Sığınmacı-mülteci politikamız dün de yanlıştı bugünde yanlış. Biz hep hata yapmak zorunda mıyız Tanrı aşkına!?
Dün kapılarımızı ardına kadar açarak, en ufak bir kimlik ve sağlık kontrolü yapmadan milyonlarca Suriyeli sığınmacıyı kabul etmemiz ülkemiz adına çok yanlış ve hata idi.
Kamuoyu baskısı ve şikâyeti artınca, işi İslam’ın kutsallığı ardına sığınarak geçiştirmeye çalıştık ve ulvi Muhacir-Ensar ilişkisine bağladık. Bu dolmayı yiyenler yedi ama genelde yenmedi ama konuşmaktan korkulduğu için de ses çıkarılmadı.
"Suriyeli sığınmacı politikamızdan ne kazandık ne kaybettik?" sorusuna verilecek mantıklı bir yanıtımız yok. Sosyal yapımız ile demografik yapımızın tehlikeye girip bozulmasından başka.
Bizden sonra en büyük Suriyeli sığınmacı (hakkını yememek gerekirse) Almanya’dır. 800 Bine yakın sığınmacı aldı almasına da, okumuş, durumu iyi elit sığınmacıları.
Ya biz? Her türlü döküntüyü!
Batıya, dünyaya ve Arap din kardeşlerimize (!) rağmen 10 yıldır bu insanlara baktık, bakmaya da devam ediyoruz. Gerekirse bir 40 milyar dolar daha harcarmışız. Bizde para bol akıl kıt ya!
Bunlara ek bir de Afganlı sığınmacılarımız var. Bunlar genelde devletten yardımla geçinme yerine; çobanlık başta olmak üzere çalışmayla geçinen insanlardı.
Yani sığınmacı kabul etme şeklimiz de, politikamız da baştan yanlıştı.
Şimdi bu yanlışa bir yenisini ekleyerek; hiç de iyi yapmadık.
10 Yıldır baktığımız bu insanlara, Suriye’de işlerimiz iyi gitmeyince, “Biz sınır dışı etmiyoruz. Bizde kalmayanı da zorla tutmuyoruz.” gerekçesi ile sınıra yığmanın ve bir insanlık dramı ile ayıbının yaşanmasına da neden olmadık mı?
Madem zorla tutmayacaktık da 10 yıldır neden böyle bir girişimde bulunmadık? Kimse ne aptal ne de ahmak!.
Yunanistan’la Bulgaristan’ın sınırı açmayacağını Batı ile AB’nin bu sığınmacı akımına göz yummayacağını bilmiyor muyduk?
Ne yaptı Batı, “Yunanistan sen ilk istasyonsun. Bunları kabul etme sınırda tut sana malzeme ve Euro desteği verelim.” diyerek hemen 700 milyon Euro yardımında bulunmadı mı?
Biz ne zaman dostumuzu düşmanımızı öğreneceğiz?
Hani bazı kesimler, “Türk diye bir ırk yok, Türk bir sentezdir” ve bunun gibi Türk’e ve Türklüğe densiz laf edenler vardı ya! Gördünüz mü Batı hayranlığınız ile ümmet sevdanız ve din kardeşliği tutkunuzu?
Sığınmacıları sınıra yığmakla büyük bir yanlış daha yaptık. 10 Yıllık insani duygu ve merhametli vicdanımızı sorgulattık. Türk’ün hoşgörülü imajına gölge düşürmedik mi?
Ne oldu? Kapılara yığılan sığınmacılar tekrar Türkiye’ye dönmeye başladılar.
Batı ne diyor, “Erdoğan’ın sığınmacı kartını da elinden aldık” İstenen bu muydu?
Esen kalınız...