Uçakların ABD’deki İkiz Kulelere çarpmasından sonra İslam karşıtlığının yayılarak arttığı inkar edilemez. Bu durum ülkeler arası ilişkileri şekillendirirken, İslamfobi de giderek arttı. ABD’nin destek verdiği Türkiye’de değişimden nasibini aldı 2002’de İslamcı bir parti iktidara geldi. İslamcı partinin hedefleri arasında AB’ye girmek ve sorunlu olan Türk-Kürt ilişkilerine olumlu yönde katkı sağlamak gibi bir iddia ile kamuoyunun karşısına çıkması oldukça ilgi uyandırdı. AB’nin tavsiyesi doğrultusunda bir dizi olumlu sayılabilecek adımlar atıldı. AKP yavaş yavaş yandaşlarını Devlet kadrosuna yerleştirmeye, kendi geleceğini sağlama almak amacıyla yeşil sermaye adı erilen yandaşlarına devlet imkanlarını sonuna kadar açtı. Önündeki en büyük sorun ordu ve adalet sistemi idi. Her iki soruna da öyle bir neşter vurdu ki Demokratik Türkiye artık hayallerde kaldı. Bugün ise bu neşterin zararları ve yıkıcılığı yaşanıyor. Parti devletinin hakimiyetinin sağlanmasından sonra iç ve dış politikada köklü değişikliklere gidildi. Özetle, getirisi ve götürüsü tam olarak hesaplanmayan politikalar Türkiye’yi bugünlere getirdi…
Başa dönelim: Siyasi İslamcılar baş örtüsünü ileri sürerek özgürlük vaadi ile işe başladılar. İnsan hakları ve demokrasiye, hoşgörü ve işbirliğine vurgu yaptılar. Taraftar buldular. Durum giderek farklılaşarak otoriter rejime doğru evrildi. Muhalefet tamamen bastırıldı, İslami ve demokratik olmayan yöntem ve yönetimler meşrulaştırıldı. Demokratik katılım ve muhalefet engellendi ve sindirildi. Seküler ideolojiler hemen hemen yasaklandı. Tüm yetkiler tek elde toplandı ve bugünlere gelindi.
Türkiye’nin yeniden toparlanması için A’dan Z’ye sistemin değiştirilmesine ihtiyaç var. Mevcut sistemle yürünemeyeceği anlaşıldığı için günlük kararnameler, bakanlık talimatıyla yürütülen işler aldı başını gidiyor. Modern devlet yönetiminde sapmalar gözleniyor.
Çözüm; İktidar partileri ile muhalefet partilerinin bir arada hazırlayacağı ve mutabakat sağlayacakları yeni bir Anayasa’nın halk oyuna sunularak, sil baştan yeni bir sisteme geçişin sağlanması kaçınılmaz hal almaktadır. Devlet vatandaş ikilisinin huzur içinde yaşaması için başka seçenek gözükmüyor. Yeter ki siyasiler güven versinler, bu millet her zaman destek verecektir. Yolsuzlukla, mafyalaşmayla, kanunsuzlukla itham edilen yönetimler yerine; dürüst ve vatansever insanların bir arada yaşadığı Türkiye’yi hep birlikte görmek umuduyla...