İki satır dilekçe yazmayı beceremeyenlerin milletvekili adayı olabilmek için sıraya girdikleri bu günlerde onlara yardımcı olmak amacıyla bu yazıyı yazdım. Umarım okurlar da hem hallerini hem de haklarını öğrenirler..
Ülkemizde en az güvenilen insanların arasında siyasetçiler en önde yer alıyor..
Aslında; siyaset halka hizmet etme aracıdır. Siyaset insanlar için amaç değildir, olmamalıdır. Halka hizmet etme aracı demokrasilerde siyaset yoluyla aktif olarak kullanılır.
Basit soruyla düşünmeye devam edelim.
Türkiye'de siyaset yapanlar öncelikli olarak kendi çıkarlarını mı, halkın çıkarlarını mı düşünüyorlar? Bu sorunun cevabını ben vermek istemiyorum. Size bırakıyorum…
Bu konuyu yazmadan önce en yakın çevremden başlayarak halkın siyasetçiye bakışını ve siyasetçiye güvenini ölçmeye çalıştım.
Yaklaşık elliye yakın çok yakından tanıdıklarımdan başlayarak daha önce birlikte görev yaptığım arkadaşlarla kısa kısa sorularla sohbet ettim. Konuştuğum kişilere siyasetçiye güvenip güvenmediklerini sordum. Sonra da "sizce siyasetçi nasıl olmalıdır?" sorusunu sordum. Siyasetçiye güvenmediklerini, bir çoğunun sürekli yalan söylediklerini hatta TBMM konuşmalarında samimi olmadıklarını hemen hemen hepsi ifade etmişlerdir..
Bir başka soru daha sordum: "Siz siyasetçi olsaydınız, nasıl bir yol izlerdiniz?"
Çoğunluğu "Halka asla yalan söylemezdim.. Yapamayacağım işleri vaat etmezdim..
Yapabileceğim işlerle ilgili sözler verirdim.."
"İnsanlar arasında ayrım yapmazdım. Milletin ihtiyaçları neyse onların gerçekleştirilmesi için çalışırdım.. Milletimizin milli ve manevi değerlerinin yaşatılması için mücadele ederdim.. Huzura ve güven öncelik verirdim. Millet arasında ayrım yapmazdım. Görevlilerin ehliyet, liyakat ve bilgili aynı deneyimli olmalarına öncelik verirdim. Eğitime öncelik verirdim. Bütçeden en büyük payı eğitime ayırırdım.. Yönetim sistemimiz olan Demokrasinin yaşanması ve yaşatılması için çalışırdım. Haksızlık, adaletsizlik, hukuksuzluk asla yapmazdım." gibi bir çok cevap aldım..
Söylediklerini veya düşündüklerini siyasetçi olsalar aynen uygularlar mıydı? Bu soruya cevap veremem. Yıllarca siyasetçileri bazen yakından bazen de uzaktan izledim. Ne yalan söyleyeyim… Onları yakından tanıdıktan sonra çoğu zaman hayal kırıklığı yaşadım.
Elbette hepsi aynı değildir.
Çok samimi, dürüst, namuslu, akıllı, bilgili, ülkemizi ve dünyayı, ülkemizde ve dünyada yaşanılan olayları isabetli analiz eden, olayların sonuçlarını önceden ön gören, halk tarafından saygı ve itibar gören siyasetçilerimizin varlığını da biliyoruz.
Son yıllarda siyasi liderlerin kullandıkları dil; incitici ve kırıcıdır. "Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.” atasözü siyasetçilerimizin lügatında yok.. Edep ve adap ,saygı ve sevgi bazı siyasetçiler tarafından rafa kaldırılmıştır.
