Kur’an’da çok açık ifadelerle ‘’Sırat Köprüsünden’’ bahsedilmemektedir. Meryem suresi 71/72. ayetlere ve bazı hadislere dayanılarak cehennem üzerinde böyle bir köprünün varlığından söz edilmektedir. Sırat adı verilen bu köprüden cennetliklerin geçeceği, cehennemliklerin ise geçemeyip; köprünün üzerindeki çengellere takılıp cehenneme düşeceği söylenmektedir. Hatta bu köprünün ‘’Kıldan ince kılıçtan keskince’’ olduğu rivayetler arasındadır.
Şimdi bu konudaki ayetlerin bir kısmına bakalım.
Ankebut suresi 57. ayet: Her nefis ölümü tadacak, sonra da bize döndürüleceksiniz!
Ali İmran 51. Ayet: Allah benim de Rabb’im, sizin de Rabb’inizdir. O’na itaat edin! O’na ibadet edin! İşte, ‘Sırat-ı Mustakim’ budur.
Ali İmran 101. Ayet: Allah’ın ayetleri size okunuyor, elçisi de aranızda bulunuyorken siz nasıl inkâr edersiniz? Kim Allah’a sımsıkı bağlanırsa, o kesinlikle Sırat-ı Mustakim’e erdirilir.
Şura 53. Ayet: Göklerde ve yerlerdekilerin sahibi Allah’ın yolu Sırat-ı Mustakim’e iletmektesin. Bilesiniz ki bütün işler sonunda Allah’a döner.
Nisa 68. Ayet: Ve onları Sıratı-ı Mustakim’e eriştirirdik.
Sırat-ı Mustakim tertibi, Kur’an’da toplam otuz üç ayette yer alır. Ayrıca iki ayette yine ‘müstakim’ manasında seviy ve seva kelimesiyle beraber kullanılır. İslam alimleri, Sırat-ı müstakim geçen ayetlerin mana ve muhtevalarına yaptıkları açıklamalarda, Allah ve Resulüne uyma, kurtuluşa erme, cennete giden yol, cenneti hak etmişlerin yolu, Peygamberin yolu, Allah yolu, aşırılığa kaçmayan doğru yol gibi manalar vermişlerdir. Hiçbirinde bu doğru yolda, köprüden söz edilmemektedir. Sırat kelimesinin tek başına köprü anlamına geldiği bir açıklama da yoktur. İnsanlar bu dosdoğru yolu, adalet anlamında da kullanmışlardır. Bu yolu dünyada üzerinde gidilen düz, doğru yollara benzetmişler. Hal böyle olunca da bu yolun üzerine köprüler yapmışlar. Bu köprülerin en ünlüsü de Cehennem üzerine kurulan Sırat Köprüsüdür. Bu köprü öyle bir köprü ki; ‘’kıldan ince kılıçtan keskince’’ şeklinde tarif edilince, Aşık Yunus Emre sırat köprüsü için,
Sırat kıldan incedir, kılıçtan keskincedir.
Varıp anın üstüne evler yapasım gelir. Diye hicvetmiştir. Hatta: ‘’Sırat için kıldan ince, kılıçtan keskincedir diyorsun. Geçebilirsen sen geç, A be Tanrı!’’ diye hicvettiklerini de söyleyenler vardır.
İşin özeti: Konu ile ilgili Kur’an ayetlerine baktığımızda Cehennem üzerinde sırat köprüsü diye bir köprünün olmadığı, ‘Sırat’ın’ Müstakim’le beraber kullanılan dosdoğru yol anlamında bir terkip olduğu açıkça görülmektedir.
Müslümanlarda yaygın olan bir görüş de Cehennemin üzerinde bir köprü olduğu ve bu köprüden herkesin geçeceğinin söylenmesidir. Bu görüş hangi ayete dayandırılmaktadır? Bu düşünceye dayanak olarak sadece aşağıda verilen Meryem suresi 71. Ayet gösterilmektedir.
Meryem 71. Ayet: Ey İnsanlar! İçinizden oraya uğramayan hiç kimse olmayacaktır. Bu, günü geldiğinde Rabb’inin yerine getireceği kesin bir kararıdır. Ayette geçen, Ey insanlar! İçinizde oraya uğramayan hiç kimse olmayacaktır. Hitabının bütün insanları (cennetlik-cehennemlik) kapsadığı iddia edilmektedir. Halbuki: Siyak- sibak bütünlüğü içinde (önceki ve sonraki ayetler) ayetlere baktığımızda buradaki hitabın sadece cehennemliklere yapıldığı açık bir şekilde görülmektedir. 71. Ayet cımbız gibi alındığında o mana çıkabilir. Önceki ayetlere baktığımızda konu daha iyi anlaşılacaktır.
Meryem 66.ayet: İnsan: ‘’Ben öldüğüm zaman mı tekrar diri olarak çıkartılacağım? ’der. 67. Peki bu insan, bizim onu daha önce hiçbir şey değilken yarattığımızı hatırlamıyor mu? 68. Rabb’ine yemin olsun ki onları ve şeytanları mahşerde toplayacağız, sonra cehennemin çevresine diz üstü çöktüreceğiz. 69. Sonra da her gruptan Rahman’a en çok baş kaldıran kim ise, onu ayırıp çıkaracağız. 70. Sonra Biz, cehenneme girmeye kimin layık olduğunu çok iyi biliriz.
60-70. Ayetlerin tamamında cehennemliklerden ve inkarcılardan söz edilmekte; dikkatli okuduğumuzda toplanma yerinin köprü değil, mahşer olduğu açık şekilde vurgulanmaktadır. Devamla Sırat Köprüsü gibi bir köprüden söz edilmemekte, cehennemin çevresinde diz üstü çöktürülecekleri vurgulanmaktadır. Sonra da Rahman’a en çok baş kaldıranın ayırıp çıkarılacağı belirtilmektedir.
Cehennemin çevresinde cennetlikler niye diz üstü çöktürülsün? Sorusu haklı olarak akla gelmektedir. Allah birçok ayetinde cennetlikler için, ‘’Girin cennetime’’ derken buradaki hitabın Cehennemliklere olduğu kesindir.
71. Ayetin devamındaki 72. ayet de bu düşünceyi pekiştirmektedir.
Meryem 72. Ayet: Sonra muttakileri kurtaracak, zalimleri ise orada diz üstü çökmüş halde bırakacağız. Muttaki: Takva üzeri yaşamış mümin kişidir. Yani günahlardan korunmuştur. Muttakiler kurtulacak, cennete gönderilecek; zalimler ise cehenneme gönderilmek üzere diz üstü bekletilecek manasındadır.
Ayetlerden anlaşılacağı üzere, cennete veya cehenneme girme şeklinde; cennete gireceklerinde cehenneme uğrayacakları, onun üzerinden bir köprüden geçecekleri, cehennemliklerin köprüden geçerken cehenneme düşürülecekleri şeklinde bir hüküm yoktur. Bu düşünce insanların dünyada yaşadıklarına benzerlik aramasından başka bir şey değildir. Doğrusunu Allah bilir.