Bernabeu... Dünyanın en ürkütücü deplasmanlarından biri. Neticesi pek iyi olmadı ama aynı Terim’in dediği gibi orada korkmadan oynadık. Top yüzde 52 bizde kaldı, yüzde 48 rakipte. Real’den bir fazla gol girişiminde bulunduk, korner desen, onu da 2 fazla attık. Tek bir şeyimiz eksikti, gol atamadık gol. Böyle maçlarda fırsat bulunca atacaksın. Eğer atamıyorsan da, bu kadar kolay yemeyeceksin İlk golde Mesut’un asistine, Ronaldo’nun vuruşuna laf yok da, 2. ve 3. goller milyonlara saç baş yoldurttu. Bir de Norveçli Svein Moen diye bir adam vardı, hakem! İlk yarıda penaltıyı vermedi. 2. devrede daha da ileri gitti, penaltıyı vermediği gibi bir de Burak’a sarı kart göstererek skandala imza attı. Çaldığı yanlış faul düdükleri, oyunun gidişatını değiştirdi. Yazık oldu.
Bir mucize gerekiyor
Tarihi maça Schalke 11’i ile çıkan Fatih Terim, Melo’yu hemen stoperlerin önünde kullanmayı tercih etti. Selçuk’un da daha fazla savunmada kaldığı orta saha kurgusunda Sneijder iki forvetin arkasında görev yaptı.
Maça Real Madrid çok etkili başladı. Ronaldo ve Mesut’la hızlı çıkan ev sahibi takım orta alanı geçmekte zorlanmadı. Organize ataklarla savunmamızı bunaltan Real, ileri çıkmamıza izin vermedi. Zorluklarla kapılan topların kolayca kaptırılması İspanyolların işini kolaylaştırdı. 9. dakikada Mesut’un ara pasıyla ceza sahasında topla buluşan Ronaldo, Muslera’nın üzerinden golü yaptı. 1-0. Topu bir türlü ileri taşıyamayan temsilcimiz savunmanın arkasına yerden atılan toplarda etkisiz kaldı. 28’de Essien’in sağ kanattan ceza sahasına ortasında savunmadan seken top Benzema’nın önünde kaldı. Yıldız oyuncunun vuruşunda top ağlarla buluştu. 2-0. İlk 45 dakika boyunca Sneijder ve Riera takıma hiçbir katkı yapamazken atak girişimlerimiz cılız kaldı. Akılda kalan tek pozisyonumuz 43. dakikada Eboue’nin kaleciyle karşı karşıya kaldığı ve gol yapamadığı andı. Sahanın hakimi olan Real Madrid soyunma odasına 2-0 galip gitti.
İkinci yarıya Sneijder-Gökhan değişikliğiyle başlayan Fatih Terim 5-3-2’ye döndü. İlk yarıya oranla rakibine daha önde basan Galatasaray özellikle orta alanda daha etkili olmaya başladı. Sarı-Kırmızılılar her ne kadar ilk yarıya oranla daha iyi bir görüntü sergilese de ileri çıkma konusunda sorun yaşamaya devam etti. 73. dakikada Xabi Alonso’nun serbest vuruştan ortasına ceza sahasında kafayı vuran Higuain farkı 3’e çıkarttı. 3-0. Bu gol umutlarımızı tamamen bitirdi. Kalan dakikalarda farkı azaltmayan Cim Bom yarı final şansını mucizelere bıraktı.
Hakem vasatı aşamadı
Maçın hakemi Svein Oddvar Moen için zor bir maç olduğu söylenemez. Genel olarak dengeli bir oyun yöneten Norveçli hakem zaman zaman aleyhimize kolay düdükler çaldı. Svein Oddvar Moen yönetimiyle vasatı aşamadı.