Bizler de sohbetimiz esnasında kullanmamız gereken sözcükleri istemeden de olsa söylüyoruz. Ancak toplumun önünde olan insanlar değiliz. Elbette bizler de ağzımızdan çıkacak her kelimeye dikkat etmeliyiz. Bireylerin sözleriyle siyasi liderlerin çok farklı olmalı. Sıradan insanlar sözlerine bir özen gösterirse, siyasi liderler veya siyasetçiler yüz özen göstermelidir..
Bireyin hata yapma hakkı ile siyasetçinin hata yapma hakkı arasında çok büyük fark olmalıdır..
Siyasetçiler neleri yapmamalıdır? Sorunun cevabı siyasetçilerinin nasıl olması gerektiğini gösterir.
Siyasetçi; makam mevki, unvan sahibi olmak için değil; halkına ve sahip olduğu düşünce yapısına uygun anlayış olmalıdır.
Siyasetçi; toplumda doğruluk, dürüstlük felsefesinden ayrılmayan ve ilkeli duruşa sahip olmalıdır.
Siyasetçi; asla halka yalan söylememelidir.
Siyasetçi bireyci değil, toplumcu düşünce yapısına sahip olmalıdır..
Grubunda bulunan ve diğer partilere üye kişiler ile saygı çerçevesinde tartışabilmeli, kimsenin arkasından kuyusunu kazmamalıdır.
Siyasetçi; gelecek seçimlerde ne yapayım da tekrar aday olayım ve seçileyim düşüncesi yerine, ne yapsam daha iyi bir hizmet etmiş olurum, böylece bana güvenen insanlara da hizmet etmiş olurum anlayışına sahip olmalıdır..
Siyasetçi; mutlaka bilgili olmalıdır. Çok okumalıdır..
Siyasetçi; halkın sorunlarıyla ilgilenmeli, sevinçli ve üzüntülü günlerinde halkın yanında olmalıdır.
Bilgili, kültürlü, ötekileşmiş cümleleri kullanmaktan kaçınmalı ve egoları törpülenmiş olmalıdır.
Siyasetçinin, özüne ve sözüne güvenilmeli. Bugün ne söylediğiyle yarın ne söyleyeceği arasında 360 derece olmamalıdır. Kararlı ve ilkeli bir duruş sergilemelidir.
SİYASETÇİ;
Hizmet olarak varlığını hissettirmeli ve sosyal bir yapısının da olması gerekir.
SİYASETÇİ;
Güçlü olmalı, ayakları yere basmalı ama yetkinin kendisinde olduğu zaman güç sarhoşluğuna kapılmamalıdır.
SİYASETÇİ;
Ruhsal dengesi sağlam olmalıdır.
Şeffaf olmalı ve yanar döner olmamalıdır.
Güven telkin etmelidir.
Çocukları sevmeli ve gençlere güvenmelidir.
Dostlarını yönetici olduğu için unutmamalı, yol arkadaşlarına sırtını dönmemelidir.
SİYASETÇİ;
Milli ve manevi değerleri hassas olan milletimizin sonsuza kadar bu değerlerin geliştirilerek yaşatılmasında öncülük etmelidir..
SİYASETÇİ;
Gerçek manada yerli ve milli düşünmelidir..
SİYASETÇİ;
Cumhuriyetimizin korunmasını, ebedi olarak var olmasını sağlam temellere oturtulması için ne lazımsa yapmalıdır.
SİYASETÇİ;
Demokrasiye gönülden bağlı olmalıdır..
SİYASETÇİ;
Fikir hürriyetine, bireysel özgürlüklere, evrensel insan haklarına, çocuk haklarına, hayvan haklarına, doğa düzenine değer verecek bilgi ve hassasiyette olmalıdır..
SİYASETÇİ;
Adil ve adaletli olmalıdır. Devletimizin varlığı olan yasal kurallara aynen uymalıdır..
SİYASETÇİ;
Güçlünün değil, haklının yanında olmalıdır..
Son sözüm;
SİYASETÇİ;
ÖNCELİKLE İNSAN OLMALIDIR...