Sözünü edeceğim yerler Orta Anadolunun tam ortası.
Merak ettiğim ve ilk kez gördüğüm yerler. Ünlü halk sanatçısı Neşet Ertaş için neden bozkırın tezenesi dendiğini, bu bozkırları görünce daha iyi algıladım.
Alabildiğine bozkır, alabildiğine düz ve boş araziler.
Dendi ki büyük kısmı hazine arazisi buraların.
Şahsa ait topraklar da varmış.
Bahsettiğim yerler Kırşehir, Nevşehir yöresi. Görmedim ama Sivas, Yozgat da aynı şekilde diye söyleniyor.
Kırşehir'den Ankara"ya merakım nedeniyle Kaman, Bala üzerinden geldik. Gördüğüm o bomboş bozkır düz araziler içimi yaktı. Kırşehir Kayseri yönünde giderken de durum aynı.
Orta Anadolu insanı zengin değil, Orta Anadolu şehirleri çok fazla gelişmemiş. İnsanları kadim Anadolu kültürüyle yaşayan vatansever insanlar.
Oysa kalkınma potansiyeli olan yerler buralar. Su olduğu halde susuzluk kaderi olmuş yerler.
Türkiye'nin sınırlarımız içinde en uzun akan nehri Kızılırmak, Orta Anadolu'dan doğuyor ve yine Orta Anadolu'yu bir daire çizerek dolaşıp Samsun'da Karadeniz'e dökülüyor. Samsun'a gittiğimde konuşmuştuk bu nehrin oradaki, bilhassa Bafra, Çarşamba ovalarında sağladığı verimliliği. Gerçi iklim farklı olabilir ama su her yerde hayattır.
Kızılırmak bilhassa Kırşehir, Kırıkkale ve diğer bazı illere dokunmadan akıyor. Çok büyük bir havzası var, 18 ilin sınırları içinden geçiyor, üzerinde 10 tane baraj veya HES var.
Böyle bir nehrin potansiyeli bu Orta Anadolu'daki bozkır topraklara ulaştırılamamışsa, bu susuz topraklara can suyu olamamışsa, suç kimin?
Şimdiye kadarki tüm yönetimlerin, tüm iktidarların ayıbıdır bu.
Nehir üzerindeki büyük Hirfanlı Barajı Kırşehir'in hemen yanıbaşında yatıyor.
Geçtiğim güzergah Mucur, Kırşehir, Kaman, Bala yöresi sanki bir gezegenin susuz toprakları gibiydi.
Bu hazine arazilerini verin bu halka, kiralayın başka bişey yapın, suyu da dağıtın kullanıma elverişli hale getirin ki hem fakirlik önlensin hem tarım gelişsin.
Aldığım bilgilere göre yörede termal sular da varmış, ayrıca yeraltı suyu da bazı kesimlerde sığ yüzeydeymiş.
Güzel ülkemde tarımın şah olduğu bölgelerde bile tarım mat edilirken bu boş bozkır arazilerde tarım yaratılması boş bir hayal gibi duruyor. Öyle de duracak gibi ta ki bu kıymetleri bilenler iş başına gelene kadar.
Bu araziler ve ortasından geçen bu Kızılırmak mesela İsrail'de veya Hollanda"da veya benzeri bir ülkede olsaydı şahın şahını yaratırlardı.