Kurban bayramı ya, bu günlerde ölümü çok düşünür oldum...
Bunda elbet pek çok neden var. Birinci sırada memleketimin içler acısı durumuna üzülmekten ve üzüntümü paylaşmaktan başka elimden pek de bir şey gelmiyor ondan... Yani ruh halim sakat...
İkincisi ise geçenlerde yaşadığım bir yakınımın kayıbı...
Dün sohbet edip, kimi zaman dertlesip, kimi zaman da kahkahalarla gülerken bu gün yok, toprak altında!.. Ruhu nereye gitti? Ya o koca bir kütüphaneye sığmayacak bilgileri nerede, ne oldu? Şimdi beni görüyor mu? Dün birlikte üzüldüğümüz yurdumun durumuna hâlâ üzülüyor mu? Bundan sonra ne olacak o biliyor mu? Biliyorsa neden bana da söylemiyor?
Ölüm bir sır... Müthiş, gizemli bir sır... Arada minik ip uçları verse de çözülmüyor, çözülemiyor, bilinmiyor... Meraktan ölsen de çözümü yok!..
Babasının öleceğini bile on beş gün önceden rüyasında görüp kendisine yorumlatmış ve daha pek çok rüyası çıkmış biri olarak... Hoş artık öyle mesaj veren rüyalar görmesem de; Akciğer sertleşmesi hastalığı nedeni ile bende kalan annemin ertesi günü tedavi için hastaneye gideceği gece uykusunda "Geldin mi Ali'm? Dur çantamı hazırlayayım sonra çıkarız" diye rahmetli babamla konuşup sayıkladığının sabahı kaybettiğimiz gerçeğini yaşayan ben... Bunlarla yetinmiyorum, ama elimden de başka bir şey gelmiyor!..
Kesin bir şeyler var ama biz bilemiyoruz...
Oooof... Çıkmaz sokak... İçim sıkılıyor... Bir şeyi çözememek beni müthiş daraltıyor...
Ölümün güldüreni olmaz ama yine de kafayı yemektense esprili olan ölüm öyküleri ile biraz gülümseyelim biz en iyisi...
Haydi bakalım başlayalım...
1600'lerin İspanya Kralı III. Phillip ateşin karşısında çok uzun süre oturduğu için vücut ısısı çok yükselmiş ve ölmüş. Peki kral çok ısındığı halde neden ateşin önünden çekilmemiş. Çünkü bunu düşünmek onun görevi değilmiş. Bu görev saray şöminecisinin görevi imiş ve ne yazık ki şömineci o gün izinli imiş!..
Astronot biliminde çığır yaratan Tycho Brahe isimli Danimarkalı bilim adamı tuvalete gitmediği için ölmüş! 16. Yüzyılda yemek bitmeden sofradan kalkılması hoş karşılanmazmış. Tycho Brahe davetli olduğu bir şölene gitmeden önce tuvalete girmeyi unutmuş. Yemekte içkiyi fazla kaçıran bilim adamı tuvalet gitmek için izin isteyemeyecek kadar nazik olduğundan idrar kesesi patlamış ve 11 gün acı çektikten sonra ölmüş...
Amerika'da yıldız olmayı çok isteyen ve başvurularına yanıt alamayan yirmi dört yaşında bir genç kız umutsuzluğa kapılarak dağın tepesindeki Hollywood yazısının "H" harfinden atlayarak intihar etmiş. Ölümünden bir hafta sonra gelen mektubu ev arkadaşı açmış. Mektup genç kıza rol teklif ediyormuş ve rolü intihar eden bir genç kızmış!..
Marto ve Roberto adlı iki kardeş birbiri ile hiç geçinemiyormuş. Kendisi ile dalga geçmesine dayanamayan Marko kardeşini tabanca ile öldürmüş. Fakat kardeşinin ölümünden beş dakika sonra da kendisi de ölmüş. Çünkü kardeşi ile aynı solunum yolunu paylaşan yapışık ikizlermiş!..
