“Suyun çok kıt olduğu bir bölgede yaşıyoruz” diyen Altınbilek, dünyada su miktarının kuzey ülkelerinde Türkiye’nin beş katına ulaştığını açıkladı. İsrail, Ürdün, Filistinüçgeninin suyun en az olduğu yerler olduğunu kaydeden Altınbilek, Hürriyet’e şunları kaydetti:
SU KAYBINI ÖNLEMELİYİZ
“O yüzden biz çok fakir ülkelerin orta halli komşusuyuz. Fırat’ın yüzde 90’ının Türkiye’den çıkması bizi zengin yapıyor. Uluslararası stratejistler İsrail’e, Ürdün’e, Filistin’e su taşıma projeleri hayal ediyorlar. Fırat ve Dicle’nin suları Türkiye, Suriye ve Irak’a bile yetmiyor. Onların ihtiyacı Fırat’ın iki katına denk geliyor. Bu ülkelerde tarım randımansız şekilde yapılıyor. İleriteknoloji kullanmıyorlar. Türkiye’de suyun yüzde 75’i, diğer ülkelerde yüzde 80’i tarıma gidiyor. Bizde su kayıpları yüksek sayılıyor. Doğu’da kanallı sistemden borulu sisteme çevirerek suyu kaybetmeyi önlemeye çalışıyoruz.”
Önümüzdeki 20 yılda su kayıplarını azaltarak tarımsal kullanımın yüzde 65’ine indirmeye çalıştıklarını belirten Altınbilek, “Bu gerçekleşirse Dicle ve Fırat’ın suları o üç ülkeyi idare edecek. Savaş çıkması muhtemel değil” dedi. GAP’ın yüzde 30’unu sulayabildiklerini belirten Altınbilek şunları söyledi: “Bu sulamaları arttırıyoruz. Enerji sektöründe yüzde 85’lere çıktık. Biz daha çok su kullandıkça güney ülkeleri, bırakılacak suyun azalacağını görüyorlar. Bu yüzden bir endişe var. Ama ben su savaşları olması gerektiğine inanmıyorum. Suyu elde etmenin başka yolları var. İsrail ve Ürdün denizden arıtarak ihtiyacını karşılayabilecek. Ayrıca savaşın sebep olacağı harcamalardan çok daha azıyla su eksiği tamamlanabilir.”
Bir savaşın maliyetinin çok fazla olduğunu kaydeden Doğan Altınbilek, demokratik olarak seçilen liderlerin ülkesini savaşa sokmak için nedeni olmadığını ama demokratik olmayan ülkelerde bir lider su için savaşmayı hedef olarak koyabileceğini belirtti. Altınbilek, “Böyle tehlikeler varsa da su ekonomik olarak çözülebilecek bir sorun” dedi.