Ocaklarımız

Süleyman IRMAK

Gözüm hala har kalmamış ocakta
Tabelalar durur, kurtlar değişmiş
Kurtlar darmadağın köşe bucakta
Kale bildiğimiz yurtlar değişmiş.

Kimi Kars’tan, kimi Van’dan gelirdi
Herkes birbirini kardeş bilirdi
Türk’ü, Kürt’ü vatan için ölürdü
Alpaslan ölünce şartlar değişmiş.

Ülküsüzle dolmuş ülkü masası
Kimsede yok vatan, millet tasası
Kayıp olup gitmiş kurdun yasası
Oyuncu değişmiş, kartlar değişmiş.

Sami’ler, Muhsin’ler ülkü başında
Bozkurtlar yürürdü karda, kışında
Karşılardık Ankara’nın dışında
Göz gözü görmeyen martlar değişmiş.

Ocakların közü, külü kalmamış
Şahitlik edecek tülü kalmamış
Ülkü bahçesinin gülü kalmamış
Çatlı’lar ölünce mertler değişmiş.

En önde olurdu ülküyü güden
Geriye dönmezdi ülküye giden
Tüm derdimiz vatan idi eskiden
Bozkurtlar aklaşmış, dertler değişmiş.

Süleyman; devralmış davayı satan
Ne milleti kalmış, ne kutsal vatan
Kurtları götürüp koyuna katan
Karmalar çıkınca kurtlar değişmiş.