Bir ülkenin eğitim sisteminin uygulayıcılarını, yani okul müdürlerinin kafalarındakini; yönetmelik, mevzuat, kanun, genelge, e-okul veya inceleme ile yok edemezsiniz.
Disiplinli örgütler, çalışkan ekipler, sosyal yönü gelişmiş bilgili ve cesur yöneticiler ile okuyan, yorumlayan ve dinleyen müdürlerle çözersiniz. Yani sistemi yürütenler ile sistem kurup, onları içine almadığınız zaman, sistem bir şikayet merkezi olur ve ilk şikayetçiler müdürler ile öğretmenler olur. Stresli, virüs korkusu ve öğrencilerin öğrenme kaygısı içinde olan; öğretmen, öğrenci ve velilerin kafasındaki soru işaretlerinin çözümü okul yöneticilerinde olur. Tüm ölçeklerdeki krizleri, sorunlar büyümeden çözme görevi liderlerindir. Hiç bir yönetici/lider, krizden ve sistemden şikayetçi olamaz. Oluyorsa, bulunduğu makamı derhal terketmelidir. Ağlama zamanı değil, çözüm üretme zamanıdır. Eğitim ve sağlık seferberliği başlamıştır.
Aşağıdaki listedeki malzemeleri ve evrakları istemek ise; sorumluluk almayan, lider olamayan yöneticilerin işidir. T.C. numarası ile Mernis'ten (yani devlettin en resmî merkezinden) çocuğun bırak adını; gelmişinin, geçmişinin bilgilerini alıyorsun. E-Okul bilgileri, MEB tarafından 100'de 100 korunma altında iken; o belgeleri gereksiz yere niye istiyorsunuz ve nerede saklayacaksınız.
Kaldı ki; o kağıtlar ve malzemeler okula COVİD taşır. Ayrıca o kadar kağıt, belge ve malzemeye ne gerek var? Veliler ile birlikte hareket etme zamanı; ey okul ahalileri. Aile birlikleri var okulda...
Vatandaşın biri, bundan 12 yıl önce çocuğunu kayıt yaptırmak üzere bir okula gidiyor. Bu vatandaş, aynı zamanda bürokratmış. Okul müdürü ile sohbet ediliyor, çay içiliyor ve çocuğunun kaydını bu okula yaptırmak İçin ricada bulunuyor.
Okul müdürü “olur” diyor.
Veli soruyor: “Kayıt için ne zaman gelelim.?”
Okul müdürü, veliye bir form uzatıyor ve “Çocuğunuzun T.C. numarasını yazıp, imzalayınız.” Kağıt kısa bir dilekçe. Veli okuyor, “Çocuğumun, okulunuza kaydını arz ederim.” ismini yazıyor ve imzalıyor. Okul müdürü, elemana veriyor ve müdür yardımcısına götürmesini söylüyor.
Olanları şaşkınlıkla izleyen veli “Hocam, şimdi biz kayıt olduk mu?” diye soruyor.
Okul müdürü “Evet, 5 Eylül’de uyum programına katılacaksınız. İsterseniz, okula bir bağış yapabilirsiniz.” şeklinde cümle kurunca, veli teşekkür ederek hızlı adımlarla çıkıyor ve bekleyen araca binip gidiyor.
Kısa süre sonra, okul müdürüne bir telefon geliyor. Kendine tanıtan kadın (özel kalem) şöyle söylüyor: “Hocam sayın ......rımıza randevu almıştık, okula gelmiş, çok ilgilenmişsiniz. Teşekkür ediyoruz. Ancak; ......rımızı biraz üzülmüş.”
Müdür: “Nasıl yani!”
“Hiç bir belge, evrak, fotoğraf istemeden, kaydınız yapıldı demiş ve başınızdan savmışsınız.” deyince; okul müdürü kahkahayı atmış ve veli ile görüşmek istemiş.
Okul müdürü: “MEB, 2003 yılından itibaren pilot ve 2006 yılından itibaren tüm ülkemizde ve dış temsilciliklerimizde; e-okul sistemine geçmiştir. Artık, belge isteme dönemi kapanmıştır. Tatilde nereden fotoğraf çektireceksiniz? Çocuğu evden al, kıyafetini al, giydir, süsle, fotoğrafçıya götür, bir sürü para öde. Gerek var mı? Fotoğrafları okulda topluca çekip, e-okula işliyoruz. Belgeye gerek yok, T.C. numarasını bize verdiniz ve biz adresiniz dahil, tüm bilgileri görüyoruz. Nasıl olur da, yapmadığımız kaydı yaptık deriz.” deyince, okula gidiyor, özür diliyor, aile birliğine bağış yapıyor, kıyafet satış yerini, servisi öğrenerek, okul müdürüne “Sayın hocam, benim arkadaşım, üç gündür kayıt evrakları ile uğraşıyor. Siz bir T.C. numarası ile kayıt yapıldı deyince, ben şok oldum ve inanamadım.” diyerek okuldan ayrılıyor.
Okul müdürü ile iyi dost oluyorlar, hatta o kurumun hemen hemen hepsi, o müdürün velileri oluyor. Çocukları çok güzel, mutlu ve başarılı ortamlarda büyüyor. Ve binlercesi. Müdürlere ve velilere duyurulur.
Aradan geçen 12 yıldan sonra; hala bu malzemeler isteniyor. Sahi bizim sistem kuranlar ile sistemden şikayetçi olanlar kimdi? İkisi de aynı kişiler mi? Yine, o müdürle mi görüşsek!.. Aslında, bakanlıkta bilen birileri; müdür beylere ve velilere konuyu bir hatırlatsa...
“Çocuğunun; Türkiye Cumhuriyeti numarasını ver ve çocuğunu okula kaydettir. Sağlığını, COVİD-19 ve temizliğini düşünüyorsan; okula bağış yap ve okula emanet et. Emanetine sahip olanlara teşekkür etmeyi, olmayanlara hesap sormayı bil. Yönetmelik, yönerge ve insanlık öyle diyor...” Deseydi!..
2020 Yılında ve bu halimizde; böyle listeler ile uğraşmasaydık.
Sevgilerimle...