15 seneyi aşan köşe yazarlığım sürecinde ilk defa bir köşe yazım hakkında tekzip / düzeltme talebi geldi.
Üstelik tekzibi gönderen çok önemli bir zat: Sabah/ATV dahil gazete ve TV kanallarını içinde bulunduran Turkuvaz Medya Grubunu yöneten Serhat Albayrak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı eski bakan Berat Albayrak’ın abisi de olan Serhat Albayrak’ın, avukatı vasıtasıyla, 30.08.2022 tarihinde yayınlanan köşe yazım için, Kocaeli Gazetesi’ne gönderdiği tekzip yazısını aşağıda aynen paylaşacağım.
Gönderilen tekzip metninde, avukat meslektaşım, "Bir Tane Cumhuriyet Savcısı yok mu?” başlığı ile “müvekkilimin kişilik haklarını ve itibarını açıkça zedeleyen, müvekkilime karşı açıkça hakaret ve iftira niteliğinde yalan bir haber yayınlanmış”olduğunu ifade etmiş.
Öncelikle "bu haber" benim köşe yazım içerisinde verilen bilgiler olduğu için benim açıklama yapma zaruretim ortaya çıktı.
Tekzip bir haberin yalanlanmasıdır. Kişinin kendine yöneltilmiş ithamlara cevap hakkıdır. Herkes kişilik haklarına yönelik ve yalan olduğunu düşündüğü haberlere karşı düzeltme ve cevap hakkını kullanabilir. Hatta kullanmalıdır da.
Bu bakımdan 'tekzip' gazetemize noterden gelmese, doğrudan bana mesela e-posta yoluyla bile gelse düzeltme metnini yayınlarım. Somut bir hata veya yanlışım olursa gerekirse 'özür' de dilerim.
“Düzeltme ve cevap hakkının kullanılması, ilgili kişiye, yayın konusu ‘saldırıda’ yer alan bilgilerin gerçeğinin ne olduğunu kamuoyuna açıklama fırsatı verir.”
Ancak Serhat Albayrak vekilinin gönderdiği metinde bu fırsatın iyi kullanılmadığı görülüyor.
Yazıda kendilerini rahatsız eden hangi ifadelerin geçtiğini belirtip, bunların hangisinin yanlış ve hakaret niteliğinde olduğunu ifade etmesi uygun olurdu.
Bunun yerine düzeltme metninde "Son günlerde, kanun dışı odakların sosyal medya paylaşımlarını temel alarak, müvekkilim hakkında tümüyle gerçek dışı ve iftira niteliğinde haber üreten Kocaeli Gazetesi’ni kınadığını" ifadesi yer almış.
* * *
Sedat Peker’in devlet içinde, Sermaye Piyasası Kurulu Eski Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun da içinde bulunduğu, bir rüşvet mekanizmasına dair iddiaları Türkiye’nin birinci gündemi oldu.
Konu bütün medyada yer aldığı gibi köşe yazarlarının çoğu tarafından farklı yönlerden yorumlandı. İki Cumhurbaşkanı danışmanı istifa etti. A. F. Taşkesenlioğlu’nun milletvekili olan kız kardeşinin rektör eşi tutuklandı.
Yani toplumun bilgilenmesi gereken, kamu yararı olan gerçek ve güncel bir haber söz konusu. “Kanun dışı odakların sosyal medya paylaşımları” diye küçümsenebilecek bir olay değil.
Bu tür olayları izleme, araştırma, değerlendirme, kamuoyuna aktarma ve eleştirme basının ve yazarların hem hakkı ve hem de görevidir.
Benim yazımda sadece Peker’in iddialarının nereyi hedeflediğini anlamaya çalıştığım kısımda Serhat Albayrak ismi geçiyordu.
Okuyucularım konuyu iyi anlasın diye, tekzibe konu yazımın içinde yer alan Serhat Albayrak ile kısımları yeniden yayınlamak gerekiyor.
* * *
Yazımda Serhat Albayrak ile alakalı kısım aynen şöyle idi:
“Peker’in iddiasına göre, Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun arkasındaki güç Serhat Albayrak imiş.
Serhat Albayrak kim? Eski Enerji/ Maliye ve Hazine Bakanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın abisi. Yani Sabah/ATV ‘nin de içinde bulunduğu Turkuvaz Medyayı yöneten kişi.
Sedat Peker Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun SPK Başkanı olduğu dönemde aldığı rüşvetlerle 180 Milyon dolar nakit parası olduğunu, bir de beş yıldızlı oteli olduğunu iddia ediyor.
Daha da ilginç olan soruyu kendisi soruyor:
AFT “bu kadar servet edindiyse KENDİSİNİ KORUYANLARA KAÇ MİLYAR DOLAR haksız kazançtan para aktarmıştır?”
Yanılmıyorsam, Sedat Peker Serhat Albayrak üzerinden Cumhurbaşkanı'nı itham eden böyle bir cümleyi ilk defa kurdu.
* * *
Görüldüğü gibi Eski SPK Başkanının arkasındaki gücün Serhat Albayrak olduğu iddiası Sedat Peker’in. (Peker’in Serhat Albayrak’la alakalı benim yazmadığım iddiaları da var.) Bu iddianın doğru veya yanlış olduğuna dair bir yorum yapmadım. Çünkü bu yargının görevi. Ama Türkiye gündemini sarsan "bu suç örgütü liderinin" nihai hedefinin kim olabileceğine dair bir yorum yaptım. Yazımda/ yazılarımda hiç kimse hakkında hakaret ve iftira cümlesi bulamazsınız.
Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak temennim, iddiaların muhatabı olanların doğrudan Peker’in iddialarının yanlış olduğunu, kamuoyunu inandıracak şekilde ve belgeleriyle, açıklamalarıdır.
Serhat Albayrak benim köşemi kullanmak suretiyle yaptığı düzeltmede, keşke "Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun arkasındaki güç ben değilim". Ya da "AFT’yi tanırım ama dürüstlüğüne kefilim" gibi açıklamalar yapsaydı.
Yine de yaptığı açıklamalar için kendisine teşekkür ediyor ve tekzibi aynen okuyucularımın bilgilerine sunuyorum...