NİHAN ULUTAN İLE SÖYLEŞİ - (15 Eylül saat 20:00)
Ülkemizin yetiştirdiği en önemli kişiler hiç kuşkusuz ki sanatçılarımızdır, sanatçılar bir nevi halkı içinde bulundukları zaman ve mekân bakımından içinde yaşadığı toplumu eserleri ile geleceğe taşıyan kültür varlıklarıdır. Bu yüzden bu gün biraz kültür ve sanat konuşalım istedim. Kendisi ile Ankara'da kurduğumuz İlk Adım Müzik Grubunda birlikte çalıştığımız için tanıdım ve aldığı başarıları yaptığı işleri ve gösterdiği kariyerindeki başarıları ile takdir ettiğim sevdiğim bir isim olmuştur.
Adı Nihan Ulutan kendisi çok iyi bir konser piyanisti ve yine gelecek vaad eden genç sanatçılarımızdan bir isim.
Biraz hakkında bilgi verelim;
Kendisi Ankara'da da doğmuş bir sanatçı kariyerinde her zaman ödüller olmuş bir isim; İsveç Stockholm Beşinci Uluslararası Piyano Yarışmasından üçüncülük ödülü, Beşinci Uluslararası Bakü Müzik Akademisi Yarışmasında Birincilik, geçtiğimiz aylarda kurucusu ve piyanisti olarak bulunduğu "Azelea Trio" ile Berlin'de düzenlenen Clara Schumann Oda Müziği Yarışmasında ikincilik ödülü almış ve Türkiye'nin gururu olan bir sanatçıdır. 2018 yılında Robert SCHUMANN Müzik Yüksek Okulunda halen Akademik hayatına devam ediyor.
Efendim bugün Nihan ULUTAN hanıfendinin piyano resitalini Moda All Saints kilisesinde verdiği tatlı konser dinledikten sonra kendisi ile sohbet ve roportaj yapma fırsatımız oldu çok güzel eserleri sihirli parmakları ile bize dinletti biz de mest etti biraz kendisinden bahsetmesini ve İlerideki hedefleri nedir neler yapmak istediğini anlatmasını istedik. Kendisi ile ayak üstü mini bir röportaj yaptık, umarım beğenirsiniz.
- Merhabalar Nihan... Şimdi seni tanımayanlar için biraz kendinizi anlatır mısınız?
- Merhabalar... Ben Piyanist Nihan Ulutan 1999 yılında Ankara'da doğdum ardından çok küçük yaşta konservatuvar maceram başladı 10 yaşındayken Bilkent müzik hazırlık okuluna girdim ardından Hacettepe konservatuvarına geçtim Sonra lisans okumak için Almanya Robert Schumann Müzik okulunu kazandım orada Paolo Giacometti ile çalışmaya başladım şu anda halen aynı okulda aynı şehirde Master çalışmalarıma devam ediyorum bugün de İstanbul'da Kadıköy, All Saints Moda kilisesinde bir resitalim vardı onu gerçekleştirdik.
Aslında fırsat buldukça memleketimde konser vermek beni mutlu ediyor.
- Peki motivasyonunuz ne? Piyano bildiğimiz kadarıyla kolay bir enstrüman değil.
- Benim motivasyonum aşk yani piyanoya duyduğum aşk sevgidir. Tutku artık adına ne derseniz bütün sıfatları koyabiliriz. İşinize duyduğunuz aşk, bu insanı daha çok çalışmaya teşvik ediyor. Mükemmeli aramaya teşvik ediyor. Tabii ki hiçbir zaman en zirveye ulaşamayız bunun bilincindeyiz ama aşk buna teşvik ediyor. En büyük motivasyonum aşk... Piyanoya duyduğum aşkım benim motivasyonumdur diyebilirim.
- Bildiğiniz üzere bende bir müzisyenim. Benimde merak ettiğim bir soruyu sormak istiyorum.
- Peki biz Türk coğrafyasında hep Türkçe müzik buna benzer türkülerle deyişlerle şarkılarla, büyüdük ve bunları söylüyoruz Türkçe klâsik batı müziği çaldığınız için herhangi bir zorluk yarattı mı size?
- Türk olmam herhangi bir zorluk yaratmadı ve müzik dinlerken pek fazla ayırt etmiyorum. Kulağıma ne güzel geliyorsa dinliyorum.
- Örnek olarak müziği çeşitlerine ayırmayı da kendimce doğru bulmuyorum çünkü ben her türlü müzik dinliyorum tabii ki yeri geldiğinde eylemlerimiz ile başka müziklere daha yoğun olabiliyor. Yani işte ben klasik Batı müziği okuduğum için daha çok onunla haşır neşirim ve onunla daha çok ilgileniyorum. Ama bütün müziklerden bir şeyler kapıyorum ve onu entegre etmeye çalışıyorum kendi müziklerime...
- Çok güzel... Peki örneğin 5 yıl sonra kendinizi nerede görmek istersiniz?
- Ben konser vermeyi çok seviyorum konser piyanisti O yüzden oldum. Böyle Carnegie Hall çalmayı çok seviyorum O yüzden onu bir gün konserde çalmak çok istiyorum.
- Çok teşekkür ediyoruz bize zaman ayırdığınız için, ayrıca aldığınız ulusal başarılar ile ve bizi temsil ettiğiniz her alanda bir Türk olarak gurur duyuyorum. Adınızın geçtiği her yerde bunu paylaşıyoruz. Son olarak gençlere sizden ve bizden daha genç arkadaşlara bu işe başlamak isteyenlere bir notunuz var mı?
- Bu işi iyi yapmak istiyorsanız tek ama tek şartı çalışmak onlar da çok çalışsınlar yeni fikirlere yeni müziklere açık olsunlar her zaman kendilerinden daha iyilerini bulsunlar. Bunu kıskançlık ve rekabet için demiyorum örnek alsınlar. Bunu ben, küçüklüğümden beri öyle yaptım örneğin İdil Bret, Vladimir Horowitz dinlesinler sadece bu arada sadece çalışmak değil hayatlarını da yaşasınlar ki anlatabilecekleri birşeyler olsun hayatlarında renk katsınlar. Her gün çok çalışmak bazıları için zor olabilir yeterli kadar çalışmaları kâfidir bence azmetsinler yeter.