Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin'le, 08 Ocak 2020'de yaptığı görüşme sırasında "Doğu Akdeniz Denkleminde Stratejik Adım: Türkiye - Libya Mutabakatı" kitabını hediye etti. Kitabın içeriği yazılı basında yayınlandı. Libya ile yapılan mutabakatı, stratejik adım olarak sunan kitap incelendiğinde, atılan adımın stratejik kayıplarla sonuçlandığı açıkça görülüyor. Libya ile yapılan deniz yetki alanları muhtırası ile 12 bin kilometrekarelik kıta sahanlığı kazanırken 80 bin kilometrekarelik kıta sahanlığını kaybettik.
Kitabın 14. sayfasında, Kıbrıs Adası’na, adanın batısı itibarıyla karasuları dışında deniz yetki alanı bırakılmadığı belirtiliyor.
Ancak kitabın 33. sayfasında yayınlanan harita bu söylemi çürütüyor. Kıbrıs Adası’nın karasuları 12 mil olmasına rağmen, Güney Kıbrıs’a adanın batısında 18 millik kıta sahanlığı verilmiş. Kıta sahanlığı hakkı sadece devlet olarak tanınan ülkelere verilir. Türkiye, bugüne kadar Güney Kıbrıs’ı herhangi bir anlaşma ile yani de jure olarak tanımadı. Dışişleri Bakanlığı tarafından 02 Aralık 2019’da ve CB İletişim Başkanlığı tarafından 08 Ocak 2020’de yayınlanan kıta sahanlığı haritalarında, Kıbrıs batısına 18 millik kıta sahanlığı verilmiş ve Güney Kıbrıs, fiilen yani de facto olarak tanınmıştır. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve İngiltere, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni de facto olarak tanımadığını deklare etmesine rağmen Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ı de facto olarak tanıması kabul edilemez. Harita yeniden düzenlenmeli ve Güney Kıbrıs’a sadece karasuları hakkı tanınmalıdır.
CB İletişim Başkanlığı’nın yayınladığı haritada, Girit etrafında bulunan Türk adalarının karasuları gösterilmemiş ve Türkiye’nin egemenlik hakları yok sayılmıştır.
Kitabın 35. sayfasında, “Mutabakat, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarının batı sınırlarını netleştirmiştir” ifadesine yer verilmiş. Bu ifade ile Erdoğan ve AKP Hükümeti’nin, Girit’in dörtte üçü ve Girit etrafındaki 14 Türk adası ile 80 bin kilometrekarelik Türk Kıta Sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölgesini terk ettiği açık bir şekilde itiraf edilmiş.
06 Aralık 2019’da TBMM’ye sunulan muhtıradaki hatlar, Girit Adası’nın üzerinden geçerken ve ada üzerindeki haklarımızı saklı tutarken, kitabın 34. sayfasındaki hatlar Girit Adası’nın doğusundan geçiyor ve Girit üzerindeki haklarımızı yok sayıyor.
Kitabın 16. sayfasında sunulan Türk Kıta Sahanlığı Haritasında, 80 bin Km2 lik Türk Kıta Sahanlığı’nın Yunanistan, Libya ve Mısır’a terk edildiği açık olarak görülmektedir. 13 Kasım 2019’da BM’ye gönderilen notadaki Türk Mısır Orta Hattı’nın batısında Mısır lehine bir durum oluşturulmuştur. Türk Kıta Sahanlığı’nın yaklaşık olarak 35 bin Km² 'si Yunanistan’a, 30 bin Km² 'si Libya’ya, 15 bin Km²'si Mısır’a terk edilmiştir.
TÜRKİYE’NİN STRATEJİK KAYIPLARI !...
Libya Mutabakat Muhtırası ile Türkiye;
* Girid Adası'nın dörtte üçünü,
* Girit Adası'nın etrafındaki 14 adayı
* 80 Bin km2'lik Türk Kıta sahanlığı ve MEB'i,
* Adalar (Ege) Denizi'nden Akdeniz'e geçişi kontrol eden Kitira Geçidi'nin kontrolünü,
* Adalar (Ege) Denizi'nin kontrolünü,
* Bölgedeki petrol, doğalgaz, deniz ürünleri ile turizm gelirini kaybetmiştir.
Muhtıra ile Girit Adası üzerine İsrail Radarının kurulması ve yabancı petrol şirketlerinin Türk Kıta Sahanlığında petrol aramasının önü açılmış, Güney Kıbrıs fiilen yani de facto olarak tanınmıştır.
MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU VE FAHRETTİN ALTUN, LOZAN ANTLAŞMASINI
İHLAL EDİYOR, YUNAN YANDAŞLIĞI VE BÖLÜCÜLÜK YAPIYOR !...
08 Ocak 2020’de yayınlanan Türkiye – Libya Mutabakatı Kitabı’nın 16. Sayfasındaki harita, 1923 Lozan Antlaşması’nı açıkça ihlal ediyor. Anılan harita Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 06 Ocak 2020’de düzenlediği, 2019 yılına ilişkin dış politika değerlendirme toplantısı’nda basın mensuplarına gösterildi. Haritada, Yunanistan’ın 2004 yılında işgal ettiği 18 Türk Adası’ndan 17’si gösterilmemiş. İşgal edilen 18. Gavdos Adası da Yunan Adası olarak gösterilmiş.
1923 Lozan Antlaşması’nın 12. Maddesi ile egemenliği Yunanistan’a devredilmeyen Taşoz, Semadirek, Limni, Bozbaba, Midilli, İpsara, Sakız, Sisam, Ahikerya ve Küçük Çuha adaları, Yunan adaları olarak gösterilmiş.
Lozan Antlaşması’nın 12. Maddesi ile Yunanistan’a Girit Adası’nın dörtte biri verilmesine rağmen Girit’in tamamı Yunan Adası olarak gösterilmiş. Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını yok sayan, Türk adalarını Yunan adası olarak gösteren haritanın yayınlanmasından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve CB İletişim Başkanı Fahrettin Altun sorumludur. Verilen somut örnek ve belgelerden anlaşılacağı üzere Çavuşoğlu ve Altun, 1923 Lozan Antlaşması'nı ihlal ediyor, Yunan yandaşlığı ve bölücülük yapıyor.