Söz verilen 'deprem konutları' yapılabilecek mi?

Ruhittin SÖNMEZ

6 Şubat’ta iki büyük deprem yaşanan bölgede 680 bin konut ve 170 bin işyerinin yeniden inşa edilmesi gerekiyor. 

Seçim öncesi Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan “inşaatların yapımına Mart ayının ortasında başlanacağı ve en geç bir yıl içinde tamamlanacağına” söz verdi. Bölge halkı da bu sözlere inanıp AKP ve Erdoğan’a oyları yağdırdılar.

27 Şubat 2023 tarihli köşe yazımda, tamamen teknik verilerle, bu kadar konut yapımının bir yıl içinde yapılmasının imkânsız olduğunu şu cümlelerle yazmıştım:

“Türkiye’nin yaklaşık 700 bin konutu kısa sürede yapacak altyapısı ve insan gücü yok. Zaten deprem öncesinde inşaatlarda işini bilerek yapacak eğitimli usta bulunamıyordu. Yıkımların önemli bir kısmının ehil olmayan ustaların uygulama hatalarından kaynaklı olduğu görüldü. Şimdi bu insan gücünü yetiştirmek temel bir sorun olarak karşımızda.

Yani yeni yapılması gereken konutların tamamlanması yıllar sürecek.”

*   *   *

Tabii ki hepimizin gönlünden geçen depremzede vatandaşlarımızın hepsinin en kısa zamanda yeni yapılacak depreme dayanıklı evlerinde yaşamaya başlaması.

Ancak teknik olarak kısıtlarımız vardı ve bunu Muharrem Sarıkaya’nın (Habertürk) köşe yazısındaki hesabı aktarmıştım: 

Sarıkaya “30 bin konut yapımı için gereken işçi sayısının 75 bin kişi olacağını; 1,8 milyon m3 beton ve 432 milyon kg demir gerektiği hesabını yazmıştı.  700 bin konut için gerekli olan insan gücü ve malzeme tutarını siz hesaplayın.

Zaten hükümet İzmir’de 5 bin konut vaadini de yerine getirememiş, iki yılın sonunda ancak 2 bin 245 konut teslim edebilmiş. Van depremzedeleri için 99’ar m2’lik 15 bin konutun yapımı 9 sene sürmüş.”

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Taner Yüzgeç ise “TOKİ, siyasilerin açıklamasına göre, 20 yılda 1 milyon 170 bin, kendi verilerine göre 20 yılda 570 bin konut yapmış. Yıllık ortalamayı iki, üç katına çıkarsanız bile ancak bir yılda 100 bin konut yapılabilir” demişti.

Bu rakamlara göre, Erdoğan’ın vaadinin gerçekleşmesinin imkânsız olduğu anlaşılıyordu. Bunu Erdoğan bizden daha iyi biliyordu.

*   *   *

MALZEME VE İNSAN GÜCÜ YETERSİZ

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının verilerine göre, depremden etkilenen bölgede yapımı süren konutların sayısı 122 bine ulaştı... Bunların ne kadar sürede biteceğine dair bilgimiz yok.

Bu yüzden iki hafta önce “Yerinden Dönüşüm” adı verilen vatandaşın devletin katkısı ile kendi evini yerinde yeniden inşa etme projesi eklendi.

Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren’e göre bu kadar çok sayıda konutun bir yılda yapılması mümkün değil. Çünkü mevcut vinç, beton mikseri, beton pompası yetersiz. Bölgedeki tüm iller de dahil var olan kum ve çakıl ocaklarının üretimi bunu karşılayacak boyutta değil…

Daha önemli diğer sorun ise nitelikli inşaat işçisi ve ustası bulmak…

*   *   *

100 MİLYAR DOLAR GEREKLİ

CB Erdoğan’ın bir yılda teslim sözünü verdiği binaların yapılmasını imkânsız kılan sadece altyapı ve insan gücü yetersizliği değildi. Bütçe imkanları da ciddi bir sıkıntı.

