Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Balkan Anadolu Derneği’nin davetlisi olarak çözüm sürecini anlatmak için geldiği İzmir’de La Cigale Restaurant’da basın mensuplarının süreçle ilgili sorularını yanıtladı. İzmir’in süreçle ilgili hassasiyetlerine ve endişelerine dikkat çeken Ensarioglu, muhalefeti eleştirerek, şunları söyledi:
"Akil insanların oluşumunun sebebi, tarafsız insanlardan oluşan heyetlerin ülkenin her tarafında bunun gerekliliğini anlatması hem de halkın taleplerini iletmesi noktasında bir araçtır. Muhalefet bu tarafsız insanlara da bize saldırma adına ve çözüm sürecini engelleme adına onlara da çok ağır eleştiriler getiriyor. Bu tepkilerin sebebi muhalefetin oluşturduğu algıdır. Hükümetin çabalarını engellemekten başka siyasi beklentilerden başka bir şey ifade etmiyorlar. 11 yıldır iktidarız halkın yüzde 50 oyunu aldık. Halkın birçok sorunun çözerken dışarıdaki itibari artarken akan kanı ölümleri görmezden gelmemiz mümkün değildi. Hükümet çok ciddi riskler aldı. Her kesime ulaşmamız ve çözüm sürecini herkese anlatmamız gerekir."
İçeride ve dışarıda sorunun çözülmesini istemeyen çevreler olduğunu kaydeden Ensarioğlu, "Sürece halkın sahip çıkması gerekir. Keşke CHP ve MHP de bu çözüm sürecine katkı sunsalardı. Bu mesele Ak Parti’nin meselesi değil. Bu milli bir meseledir. Ülkemizin geleceğidir, gençlerimizin geleceğidir. Bu meselenin geleceğine baş koyduk; faturası, sonucu ne olursa olsun gövdemizi taşın altına koyduk. Her türlü argümanı kullanacağız. Bu sürecin doğru bir şekilde yürüdüğünü düşünüyorum. Bu meselenin çözülme usulü budur. Biz de böyle bir risk almayabilirdik. İşi güvenlik güçlerine havale edip, iktidarımızı sürdürebilirdik" diye konuştu.
'AKİLLER SADECE ARAÇ'
Ensarioğlu, Akil İnsanlar Heyeti’nin süreçle ilgili yaptığı açıklamaların kendilerini bağlayacağını belirterek, "Bu süreci yürüten sadece akil insanlar değil onlar sadece argüman, araç. Akil insanlar daha çalışmadan yüzde 69 seviyesinde halkın desteği vardı. Akil insanlar sadece çözüm için kullandığımız insanlardan biridir. Bunlar tek başına sorunu çözmez. Böyle bir yetkileri de yok. Bu kişilerin siyaset yapmamaları gerekir. Siyasi partilere yanıt vermemeleri gerekir. Bunların çoğu düşünce adamları, sanatçılar, entelektüeller zaman zaman eski alışkanlıklardan kalan fikirlerini açıklarlar ama bu hükümeti bağlamaz" dedi.
'NE BİR ŞEY ALINDI NE DE BİR ŞEY VERİLDİ'
Ak Parti Diyarbakır Milletvekilli Ensarioğlu, üniter yapının bozulması, federal yapı endişelerine dikkat çekerek, çözüm sürecinde pazarlık olmadığını öne sürdü. Ensarioğlu, "Bu sürecin böyle bir pazarlığı yoktur. Öcalan, açıklamasında üniter yapı korunarak birliktelikten söz ediyor. Bu tür pazarlıklar yapılmamıştır. Endişe şudur: Akil insanlar bölgede de gezerken 'Ne alındı da bu iş bitti' diye söylemler var. 'Bunca insan boşuna mı öldü? Hangi pazarlıklar yapıldı, hangi tavizler verildi?' deniyor. Herkes iyi bilsin. Ne bir şey alındı ne bir şey verildi. 11 yıllık Ak Parti Hükümeti ile birlikte demokratikleşme süreciyle demokratik siyasal zeminde tartışılacak, konuşulacak hiçbir sorun için bu ülkede insanların ölmesine gerek yok. Kanın durması, insanların ölmesi için bir sebep yoktur. Pazarlık asla yok. Bu pazarlıklar neticesinde taviz olarak görülecek bir şey yok. Zafiyet yok" diye konuştu.
'ÖCALAN BU ÖRGÜTÜN LİDERİDİR'
Ensarioğlu, çözüm sürecinde Öcalan’ın muhatap alınması yönündeki eleştirilere dikkat çekerek, şöyle konuştu:
"Bizim bu süreçte kardeşliği tesis etmek dışında alternatifimiz yok. Örgütün farklı beyanatları olsa da örgütün hakim kanadı bu barış sürecine uyacaklarını, silahsız çekileceklerini açıklamıştı. Şu anda silahsız çekilme gerçekleşecek. Bir sorun yok. Sağlıklı bir şekilde yürüyor. Dört aydır bu ülkede insanlar ölmüyor. Geçen yıl ayda 100 kişi ölüyordu. Örgüt üyeleri de dahil dört aydır bu ülkede insan ölmüyor. Bu başlı başına bir kazanımdır. 400 kişi ölmemiş bu ülkede, bunun hiç mi kıymeti yok? Bunlar bu sürecin kazanımı değil mi? Bölgede yatırım ortamının iyileşmesi bunların hiç mi kıymeti yok? Öcalan bu örgütün lideridir. Kanı ve şiddeti durdurmak istiyorsanız bunun tarafı ve muhatabıyla görüşeceksiniz. O da 'Çözüm için katkı sunmak istiyorum' diyorsa bunu neden almayacaksınız? Türkiye artık eski Türkiye değil. Bu özgüvene sahiptir."