Suriyeli sığınmacılar konusunda değişik zamanlarda gel-git konuşmalar yapan yetkililer, kamuoyunun tepkisine bağlı olarak klasik davranışları iki ileri bir geri siyasetlerini sürdürüyor. Arap seviciler sığınmacılara toz kondurmuyorlar. Sığınmacılar her türlü pisliği yapıyorlar ses çıkarılmıyor. Çünkü onları oy deposu ve biatlı kulları olarak görüyorlar. Önce Kilis’i arkasından Gaziantep ve Hatay’ı işgal ettiler ve her üç yerleşim yerini de Araplaştırdılar. Sokakları Arapça levhalarla doldurdular, halkımıza saldırdılar ve hiçbir katkı sağlamadan Türk vatandaşlığına alınma hakkını elde ettiler.
Bu vurdum duymazlık neyin nesi?
Vatandaşlık verilerek ne yapılmak isteniyor? Üç-beş oy uğruna ülkemiz işgale açık hale getiriliyor. Bir de bakıyorsunuz Suriyeliler'i öven yerli filmler, diziler yapılıyor, halka benimsetilmeye, halk alıştırılmaya çalışılıyor. Bilinçli olarak kültürümüz yozlaştırılıyor.
Gerçek milliyetçiler neden buna tepki vermiyorlar?
İktidarın küçük ortağı olmak için mi buna katlanıyorlar?
Hayat pahalılığını unutturmak için konuyu gündemde tutan iktidar partisini neden uyarmıyorlar?
Gidişat o ki bölünmüş Türkiye’ye adım adım gidiliyor. Zaten idari yapı değiştirildi tek adam, tek kanun ile ülke yönetiliyor. 2023 hedefi ile devletin adının değiştirilmesi bile konuşuluyor.
Halkımız kendi kurtuluşunu veya esaretini kendisi yaratacak. Gelecekte Türkiye olacak mı, olmayacak mı? Bunu sorgulasın. Muhalefet partileri ve basın bu konularda yetersiz kalıyor veya yasaklarla fonksiyonsuz bırakılıyor. Kapatılıyor, haksız mahkumiyet ve kapatma gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalıyor.
Siyasi iktidar her ne kadar vakit geçmiş olsa da kendine çeki düzen vermek ve gayret göstermek zorunda. Muhafazakar, Seküler ve Kürtler olarak millet gruplaştırıldı, Suriyeliler ve PKK'lılar ile de Türkiye bölünecek mi (?) endişesini taşıyoruz.
"Sözüne güvenilen aklı başında bir yetkili bu gerçekleri halkımıza açıklama cesareti gösterebilir mi?" diye de sormadan edemiyoruz.
Bir taraftan PKK, diğer taraftan Suriyeliler konularını gündemde tutarak enflasyon halka unutturulmaya çalışılıyor. Bilmiyorlar ki çoğu ailenin mutfağında tencere kaynamıyor, halk kan ağlıyor ama 5-10 yerden maaş alanlar, ihale alanlar için hayat çok güzel...
Biliyoruz su üstüne yazı yazıyoruz. Kim okur, kim duyar...
Önemli değil. Halkımızı endişelerine tercüman olabilir ve duyurabilirsek yazılanlar işe yarar yoksa yazılar okunmadan çöplüğe gider. Bunun böyle olup olmadığını yazıya yapılan yorumlardan anlayacağız. Yorum yapılmıyorsa herkes hayatından memnun, o zaman bize ne oluyor?
Bize mi düştü vatanın bekasını yazmak, çizmek?