Suriyeliler'in Türkiye’ye düzensiz ve kitlesel göçü 2011 bahar aylarında başladı. Halen sayıları 5 milyon civarında. Bunun 3,7 milyonu kayıtlı, kalanı kayıtsız.
Türkiye’deki Suriyeli kadınların doğurganlık oranı çok yüksek. Her gün 500 Suriyeli bebek doğuyor, şimdiye kadar Türkiye’de doğan Suriyeliler'in sayısı 675 bin.
Türkiye’de kalmaya teşvik edilen Suriyeliler ile demografik yapımız tehdit altında. Türkiye dış müdahaleye ve bölünmeye uygun hale getiriliyor.
Türkiye’de yaşayan Suriyeliler'in sayısı 2040 yılında 10 milyona yükselecek. Bu demektir ki bugünlerde bir çözüm bulunmazsa bir nesil sonrası PKK kadar büyük ve tehlikeli bir sorunumuz daha olacak.
Ayrıca sorunun ekonomik maliyeti de çok büyük.
Kızılay Genel Müdürü'nün Mart 2021’deki açıklamasına göre, 4 milyon Suriyeli'ye de kendi ülkelerinde yardım ediyoruz. MSB Hulusi Akar da 9 milyon Suriyeli'nin ihtiyaçlarını karşıladığımızı açıkladı.
Yardım ettiğimiz Suriyeliler'in sayısı, 20 milyon Suriye nüfusunun toplam yüzde 45’ine karşılık geliyor.
Cumhuriyet tarihimizin en ağır ekonomik krizini yaşıyoruz, bu krizin tetikleyicisi Suriyeliler için harcadığımız para yaklaşık 80 milyar dolar. Yıllık harcamamız 9 milyar dolar mertebesinde.
Buna karşılık ülkemizdeki Suriyeliler'in büyük çoğunluğu eğitimsiz ve kırsal kökenli olduklarından ekonomimize katkıları çok az.
* * *
HUKUKİ DURUM
Suriyeliler konusu “Ensar- Muhacir” muhabbetiyle sürdürülemeyecek kadar büyük ve ciddi bir mesele. Türkiye ülkemize sığınan Suriyeliler'e uluslararası hukukta ve iç hukukumuzda belirlenmiş sorumluluklardan çok fazlasını yerine getirdi ve getirmeye devam ediyor.
Hukuki mevzuat açısından ülkemizdeki Suriyeliler mülteci, sığınmacı veya göçmen statüsünde değildir. Geçici Koruma kapsamındadırlar.
Geçici koruma, yerinden edilmiş kişilerin kitlesel akınlarını kapsayan sadece acil durum halleri boyunca sağlanan istisnai niteliğe sahip bir süreçtir.
AB Konseyi Geçici Koruma Yönergesinde Geçici Korumanın sona erme şartları düzenlenmemiştir. Yönergeye göre geçici korumanın süresi bir yıldır. Bu süre en fazla bir yıllık bir müddet için uzatılabilir. Bu sürelerin bitiminde geçici koruma da kendiliğinden sona erecektir.
· 11 yıl süren Geçici Koruma sonunda hala bu sürenin uzatılmasını dayatan herhangi bir uluslararası sözleşme yoktur.
· Geçici Koruma Yönetmeliğine göre, Cumhurbaşkanımız bir kararname çıkararak Suriyeliler'in geçici korumalarını kaldırıp ülkelerine dönmelerine karar verebilir. Bu yetkiyi kısıtlayan hukuki bir engel yoktur.
* * *
Geçici koruma statüsü, Suriyelilere Türkiye’de koruma sağlarken, şartlar düzeldiğinde vatanlarına dönmelerini zorunlu kılan bir statüdür.
Ancak şimdiye kadar kendi ülkelerine dönen Suriyeli sayısı sadece 484 bin kişidir.
GKK Suriyeliler bayramlarda Suriye’deki akrabalarını ziyaret edip, Türkiye’ye dönebilmektedir.
Buna rağmen bazıları Suriye’nin her bölgesinde güvenlik olmadığını, güvenli olmayan bölgelere gidenlerin hayati tehlikesiolacağını iddia ediliyor. Bu yüzden mülteciler için uluslararası hukukta mevcut “Geri Gönderme Yasağı” sebebiyle gönüllü olanlar haricinde gönderemeyeceğimiz iddia edilmektedir. Kanaatimce bu değerlendirme hukuki değil, siyasidir.
