız ciddi görülecek bir husu değildir. Kendi kabuğunda, kendi çevresinde kalır diye düşünüyorum. Daha önceleri bunu Türkiye'de çok yaptılar. Hatay'ı Suriye göstermişlerdir. İstanbul'u bir başka yer göstermişlerdir. Herkesin kendince bir kızıl elması, bir hedefi vardır. Ama bunu yapabilmek için bu sözün arkasında durabilmek gerekir. Biz Türkiye olarak kendi topraklarımızdan hariç hiç kimsenin bir karış toprağında gözümüz yok. Bunun için biz yurtta barış dünyada barış istiyoruz. Bunu da samimi olarak söylüyoruz. Bu coğrafyanın da en güçlü devletiyiz. Dolayısıyla biz komşularımızın da barışçıl, dost, kardeşçe yaklaşım göstermesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu yapılanlar dostluğa, kardeşliğe yakışır mı. Uygun olur mu. Hadi o kendisi yapıyor; ama dışarıda ne algılanır diye düşünmesi lazım ve ona göre davranması lazım. Ben bunu ciddiye alınacak bir husus olarak görmüyorum."