Pilav artık su kaldırmıyor !
Maalesef iç basınımızın hemen hemen tamamı yandaş, yağcı, börekçi olduğu için dış basına ve dış basında yapılan Türkiye haber-yorumlarına itibar etmek zorunda kalıyoruz. Siyasi, ekonomik ve güvenlik ortamının erozyona uğradığı eskisi gibi halkın birbirini kucaklayıp acılarını paylaştığı güzel günler, ortamlar çok geride kaldı. Tekrar gelir mi? Hayalci olmayalım. Sağ olsunlar? 12 yılda halkı dinci, kürtçü, milliyetçi diyerek ve kasıtlı olarak böldüler.
Takiye ile başlandı, başörtüsü ile mağdur olundu, arada çok sayıda mağduriyet tiyatrosu oynandı ve en son paralel yapıya, faiz lobisine gelindi. Seçimlere kadar daha vakit var. Daha çok ileri geri, zik zak hareketler ve mağduriyet edebiyatı yapılacak göreceğiz.
Avrupa Birliği açıkça ve çok sık olarak uyardı. Amerika diplomatik dille Türkiye’nin durumunun hiç te iyiye gitmediğini dile getirdi. Almanya ve Fransa zaman zaman insan hakları ve demokrasi konusundaki oklarını Türkiye’ye çevirdiler. Bütün bunlara yanıt ise ‘’Bizi çekemiyorlar’’ oldu. İran bile komşuluk hakkına dayanarak Ortadoğu politikasının yanlış ve tehlikeli olduğunu ifade etti. Sonuç? Müslüman kardeşlere destek, İşid’i başa bela eden Suriye’nin iç işlerine karışma ve Türkiye’nin Arap aleminden, ortadoğudan uzaklaşması, güvenilmez ülke olarak taraflarca sırt çevrilmesi sonucunu getirdi.
Halkımıza bunların çoğu yansımadı, yansıyanlar cicili kalemlerce cilalanarak halka sunuldu. Halkta her şeyin yolunda gittiğine inandı. Suistimaller, vurgunlar, yasa tanımazlıklar, farklı adli uygulamalar, baskılar, gözdağı vermeler, haksız yargılamalar, hapisler geçmiş yıllara damgasını vurdu. Artık halk öyle bir noktaya geldi ki siyasetin pembe tarafının yıllarca anlatılması sonucu bugün bölünmüş duruma gelmişiz. Bunun gizlenecek, saklanacak tarafı yok. Her şey ortada.
Bu bağlamda yurtseverler MHP’nin kanadı altında toplanmaya başladılar. Dinciler malum katı oy yüzdesi ile geleceği belirlemede artık söz sahibi olmayacak gözüküyorlar. HDP ise kitle partisi olma yolunda. Bölücü yanlarını, bölücülüklerini bir kenara bırakırsanız omurgalı durdular. En iyi muhalefeti yaptılar Kürtlerle birlikte olayların arka tarafını bilmeyen halk tarafından destek görüyorlar. Burada şunu özellikle belirtmekte fayda var AKP’de herkesi kucaklıyordu ne oldu? HDP’de bu tehlike daha fazla.
MHP’nin ve HDP’nin duruşları AKP’den kopuşları da beraberinde getirdi. AKP oyları başka kanallara kaymaya başladı. Durumu gören siyasiler hırçınlaşmaya ve artık kamuoyunda şimdilik orta tonda, önümüzdeki günlerde sert tonda seslerini yükselteceğe benziyorlar. Sadece halk rahatsız değil siyaseten yetki verilen parti içinde de tepkiler büyüyor gözükmektedir.
CHP’ye gelince: Kendini yenileyemenin ve varoluş umdelerinden uzaklaşmanın sıkıntısını yaşıyor. Her şeye rağmen kalıplaşmış seçmen kitlesinin oyunu alacaktır. Bu rakamda % 20-25 arasında olabilir. MHP’nin % 20’lerin HDP’nin % 15 lerin üstüne çıkması hiçte sürpriz olmayacaktır. Geriye kalan oy yüzdesi de AKP’yi zorlayacak, artık her istediğini bu millete dayatamayacaktır.
Öngörümüz ya koalisyonlu bir dönem yada zayıf bir AKP iktidarı sandıktan çıkabilir. Siyasi partilerin geleceği kalıplaşmamış vatansever seçmenin oylarının tercihine bağlıdır. Bu tercih AKP’de MHP, HDP yönünde olurken laik kesiminki de CHP yönünde olacak gözükmektedir. Hepsi MHP ve CHP’nin kendilerini halka iyi anlatmalarına bağlıdır. Mevcut siyasi iktidarın % 50 ile seçimi kazanması Türkiye’ye ne getirir düşünmek bile insanın tüylerini ürpertiyor.