Orman yangınları ve çaresizliğimiz

Barış ATAGÜN

Son 1 haftadır ülkemizin ciğerleri ormanlarımız cayır cayır yanıyor ve milletçe ciğerlerimiz parçalanıyor.

Her kafadan bir ses çıkıyor. PKK yaktı, kendiliğinden yandı, sabotaj oldu, şu oldu, bu oldu.

Ne olduysa oldu. Sonuçta gözlerimizin önünde ormanlarımız yanıyor.

Peki, ne yapabiliyoruz? Hiçbir şey. Çünkü kayyum atanan THK'nın yangın söndürme uçakları yok.

Uçağı olmayan THK nın kayyumu var.  Bu da ülkemizin trajikomik durumlarından biri.

Yangın söndürme uçaklarımız olmadığı için askeri helikopterlerle, tomalarla yangını söndürmeye çalışıyoruz ama onlar da yangını söndürmeye yetmiyor.

Çünkü bu helikopterlerin üretim amacı yangın söndürmek değil.

Büyük devlet olmak işte böyle zamanlarda ortaya çıkar. Büyük devlet olmak büyük, gösterişli saraylar yapmak değildir.

Bir devletin itibarı saraylarının büyüklüğüyle ölçülmez. Öyle olsaydı Dünyanın en güçlü devleti ABD olmazdı. Beyaz sarayın büyüklüğü bizim sarayın yanında kulübe kadar.

Bir devletin itibarı deprem, yangın, sel gibi felaketlerdeki icraatlarıyla ölçülür. Bir devletin itibarı angın söndürme uçaklarıdır, depreme dayanıklı binalarıdır, sanayisidir, bilimidir, teknolojisidir.

Ülkenin yarısı yanarken tek yangın söndürme uçağı havalandıramıyorsan kimse Avrupa bizi kıskanıyor diyerek aptal yerine koymasın.

Hem yangın söndürme uçağımız yok, hem de Dünyadan yardım isteyen vatandaşlar hain ilan ediliyor Neymiş ülkemizi aciz gösteriyorlarmış.

Türkiye büyük bir devlet ama yangın söndürme konusunda aciz. Bunun neyini kabul etmiyorsunuz?

Yangın söndürme uçağın var mı? Yok

Yangını söndürebiliyor musunuz? Hayır

O zaman ne gerekiyorsa yabancı devletlerden destek alacaksın. Dost ülke, kardeş ülke böyle zamanlarda belli olur.

Uçağın yoksa parasını verip uçak satın alacaksın, alamıyorsan kiralayacaksın. Devlet böyle yönetilir.

Devleti yönetenler üstüne düşen görevi yerine getirmediği için vatandaşlar dünyadan yardım istiyorlar.

Çünkü yapabilecekleri başka bir şey yok.  İnsanların elinden en fazla bu geliyor. Bu insanlar devleti aciz gösteren hainler değil tam aksine ormanları yanarken çaresizlikten çırpınarak bir şeyler yapmak isteyen insanlar.

Vatanını sevmek güzel nutuk atmak değildir. Güzel vatan, millet edebiyatı yapmak da değildir. Vatanını sevmek taşını, toprağını sevmektir, ormanını sevmektir, ormanlarında yaşayan kaplumbağayı sevmektir.

Lafa gelince mangalda kül bırakmayan milliyetçiler. Size söylüyorum neredesiniz?

Irmağının akışına ölürüm diyenler, neredesiniz?

Vatan toprağı yanarken neredesiniz?

Neden sesiniz çıkmıyor? Neden yangın söndürme uçakları alınması için baskı yapmıyorsunuz?

Birlik olalım tamam da eksikleri konuşmayacak mıyız? Kimse hesap vermeyecek mi?

Bu yangınlar bize bir gerçeği çok net göstermiştir:

Saraya alınan uçaklar yangın söndüremiyormuş! Saraya alınan bir uçakla 77 yangın söndürme uçağı alabileceğimizi biliyor musunuz?

İtibar, itibar diye bağıranlara söylüyorum.

İtibar lüks makam uçağı yerine 77 yangın söndürme uçağına sahip olmaktır.