Sarıgül, Türkiye’deki siyasi partilerin, çözümcü olmak yerine, yerel ve genel seçimlerle başkanlık sisteminin hesabını yaptıklarını savundu. Türkiye ve Balıkesir’in hak ettiği yerde olmadığını kaydeden Sarıgül, "Balıkesir hak ettiği yerde değil. Ülke hak ettiği yerde değil. Biz dikkatle izliyoruz, iki Türkiye var; bir televizyonlardaki Türkiye, ikincisi ise yaşadığımız Türkiye.
Bizim içinde yaşadığımız Türkiye, acaba her şey iyi de bizim gönül gözümüz mü kapalı, hayır Birleşmiş Milletler de bizim söylediğimizi söylüyor. 192 ülke var, ekonomisi 17’nci sırada, gelişmişlik düzeyi 82’nci sırada, bütün verileri, bütün rakamları bilimsel bir çerçeve içinde dikkatle takip ediyoruz. Bu ülke sahipsiz değil. Bu ülkeye sahip çıkacak yüreğimiz de var gücümüz de" diye konuştu.Bir gazetecinin, CHP’den İstanbul Buyükşehir Belediyesi’ne aday olup olmayacağı ve CHP’den davet gelmesi halinde cevabının ne olacağı yönündeki sorusu üzerine Sarıgül, şunları söyledi:
"Davet, Mustafa Sarıgül’e değil, Türkiye Değişim Hareketi’ne yapılması gerekiyor. Çünkü Mustafa Sarıgül tek başına çalışma yapan bir arkadaşınız değil, TDH olarak geçmişte Sayın Baykal’a karşı 120 ay mücadele verdik, demokrasi mücadelesi verdik. Parti içerisinde de büyük mücadele içerisine girdik. O noktada da Sayın Kılıçdaroğlu’nun almış olduğu rüzgarın önünü açtık.
İstanbul Belediye Başkanlığı Mustafa Sarıgül’ün meselesi değil, İstanbul Belediye Başkanlığı, inançlara saygılı, laikliğe inanan Cumhuriyet’in değerlerine önem veren, ülkede Atatürk ilkelerinin gelişmesini ve güçlenmesini arzu eden herkesin düşünmesi gereken bir olaydır. Ayrıca İstanbul Belediye Başkanlığı’nın Mustafa Sarıgül’e endekslenmemesi lazım.
İstanbul Belediye Başkanlığı’nda ’Demokrasi, barış, özgürlük’ diyen büyük bir buluşmayı sağlayan kimde halkın gücü varsa, halkın gücü kimde birleşiyorsa o desteği oraya vermek lazım. Gerçekten o seçimden de başarıyla çıkmak lazım. O noktada bana ve Türkiye Değişim Hareketi’ne bir görev çıkarsa o görevi, arkadaşlarımızla birlikte en iyi şekilde değerlendiririz."