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, deprem bölgesinde yapılacak 680 bin konut ve 170 bin işyerinin maliyetinin 100 milyar dolar civarında olduğunu söyledi.

Özhaseki “İstanbul’dan müteahhitler arıyorlar, ‘ekipleri deprem bölgesine çektiniz ama biz burada usta bulamıyoruz. Günlük 1500 TL’ye çalışacak işçi bulamıyoruz…” dedi.

“6/2/2023 tarihli DEPREMLERİN yol açtığı ekonomik kayıpların telafisi için” Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) iki katına çıkarıldı ve KDV, ÖTV vd vergi artışları yapıldı. 2022 toplam vergi geliri güncel kurla 87 Milyar dolar mertebesinde idi. Vergi artışlarından beklenen ilave gelir 30 Milyar dolar civarında.

*   *   *

ARTÇI DEPREMLER SÜRERKEN İNŞAAT YAPMAK RİSKLİ

Seçim öncesinde de deprem ve inşaat uzmanlarının bir sene sürmesi beklenen artçı depremler devam ederken yapılacak binaların güvenilir olmayacağına dair itirazları vardı. 

Üstelik sadece bireysel konutlar değil bütün olarak şehirlerin yenilenmesi söz konusu idi. Yeni şehirler için İmar planları, ulaşım planları yapılması, risk haritalarının çıkarılması; hastane, park, ticarethane alanlarının planlaması gerekiyordu.

Erdoğan ve Bakanları “kaynak yaratacaklarını ve daha önce zemin etütleri yapılmış olan yerlerde yeni yerleşimlerin oluşacağını ve kullanılacak tekniklerle artçı depremlerin sakıncasının giderileceğini” söyleyerek “bir yıl içinde konutlar teslim edilecek” vaadini tekrar ettiler.

****

Depremin üzerinden 6 aydan fazla zaman geçti,  hala önemli büyüklükte artçı depremler devam ediyor. Bu arada seçimin üzerinden yaklaşık üç ay geçti.

Muharrem Sarıkaya deprem bölgesinde, bizzat kamu görevlileri de dahil uzmanlardan, şu cümleyi işitmiş:

“Özel yapım teknikleri uygulanmıyorsa, başlayan inşaatları bir süre durdurmamız daha faydalı olur…”

“Nedeni de açık, betonun artçı depremler nedeniyle sallanması, katılaşma sürecinde suyunun kaçarak kırılmaya müsait çatlaklar oluşturması.”

Muharrem Sarıkaya deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür’ün görüşünü de paylaşmış:

“Daha önce de uyardım. Son günlerde inşaat işine hız verileceğini söyleyenlerin sayısı arttı. Yapmayın, beton sallantıdan dolayı piriz oluşturmaz; demirle kaynaşmaz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle durumda beton atılmaz. İleride yine problem çıkar…”

“Hatay, Diyarbakır’dan Hakkari’ye, Oradan Bingöl’e, Kayseri’ye, Adıyaman’dan Kahramanmaraş’a ve Hatay’a kadar kalan dikdörtgenin içinde gelin bir yıl süreyle inşaat yapmayalım…”

*   *   *

BU KADARCIK YALAN

Muharrem Sarıkaya’nın yazısından iktidara “artçı depremler bahanesine sığınarak zaman kazanın” mesajını verdiği kanaati edindim.

Erdoğan’ın “önemli olan seçimin kazanılmasıydı. Reis bir şekilde bu işin altından kalkar” inancında olan kesin inançlı taraftarları var.

Sosyal medyada gördüğüme göre, "Erdoğan’ın atomu parçaladığına, internet ve iletişimin bu sayede geliştiğine” inanan veya "Erdoğan’ın Hz. Peygamberin varisi olduğunu, soğan 500 TL’ye de çıksa Erdoğan’ı destekleyeceğini” söyleyenler var. 

Bu kesin inançlıların haricindeki taraftarlar da “bu kadarcık seçim yalanlarını” önemsemezler. Yeter ki beş sene sonraki seçimlere kadar vaadin önemli bir kısmı yerine getirilebilsin.