İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, pamuk üreticilerinin yaşadığı sorunları ve son 15 yılda pamuk üretiminde yaşanan daralmayı Meclis gündemine taşıdı. Sezgin, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından yanıtlanması talebiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergede, iktidarın pamukta dışa bağımlılıktan kurtulmaya çalışmak yerine, geçmişte IMF ile aktedilen stand-by anlaşması ve Dünya Bankası ile imzalanan anlaşmayla paralel bir tarım politikası uyguladığını belirtti.
Aydın Milletvekili Sezgin, pamuk sektörü başta olmak üzere iktidarın tarım politikalarında, IMF (Uluslararası Para Fonu) ile 1999 yılında imzalanmış olan stand-by anlaşmasında öngörülen hükümlerle aynı istikamette adımlar atıldığını vurguladı. Söz konusu anlaşmada bulunan “gübrede ve diğer girdilerde destekler azaltılarak sabit tutulacak” ve “desteklenecek ürünlere ödemeler tek seferde değil, yılda 2 taksitte yapılacak” hükümlerinin bugün aynen uygulandığını, üreticilerin gübre ve mazot desteklerinin yetersizliğinden yakındığını ve destek ödemelerinin 2 taksitte, hatta gecikmeli olarak yapıldığını belirten Sezgin, 2018 desteklerinin bir yıl gecikmeyle, geçtiğimiz ay içinde ödendiğini belirtti.
2002 yılında Dünya Bankası ile imzalanan “ARIP Tarımsal Destekleme ve Tarım Reformu Uygulama Projesi” anlaşmasını da hatırlatan İYİ Partili Sezgin, 600 milyon dolarlık kredi karşılığında Dünya Bankası’nın ülkemizin önüne koyduğu koşullara bugün AK Parti iktidarı tarafından hala riayet edildiğini belirterek, bu anlaşmada öngörüldüğü gibi arazi büyüklüğüne dayalı Doğrudan Gelir Desteği uygulanmakta olduğunu ve destekleme alım fiyatlarının enflasyonun altında belirlendiğini ifade etti.
Aydın Sezgin önergede, “2016’da pamukta kilogram başına destek 75 kuruş, 2017’de 80 kuruş, 2018’de de yine 80 kuruş olarak uygulanmıştır. Yani Dünya Bankası ile yapılan anlaşmada belirtildiği gibi, enflasyonun altında artış gerçekleştirilmiştir” ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Milletvekili Sezgin’in soru önergesinde şu sorular yer aldı:
1) Son 15 yılda pamuk üretiminde yaşanan daralmanın sorumlusu, IMF ve Dünya Bankası güdümlü tarım politikalarınız mıdır?
2) Pamukta dışa bağımlılıktan kurtulmak amacıyla pamuk üretimini desteklemek yerine, geçmişte IMF ile aktedilen stand-by anlaşmasıyla paralel bir pamuk teşvik politikası uygulanmasının nedeni nedir?
3) Geçtiğimiz aylarda alınan bir karar ile üreticilere sağlanan dekar başına desteklerin 500 kilogram ile sınırlanmasının sebebi, Dünya Bankası ile yapılan anlaşmada bulunan “tarımda destekleme politikasına son verilecektir” hükmüne uygun davranmak mıdır?
4) Mazot maliyetlerindeki fahiş artışlara rağmen mazot desteğinin dekar başına 45 lira ile sınırlı tutulmasının nedeni, IMF ile yapılan anlaşmadaki “gübrede ve diğer girdilerde destekler azaltılarak sabit tutulacak” hükmüne uygun davranmak mıdır?
5) Tüm bu uygulamalardan yola çıkılarak bakıldığında, pamuk sektöründe 1999 yılındaki IMF programının ve 2002 yılındaki Dünya Bankası anlaşmasının uygulanmakta olduğu sonucu çıkmaktadır. Bakanlığınız tarafından, kamuoyundan gizlenen bir IMF anlaşması mı uygulanmaktadır?