Dilimize sürülen acı’yı tat sayarız
Tavlamaya verilen lâkabı ad sayarız
Avunmaya âşıkız mali hülyalar ile
Kır at’ın tekmesini kutlu murat sayarız
İşler ölü kuş gibi seğirtirken zemine
Çizdiği ufkî yolu sedaya hat sayarız
Koltuk değneği olsa adımımıza destek
O’nu bile uçmaya açık kanat sayarız
Girmediğimiz harp’te şan için galip gelir
Göğsümüzde tepinen adüvv’ü mat sayar
Hâlâ Barbaros-zade tavrımız terü-taze
Bacamızı uçuran zırhlıyı yat sayarız
Şayet bir gün alenen pes etmeyi denersek
Cepheyi üç-beş değil elli-yüz kat sayarız
Muterizler çıkarsa cevap mı yok lügatte
Her yanı tırmalayıp Modern Sanat sayarız.