TFF ve dağ kanunu!

Atilla TÜRKER

Ülke futbolunda adalet sisteminin nasıl işlediğine dair değişik bir örnek vereceğim bugün size...

Yıl 1992... 3. Lig’de şampiyonluk mücadelesi veren Ankara Sincanspor, grubun güçlü takımlarından Turhalspor ile karşılaşıyor.

Sincan’daki maçta olaylar çıkıyor. Kan gövdeyi götürüyor.

Hal böyle olunca... Sincanspor’a Futbol Federasyonu tarafından çok ağır ceza verilmesi bekleniyor.

Aradan 2 hafta geçiyor. Ceza yok.

Aradan 4 hafta geçiyor. Ceza yok.

Bir cambazlık olduğu anlaşılıyor. Bu satırların yazarı “Federasyon uyuyor... Sincanspor’u kim koruyor” başlıklı bir yazı kaleme alıyor.

Yazının çıktığı gün... Dönemin Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu Başkanı Yüksel Esin arıyor. Esin, “Yazınızı okudum. Sizi çay içmeye bekliyorum” diyor.

Gidiyorum... Çaylarımızı içerken... “İlgili dosya bize gelmedi” diyor. Ayağa kalkıyor. Hukuk Kurulu’nun bulunduğu yan odaya geçiyor. Elinde bir dosyayla geliyor. İnceliyor. Sonrasında da... Okuduğu sayfanın üzerine kırmızı kalemle ve çok iri harflerle “re’sen” yazıyor. Dosyayı Disiplin Kurulu’na gönderiyor.

Aradan 4 gün geçiyor. Karar çıkıyor. Sincanspor’a 4 maç saha kapatma geliyor.

YÜKSEL ESİN VARDI

Sonrasında... Olay anlaşılıyor. Dönemin Sincanspor kulübü başkanının, ilgili Spor Bakan’ı ile görüştüğü... İlgili Bakan’ın da, federasyon yöneticilerine talimat verdiği... Talimatı alan Hukuk Kurulu’nun da... Dosyayı sümen altı ettiği... Ortaya çıkıyor.

Neyse ki... Yüksel Esin gibi çok kıymetli bir Disiplin Kurulu Başkanı vardı o dönem.

O olaydan bugüne... 23 yıl geçti. Allah sizi inandırsın, bu kulaklar neler duydu.

Toplantı daha bitmeden, “çişim geldi” yalanıyla tuvalete giderek, bağlı bulunduğu kulübün başkanını arayan ve “müjde müjde” diye bağıran kurul üyelerini mi anlatayım şimdi ben size... Yoksa, “Federasyon başkanımızın talimatı var. Bugün yapacağımız toplantıda şu büyük kulübümüze ceza verilmesini istemiyor” diye kurul üyelerinden ricada bulunan geçmişin ünlü kurul başkanını mı!

Haftalardır yazıyorum. Futbol Federasyonu Hukuk Müşavirliği, 45 gün önce, Aziz Yıldırım, Şekip Mosturoğlu ve İbrahim Hacıosmanoğlu’nu... Hakemlere yönelik sportmenliğe aykırı açıklamalardan dolayı... Disiplin Kurulu’na sevk etmesine karşın... Disiplin Kurulu, “Dosyada usulü eksiklik var” diye... Olayı kapattı. Tarihte bir ilk oldu bu... Mevzuat çiğnendi. Teamüllere aykırı davranıldı. Sümen altı yapıldı.

CEZALAR AZ BİLE

Bu süreçte... Dosyası sümen altı edildiği için ceza almaktan kurtulan Aziz Yıldırım... Stada girdi. Girmekle kalmadı. Stada girmesi gereken muhabir arkadaşlarımızı stada almadı. Geçen haftaki yazımın son cümlesi, “Futbolumuzda dağ kanunu uygulanıyor” idi. Yazımın çıktığı gün... Trabzon’da hakemler rehin alındı.

Aldıran kim? Daha önce... Aziz Yıldırım ve Şekip Mosturoğlu’yla birlikte dosyası sümen altı edilen İbrahim Hacıosmanoğlu...

Maalesef... Dağ kanunu’nun uzantısı olarak...

Rehin işlemi gerçekleşti. Rehin alanlara... Tarihi cezalar verildi. Ki az bile verildi. Ya rehin alınan kişiler... Yani hakem Çağatay Şahan başta olmak üzere soyunma odasında esir tutulan o 9 kişi... Hiçbirinden henüz çıt yok. Suskunlar. Anlaşılan o ki... Dava falan açmayacaklar.

Sebebi belli... Dava açarlarsa... Yarınlarda alabilecekleri 3-5 maç tehlikeye girer!

Öte yandan... İbrahim Hacıosmanoğlu ve ekibini protesto etmek amacıyla... Bu haftaki maçlarda hakemlerin sahaya 10 dakika geç çıkması... Düşünce aşamasında kaldı. Hayata geçirilemedi. “Aman hele dur” denildi. Ayrıca... 6222 sayılı yasa da henüz işletilmedi.

Sözü uzatmayayım.

Futbolumuzda... Bu dağ kanunu olduğu sürece... Birileri ‘dağ’a da kaldırır!