Şehitler

İdris TÜRKTEN

Şehitlik ziyaretleri sizleri bilmem ama benim üzerimde büyüleyici bir his uyandırır, haddinden fazla etkilenir, adeta başka başka âlemlere dalarım. Hatta çevremde ki diğer ziyaretçilere göz atarım arada bir, onların davranışlarında da bir tuhaflık var mı diye. Var tabii ki, gökyüzüne el açanları mı dersiniz, kendinden geçip çığlık atanları mı?

1986 Yılı yaz tatilini geçirmek için Çanakkale üzerinden Altınoluk’a giderken yolumuzun üzerinde İntepe mevkiinde mola verdik. Masmavi boğazın karşı tarafında bütün ihtişamıyla Çanakkale şehitliği, “dur buraya bak ve düşün” der gibi adeta bize bağırıyordu. O gün, kaldık İntepe'de. Akşama konaklamak için Çanakkale’ye döndük, sabah gene sanki İntepe ve şehitlikler bizi çağırıyordu, tekrar İntepe’ye gittik ve bu durum üç gün boyunca bu şekilde sürüp gitti.

3 Kasım 2013 yılında Aydınlar Ocakları Büyük Şurası için Çanakkale’ye gittiğimizde mihmandar eşliğinde yine şehitlik ziyaretinde bulunduk. Şehitler diyarında kendim dâhil çevremdeki tanıdık, tanımadık sanki hepimiz efsunlanmıştık.

29 Ekim 2017 Tarihinde gene Aydınlar Ocakları Büyük Şurası için Ankara’da buluştuk ve bu defa da Sakarya Meydan Muhaberesinin geçtiği Polatlı civarındaki şehitliği ziyaret ettik. Duygular, Çanakkale şehitliğindekinin aynısıydı, etkilenmemek elde değil. Yalnız Atatürk, elinde dürbünü ve yanında yaveri Salih Bozok heykeli, bütün ihtişamıyla tepeye hakimdi.

Bütün bunları neden mi yazıyorum? 15 Temmuz FETÖ darbesi sonucunda 259 asker ve sivil vatandaşımız can verdi, şehit oldular yani. Kendi iktidarını başka güçlerle paylaşmanın neticesi, milletimize çok pahalıya mal oldu.

Hâlbuki tarihimizi birazcık inceleseler, geçmişte bu gibi hadiseler vukubulduğunda ne gibi bedeller ödendiğini çok iyi anlarlardı. (Tabii tarihten ders çıkarmak için, tarih bilgisi olması gerek insanlarda)

Şehitler arasında ayırım!

Birçok şey öğrendik 16 yıllık son iktidar döneminde. Muhafazakârlık ve dincilik üzerinde yürürken deisizm ile tanıştık. Mesela 15 Temmuz şehitlerinin diğer şehitlerden daha makbul! olduğuna şahit olduk. Örnek mi istiyorsunuz buyurun gece yarısından sonra okunan Selâ’ları, billboardlarda ve afişlerde: “15 Temmuz şehitleri için bir Yasin de sen oku” yazılarını ve en önemlisi; Kur’an’ı Kerim okunmasa kendinizi herhangi bir festival ya da, ayranlı, pideli kavurmalı şenliklerde hissedersiniz. Açık konuşalım ve dürüst olalım, bu pide ve kavurmaları yerken şehit kanına ekmek doğrayıp yediğiniz hiç mi aklınıza gelmedi?

Yurdum insanı akın akın kutlama alanına giderken; ne şehitler aklında, ne de okunacak dini ritüeller. Gözlerimle gördüm birbirlerini çağırıyorlardı: “Haydi sen gelmiyor musun pide yemeğe”

Her nerede ve nasıl şehit oldularsa Allah bütün şehitlerimize rahmet eyleye, mekânları cennet olsun inşallah.

Kalın sağlıcakla.