Turizmle birlikte müzikle de uğraşan Osmancıkzade şimdiye kadar Ege ve Akdeniz bölgelerinde çok sayıda festival ile müzik ve eğlence gecesi düzenledi. Yunan ve Türk köy ile ilçelerini kardeş yaptı.
Osman Osmancıkzade’nin dedeleri 400 yıl önce Antalya’nın Alanya İlçesi’nden Rodos’a geldi. Osmancıkzade 63 yıl önce Rodos’ta doğdu. Eşi Makbule Osmancıkzade’den üç çocuğu oldu ve çocuklarını Türk örf adet ve gelenekleriyle yetiştirdi. Rodos’un merkezinde hediyelik eşya satan işyeri açan Osman Osmancıkzade, 1980 yılında müziğe başlayıp arkadaşlarıyla kurduğu orkestrada darbuka çalmaya başladı.
Sekiz yıl Yunan Turizm Bakanlığına bağlı folklor ekibinde yer alıp Yunanistan’ın tanıtımı için Avrupa ve Türkiye’yi gezdi. 20 sene boyunca Rodos’un en iyi müzikhollerinde çalışıp başta Yunanistan'ın Tarkan'ı olarak lanse edilen Lefteris Pantazis’e, peşinden yine Yunanistan’ın efsane divası Marinella olmak üzere çok sayıda sanatçıya eşlik etti.
Türkiye’den de Nükhet Duru ve Atilla Atasoy’a çalan Osmancıkzade, Yunanistan Yargıtayı’nın, “Batı Trakya’da Türk yoktur" iddiası ve gerekçesiyle 4 Kasım 1987’de “Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliğiö ve “Gümülcine (Komotini) Türk Gençler Birliğiönin kapatılması kararıyla başlayan gerginliklerde önemli rol oynadı. 1988 yılında Halikarnas’ta düzenlenen etkinliklere Yunan Turizm Bakanlığı adına folklor ekipleriyle katılarak dostluk ve kardeşlik yolunda önemli adımlar attı. Osmancıkzade, “Biz Osmanlı döneminden kalan Rodos Türkleriyiz. Örf, adet ve geleneklerimize saygılı ve bağlıyız. Yeni kurulacak Türk Yunan İşbirliği Derneği’ne temsilci olarak üye olacağım. Ticaretin yanında kültür, müzik, folklor ve resim gibi etkinlikle yapıyorum. Halikarnas’ta düzenlenen etkinlikten sonra Yunan Turizm Bakanlığı adına etkinliklerim devam etti. Altınyunus eğlenceleri, uluslararası Söğüt ve Muğla etkinlikleri, Datça, Ortaca, Kaş’ta etkinlikler yaptık. Kaş ile Meis Adası’ndaki iki belediyeliği kardeş yaptık. 2000 yılında Efes’te ulusal şenliklere katıldık. Bu sene kış başında Yunanlılar ile Muğla Türk polisleri arasında spor karşılaşması yapıldı. Tekrarını yapacağız. Simi (Sömbeki) Adası’nda da birkaç festivale katıldık. Bodrum Çömlekçi Köyü ilişkilerim sonunda Rodos’taki portakal festivaline davet edildi. Peşinden Çömlekçi ile Massari Köyü’nü kardeş yaptık. Geçen yıl Milas’ta uluslararası etkinliğe katıldık. Bu sene de tekrar bizi istediler. Ortaca, Bodrum, Söğüt yine gidip geleceğiz" dedi.
İKİ ELMANIN YARISIYIZ
Osman Osmancıkzade politikacı olmadığını ve amacının elmanın iki yarısı olan Türk ile Yunan halkının arasındaki dostluğu pekiştirmek olduğunu söyledi. Osmancıkzade, “Müzisyen olarak bizim silahımız do re mi fa sol la si do. Bu da zaten dünyada tek ve herkes aynı okur ve yapar. Müzik ve sporun olduğu her yerde dostluk ve turizm artar. Yunanlılar da bu olaya sıcak bakıyorlar. Şimdiye kadar yaptığımız etkinliklerde hiçbir rahatsızlık duymadık. Gelen giden ekiplere her iki ülke insanı karşılıklı destek oluyor. Yaptığımız festival ve verdiğimiz konserlerde Yunanca, ortak Türk-Yunan parçalarından sonra Türkçe parçalar söylüyoruz. Sonra folklor ekibi çıkıyor. Peşinden halkı oynatıp programı bitiriyoruz. Yaz gelsin de program olsun Türkiye’ye gidelim diyen Yunanlılar ile Yunan adalarına gelmek isteyen Türk dostlarımız bizi sürekli telefonla arıyorlar. Her iki toplum çok güzel eğleniyor. Bizim ödülümüz de o oluyor" diye konuştu.