Başlığı okuyan dostlarımız, şaşırabilir. Bu ne demek, nasıl soru, biz kimyacı mıyız diyebilirler. Biraz sabır...
Sevgili dostlar,
Artık alıştık, anlamlı anlamsız sözlere, yalana dolana, iftiraya, karalamaya, olayları ters yüz edip sunmaya... Bunlara halkımızın bir kısmı, kayıtsız şartsız inandı, mutlaka bir hikmet vardır dedi, bazıları ise işin farkına vardı...
Kadim Türk halkı belki alim değil ama ariftir, irfan ehlidir.
Bu nedenle, yazılı olmayan, söze dayanan zengin bir kültürü bir hafızası vardır. Olaylar karşısında hikmetli, anlamlı ve ders niteliğinde öyle sözler söyler ki şaşarsınız. O sözün, ilk söyleyeni veya yazanı belli değildir, ama dilden dile, gönülden gönüle, nesillere aktarılmıştır. Belki bir ak saçlının, deneyiminden süzülüp gelen bir bilgi, belki bir aşıkın gönül sızısı, veya bir bilgenin terennümleridir, bilemiyoruz.
Biz bunlara atasözleri, halk deyimleri, mani'ler, deyişler vb diyoruz.
Gah bir deyimle 'taşı gediğine koyarız', gah sayfalara sığmayacak sözleri, bir mani'nin 7/7'lik son iki mısraı ile ifade ederiz.
Yukarıdaki sözde geçen 'şep' aslında 'şap'tır, kimyasal bir madde, şeker gibi beyaz, burada halk söyleyişini kullandım yanlış anlaşılmasın. Ve bu sözün devamı hatta değişik versiyonları var, ben sadece birini soru haline getirerek aldım.
Gerçek manası, şap şekere benzer ama kesinlikle şeker tadında olmaz, olamaz, şekle aldanmayın...
Asıl kastedilen mecaz manadır. Bir kişinin fikri, zihniyeti, tercihleri, anında değişmez, değişmiş görünse bile İNANMA, aldatıcıdır. Dikkatli olmak gerekir. Zira eninde sonunda 'HER ŞEY ASLINA RÜCÜ EDER.'
Öyle ise:
'Ben Türk değilim,Türk denmesine de karşıyım.' diyenin bir anda Türk milliyetçisi kesilmesine...
'Çok şükür iktidarımızda Türk olmaktan kurtulduk.' diyenlerin, bir anda Türklüğü keşfetmelerine...
'Bize milliyetçilikle gelmeyin,biz her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldık.' diyenlerin milliyetçilik sevdalarına...
'Türkçülük de Kürtçülük gibi bölücülüktür, ırkçılıktır .'diyenlerin Türkçülük şiarımızdır diyenlerle kol kola olmalarına...
'Biz eşrefi mahlukatla geziyoruz, hayvanlarla değil.' deyip, BOZKURT işareti yapanların samimiyetine...
Dün ağıza alınmayacak hakaretleri reva gördüğü kişilere, bir anda gülücükler dağıtarak sayın, değerli, beyefendiliğe terfi ettirmelerine...
Hiçbir makam mevkiyi layık görmediği kişiye, makamların en yücesini altın tepsiyle, ikram edenlerin siyasetine...
Kurtuluş Savaşı'nı 'Keşke Yunan kazansaydı.' diyen bir meczubu baş tacı edenlerin yurt sevgisine...
Emevi Müslümanlığını, Arap seviciliğini, Allah ile aldatmayı, şiar edinmiş kişilerin müslümanlığına...
İçinde Türk var diye, ATATÜRK ismini dahi ağzına almayanların, Anıtkabir'i su yolu yapma tavırlarına...
Bir yanda' Kenarı Dicle'deki koyunun' hesabının sorulacağı bir zihniyette olduğunu söyleyip, bir yandan da insanları karpuz gibi ikiye ayıranların sözlerine...
'Ne mutlu Türk'üm diyene' sözünü dağlardan, karargahlardan, Türk sözünü kurum ve kuruluşlardan, 80 yıllık ANDIMIZI okullardan söküp atanlara; zamanında bu uygulamaları görmezden gelenlerin bugün tepki koymalarına...
Yol haritasını CIA'nın has elemanları Philipe ve Barkey'in çizdiği projeyi açılım saçılım diye uygulayanların yerli ve milli olduklarına...
İNANIYOR MUSUNUZ?
Bu soruların cevabını Allah rızası için, kırmadan dökmeden, kızmadan, hakaret etmeden, parti ve lider algısından sıyrılıp, aklınız, fikriniz hür iradeniz ile lütfen veriniz..
ŞEB ŞEKER OLUR MU?