Suriye’de hâkim güç olan Rusya Devlet Başkanı Putin ile resmi Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad “ülkede huzur, istikrar ve güven oluştu, göç eden Suriyeliler evlerinize dönün” çağrısı yaptı.
Suriye Devlet Başkanı (Beşar Esad) 25 Ocak 2022 tarihine kadar askerlikten kaçan, ülke içinde ve dışında bulunanlar için genel af çıkardı.
Suriye’nin BM’de verdiği taahhüt, Putin’in teminatı, dini bayramlarda güvenli bir şekilde ülkelerine gidip dönebilen Suriyeliler ve Esad rejiminin çıkardığı “genel af” gibi gerekçelerle Türkiye Suriye’nin artık güvenli olduğuna karar verebilir.
* * *
SURİYE VE TÜRKİYE’NİN ORTAK MENFAATİ
Suriye kendi ekonomisini toparlamak, zayıflayan askeri gücünü tahkim etmek için vatandaşlarının ülkelerine dönmesini istemektedir.
Türkiye’nin menfaati de Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumasıdır. Ayrıca ekonomimize yük olan, sosyal sorunlara yol açan Suriyelilerin ülkelerine gönderilmesidir.
Suriyelilerin vatanlarına dönmesi hem Türkiye hem Suriye ve hem de Suriyeliler açısından en iyi çözümdür. Zira herkes kendi vatanında mutludur.
İç savaş sona ermiş ve olağanüstü şartlar olağana dönmüştür. Türkiye’deki Suriyelilerin tamamı kendi vatanlarında, eskiden yaşamakta oldukları yerlerde iskân edilmelidir.
Dikkat edilmesi gereken en önemli husus, geri dönüş yapacak GKK Suriyeliler'in Türkiye’ye dostane duygularla dönmesini engelleyecek tavırlardan uzak durulmalıdır. Yoksa 11 yıl boyunca yaptığımız fedakarlıklar heba edilmiş olur.
Geri dönüş operasyonu için Rusya (Putin) devreye sokularak, Suriye Devleti (Esad) ile anlaşma sağlanmalıdır. Ülkelerine geri dönecek Suriyeliler'in güvenlikleri garanti altına alınmalıdır.
Birleşmiş Milletler ve Rusya ile görüşerek Türkiye’nin garantör ülke olmasına çalışılmalıdır.
Yeni Suriye Anayasasında bu kişilerin can ve mal güvenliğini sağlayıcı hükümler konulması için Türkiye çaba göstermelidir.
* * *
SURİYE DEVLETİ İLE BİR ANLAŞMA OLMASA DA
Suriye devleti ile bir anlaşma sağlanamasa da aşağıdaki eylem planı uygulanmaya başlanmalıdır:
1- Açık Kapı Politikasına son verilmeli. Yeni göç dalgalarının Türkiye sınırlarından içeri girmesine izin verilmemelidir.
2- Öncelikle Kayıtsız Suriyelilerin (sayıları 1 milyondan fazladır) sınır dışı edilmesi gereklidir.
3- Kayıt dışı istihdam ve çocuk işçiliğini önleyici tedbirler alınmalıdır. Suriyeli kayıt dışı işçiler ve çocuk işçiliği hem insani değil hem de bir kısım vatandaşlarımızı işsiz bırakıyor.
4- Geçici koruma kapsamındaki (GKK) Suriyeliler'den suç işleyenler cezasını çektikten sonra sınır dışı edilmeli ve Türkiye’ye girişi yasaklanmalıdır.
5- GKK Suriyeliler'e vatandaşlık verilmesine son verilip, bundan sonra vatandaşlık verilmesinin bütün yabancıların tabi olduğu genel kurallara göre olacağı ilan edilmelidir.
6- Suriye’de can güvenliği riski olmayıp, ekonomik sebeplerle sığınmış olanların öncelikli olarak ülkelerine dönüşünü sağlayacak bir çalışma yapılmalıdır. Büyük çoğunluk bu gruptur.
7- GKK Suriyeliler'in açtığı işyerlerine tanınan ruhsat ve vergi muafiyeti gibi ayrıcalıklara son verilmelidir.