Ülkemde her alanda şiddet aldı başını gidiyor.
Yöneticilerimiz, hallerinden memnunlar ki, gerekli önlemi bir türlü almıyor/alamıyorlar.
Geçtiğimiz günlerde Konya Şehir Hastanesinde Kardiyolog uzman Dr. Ekrem Karakaya sekreteriyle birlikte katledildi. Ailesine ve tıp dünyasına sabırlar diliyorum. Mekânları cennet olsun.
Bu ilk değildi. Daha önce de yurdun pek çok yerinde saygı değer doktorlarımız ya darp edildi ya da öldürülmüştü.
Beyler bu ve bunun gibi şiddete hayır!
Doktora, avukata, öğretmene şiddete ve cinayete dur demek gerekmiyor mu?
Ülkenin sayın yöneticileri! Dünya ile birlikte ülkemiz bir Covit 19 salgını yaşamıştı. Eğer Türkiye olarak bu salgını başarı ile atlatmış, az can kaybı ile geçiştirdiysek; bu, sizin aldığınız önlemler sayesinde değil; cefakâr, fedakâr, yerli ve milli: Atatürk’ün: “Beni Türk doktorlarına emanet ediniz!” dediği saygıdeğer doktorlarımız sayesindeydi.
Ne yazık ki, bu salgın döneminde de sık sık: “Doktorlarımızın hakkı ödenmez” diyerek güya iltifat ve takdir ettiğiniz doktorlara ne yazık ki, hak ettikleri HAKLARINI da hakkıyla ödememiştiniz.
İç siyasete alet ettiğiniz ve “sağlıkta kuyrukları, önledik. Artık hastanelerde rehin kalma dönemi bitti” dediğiniz bir sistemi, yanlış ve sakat uygulamanızla bunaltınız, çökerttiniz ve doktorlarımızı mesleklerinden soğuttunuz.
Çalışma koşullarına ve muayene sürelerine itiraz edip, devletin sağlık kurumlarından ayrılıp, özel sağlık kuruluşlarına ve yurt dışına giden değerli doktorlarımızın bu nedenlerini: “Arkadaş biz nasıl bir yanlış ve nerelerde hata yaptık da bu değerler, ayrılıyorlar.” Değerlendirmesi yapacağınız yerde: “Giderlerse gitsinler, biz de yeni mezunlarla yolumuza devam ederiz” mantığıyla bu insanları adeta terörist ilan ederek mesleklerinden ve devletin sağlık kurumlarından iyice uzaklaştırdınız.
Bugün gelinen nokta, pek çok hastanede pek çok alanın uzman doktoru yok ya da yetersiz. Muayene için sıra almak; aslanın ağzından ekmek almaya dönüştü.
Böyle bir sağlık politikası olur mu?
Altı yıl çalıştığım Almanya’da ne özel sağlık kuruluşu nede özel okullar görmedim duymadım.
Sağlığın ve eğitimin ticareti olur mu?
Evet ne yazık ve ne acı ki, değerli bir uzman Dr. Ekrem Karakaya’da kurşunların hedefi oldu.
Maalesef devlet yetkililerinden bu konu da dişe dokunur, can alıcı ve yürek serinletici ne bir açıklama ne bir önlem paketi duyamadık.
Beyler!
Salgının yeniden yükselişe geçtiği haberleri geliyor.
Siz doktorlarımıza değer vermez iseniz bu süreci nasıl ve kimlerle atlatacaksınız?
Bir zamanların, “Biz orduyu paşalar olmasa da olur, astsubay ve çavuşlarla” idare ederiz mantığı sağlıklı bir mantık değildir.
Doktorlara karşı olan önyargınız, Türk Tabipler Birliğine söz dinletemediğinizden mi kaynaklanıyor yoksa?
Bu tür olumsuzluklar, sizlere olan güveni zedeliyor ve kaybettiriyor bilesiniz!
Biz artık, kaygısız, tasasız, zamsız, terörsüz, öğretmene, doktora, avukata saldırının olmadığı, kadınların öldürülmediği, çocukların tecavüze uğramadığı bir güne uyanmak istiyoruz.
Pek çok sağlık kuruluşunda; bu menfur olayı telin ve protesto etmek için: 07.07. 2022 Perşembe günü değerli doktorlarımız önlük giymediler, poliklinik yapmadılar. Kendilerine hak veriyor ve destekliyorum. Bütün doktorlarımıza ve sağlık çalışanlarımıza da mutlu ve sağlıklı çalışmalar diliyorum.
Her türlü şiddete ve özellikle de SAĞLIKTA ŞİDDETE HAYIR diyorum.
Cehaletin hüküm sürdüğü ve cesaretlendirildiği bir dönemde bunların tesadüfü olmadığını düşünüyorum. Yıllarca doktorluk, öğretmenlik, avukatlık itibarsızlaştırılmaya çalışıldı, şimdilerde semeresini alıyorlar mı?
Paylaşılan kanlı gömlek paylaşımlarına YASAK getirmekle iş çözülmüyor.
Sohbet etiğim, dinlediğim pek çok doktorun ortak derdi: Ekonomik güvenliğimizi unuttuk, hiç değilse can güvenliğimizi sağlayın noktasına gelmiş konumdalar.
Esen kalınız.
NOT: Değerli okurlarım ve takipçilerim. İnanın ruh halim ve kimyam bozuldu. Eğer bir hata ve kusur yazdıysam özür dilerim.