Tablo gittikçe ağırlaşıyor
Siyasi iktidarı eleştirmek farklı şey, iktidardan uzaklaştırma girişim çok daha farklı bir durum. Halkın oyuyla gelmiş bir iktidarı kuralları içinde kalmak koşuluyla eleştirebilirsiniz ama silah yoluyla iktidarı devirme girişiminde bulunamazsınız. Bulunursanız ne olur? Doğal olarak tehlikeyi göğüslemiş ve atlatmış olan siyasi iktidar kendisini koruma adına her türlü tedbiri alacaktır. OHAL yasası bunun için çıkarılmıştır ve tehlike tamamen ortadan kalkıncaya kadarda durum devam edecektir. Bunun yadırganacak bir tarafı yok. Yeter ki alınan tedbirler ve uygulamalar insaf sınırları içinde kalsın.Mağdur ordusu yaratmasın.
Alınan tedbirlere ve uygulamalara baktığımızda gerçekten siyasi iktidarın tamamen kuşatılmış olduğu anlaşılıyor. Müdahale olmasa devleti tamamen çok kısa zamanda kuşatacak bir yapının varlığı tüyler ürpertici. Öyle bir yapılanma ki yönetimin bütün damarlarına girmiş ve tahribata hazır duruma gelmiştir. Darbe teşebbüsünü yapmasalar belki de hiç ortaya çıkmayacaklar ve devleti tam anlamıyla kangren gibi saracaklardı. Daha beter ve Türkiye’nin yok olmasına neden olacak olayları peş peşe yaşayacaktık.
Gün suçlu arama, söylemiştik gibi söylemlerin günü değil. Gün hangi görüşten olursa olsun sivri, bölücü, ayrıştırıcı, halkı tahrik edici eylemlere girişenlere mani olmaktır. Buna siyasi iktidar mensubu ve sempatizanları da dahildir. En azından darbecilere uygulanan tüm tedbirler siyasi iktidarın yerini almaya aday bölücü akımlara da uygulanmalıdır. Terör ve darbe ile uğraşan siyasi iktidar özellikle kendi içinde bulunan radikal gruplara taviz vermemeli, müsamaha göstermemelidir. Nitekim halkın silahlanması, karşı görüşlülere saldırılar gibi haberleri okuyoruz. Bir beladan kurtulalım derken başka bir belanın kucağına düşmeyelim.
OHAL boyunca bazı hakların kısıtlanması ve tedbirlerin alınması doğaldır. Bunu da anlayışla karşılamak gerek. Bir an darbecilerin galip geldiğini ve Türkiye’nin kan gölüne, iç savaşa girdiğini düşünmek insanın tüylerini diken diken ediyor.Olaya bu açıdan bakalım.
Uyuyan hücrelerin darbe yoluyla iktidara alternatif olması yönünde palazlanmasına asla izin verilmemelidir. Seçim vardır. Halka gidilir. Halk kimi seçerse, seçene saygı duyulur. Aksi eylemler Türkiye’nin sonu olur. Provakasyonlara dikkat edelim, alet olmayalım. Yalan ve kışkırtıcı haberlere prim vermeyelim. Bu demek değildir ki eleştiri yapmayacaksınız. OHAL yasaları çerçevesi içinde düşüncelerinizi elbette ki söyleyeceksiniz. Siyasi iktidarda konuyu asla abartmadan normal seyrinde halka iletmelidir.
Gerilimi tırmandırmadan normal yaşamımıza dönmemiz ve sağ duyulu düşünmemize her zamandan daha çok ihtiyacımız var.Barış kazansın, dostluk kazansın, demokrasi kazansın.
Milletimize tekrar geçmiş olsun.