Sorunlarına farklı çözüm arayışında olan toplumla, her adımı sonuca yönelik plan ve programlardan oluşturan siyasi partilerin buluştuğu bir seçimin neticesini, sürpriz olarak değerlendirmemek gerekir. Sürpriz; beklenmeyendir!
Çalıştığınız, ikna ettiğiniz, doğru vaatleri ortaya koyduğunuz, samimiyetinizi ve farkındalığınızı hissettirdiğiniz ölçüde zaten sonucun ne olabileceğini öngörmeniz gerekmez mi?
Dolayısıyla siyasette hiçbir şey tesadüf olmadığı gibi, sürpriz de değildir. Görüşmeler, parti kurmalar, ittifaklar ve seçim sonuçları da dâhil. Seçim sonuçlarıyla alakalı bir belirsizlik var diyorsanız eğer bu da sizin, toplumu iyi okuyamadığınızla alakalıdır.
Seçime bir kaç gün kala hala “kararsız seçmen”den bahsediyorsanız, bu da sizin, proje ve programlarınız konusunda ki yetersizliğiniz, seçmene ulaşmada ve ikna etmekte ki eksikliğinizdir...
MESELA;
1) “Partilere ve siyasete öfkeli olan” sandığa dahi gitmeyeceğini ifade eden seçmen için ne yaptınız? Onlara güven verebildiniz mi?
2) Seçim meydanlarında, başkalarının “ne olmadığını” ifade ettiğiniz kadar kendinizin “ne olduğunu” anlatabildiniz mi?
3) İçinde bulunduğunuz ittifak gurubu içinde yeterince sinerji yaratabildiniz mi?
4) Hedef kitlenize uygun söylemler üretip, siyasal kampanyalar yürütebildiniz mi?
5) Siyasal iletişim çerçevesinde, (müzik, slogan, semboller kullanarak) seçmenin zihninde iz bırakabildiniz mi?
6) Partinizin bütünlüğünü yansıtacak, daha anlaşılabilir olmanızı sağlayacak, partililerinizin kullanacağı bir “ortak dil” oluşturabildiniz mi?
7) Siyasette kadın seçmenlerin “kazandırdığı” gerçeğini ne kadar ciddiye aldınız? Kadın ve aile kurumu üzerine yaptığınız bir çalışma ve programınız oldu mu? Sembollerin dışında kadını nasıl tanımladınız? Kaç kadını siyasette ön saflara taşıdınız?
8) Toplumun bütün kesimlerine ve özellikle kendini yalnız hisseden seçmene ulaşabilecek bir hareket başlatabildiniz mi? Onları anladığınızı görünür kılacak güçlü argümanlar geliştirebildiniz mi?
9) Can alıcı konuları dillendirirken, diğer partilerden farklı çözümleri ortaya koyabildiniz mi?
10) Sizi siz yapan güç tabanınıza ne kadar önem verdiniz? Yoksa sizinle hareket eden gurubu “çanta da keklik” gördünüz de, parayla yürümeyi daha mı öne çıkardınız?
11) Seçmene mücadele gücünüzü anlatacak bir hikâyeniz ve bu hikâyeyi anlatabilecek gönül adamlarınız ve akilleriniz oldu mu? Tecrübeye ve duyguya ne kadar yer verdiniz?
12) Seçmen, kendine en yakın gördüğü ve düşüncelerinin en doğru temsil edildiği partiye oyunu verecektir. Seçmene “özünüz ve dilinizle” ne kadar samimi oldunuz?
Bütün bunların yanında seçmenin, seçim günü oyunu kullanması çok önemlidir. Seçmenin sandığa gitme heyecanı da, siyasetçinin en büyük emeğidir. Dolayısıyla, seçmeni sandığa götürmek adına elinizden gelen her şeyi yaptığınıza ve bu heyecanı yarattığınıza inanıyor musunuz?
Şimdi, bütün bu gereklilikleri yerine getirmişseniz; seçim sonuçları sizin için hiç sürpriz olmayacak, ne bekliyorsanız onu göreceksiniz. Yok eğer, bütün bunları göz ardı etmişseniz; yine sonuç sizin için sürpriz olamayacaktır!!!
Her şey ülkemiz için, Allah yar ve yardımcımız olsun.