1901 yılında bir adam kendini bir fıçı içinde Niyagara şelalesinden aşağı atmış ve ölmemiş. Fakat zorla fıçıya soktuğu köpeği korkudan burnunu tek hava deliğine dayamış ve sahibine yer vermediği için adam havasızlıktan ölmüş!..
1998 yılında Fransız bir adam intihar etmeye karar vermiş. Bunun için deniz kıyısındaki bir yamaca tırmanmış ve yamaçtaki kayaya bir ip bağlayıp boynuna geçirmiş, ardından garanti olsun diye de bir şişe zehir içmiş ve kendini ateşe vermiş. Sonra da uçurumdan aşağıya atlamış. Tam atlarken elindeki silahı ile başına ateş etmiş. Kaderin garip cilvesi ya... Silahından çıkan kurşun sekmiş ve boynundaki ipi koparmış. Düşünce deniz suyu yangını söndürmüş. Su çok soğukmuş bu yüzden vücudu şoka girmiş ve zehiri kusmuş. Adamı tesadüfen gören bir balıkçı hastaneye kaldırmış. Fakat adam hipotermi yani vücut ısısının çok fazla düşmesi sonucu ölmüş! Garibim kendine bu kadar işkence edeceğine keşke soğuk hava deposuna kendini kilitleseymiş!
Neyse...
Amerika'da 1995 yılında bir kola makinesinden bedava içecek almaya çalışan adam makineden fırlayan kutu kolanın kafasına isabet etmesi sonucu ölmüş... Neye niyet, neye kısmet!
1983 Yılında Amerika'nın San Diego eyaletinde polisler tarafından hırsızlık yaparken yakalanan kadın eğer kendisini bırakmazlarsa ölene kadar nefesini tutacağını söylemiş. Polislerin bu isteği kabul etmemesi sonucu kadın nefesini tutmuş ve morarak ölmüş! İnadın böylesi de zarar!
Amerika'da bir hayvanat bahçesinde görevli olan fil bakıcısı rutin temizliğini yaparken filin dışkısı altında kalarak can vermiş...
Khay Rahnajet isimli Iraklı bir terörist içinde bomba düzeneği olan bir paketi posta ile suikast adresine göndermiş. Paketin üzerinde yeteri kadar pul olmadığı için posta servisi paketi geri postalamış. Paketi alan acemi terörist pakete bomba düzeneği kurduğunu unutarak paketi açmış, bombanın patlaması sonu parçalanarak ölmüş!
Eşine şaka yapmak isteyen Jake Fen isimli bir adam kendisini asmış süsü vermiş. Eve gelen eşi kocasının kendisini astığını görünce bayılmış. Bu sırada kapıyı açık gören komşu kadın içeri girmiş. Jake ve eşinin öldüğü zannederek evi soymaya kalkışarak ne varsa toplamış. Evden tam dışarı çıkarken Jake kadına tekme atmış. Kadın cesedin canlandığını zannederek korkudan ölmüş!
Mısır'da çiftçilik yapan bir adam tavuklarından birinin Nil nehrine düştüğünü farkedip tavuğunu kurtarmak için nehre atlamış. Fakat girdaba yakalanınca kıyıya dönememiş ve yardım istemiş. Adamın yardımına yetişen oğlu da girdaba kapılıp birlikte yardım isteyince adamın karısı kızları ve diğer oğlu da suya atlamış fakat onlar da başarılı olamamış ve altı kişilik aile boğularak can vermiş, fakat tavuk kurtulmuş!..
Sonuncusu da benden olsun...
Gecenlerde doğum günüm için Facebook sayfamı paylaşıma açmaya uğraşıyorum, bir seçenek çıktı karşıma "Öldükten sonra sayfanızın mirasçısı kimi istersiniz?" Kızımı işaretledim. Ona da bildiri gitmiş. Muzur şey hemen yanıt yazdı "Yaa Faceyi değil, evi bırakcan evi!"
Hep gülümseyeceğimiz nice bayramlara...