"Tüketirken tükenmeyelim"

Hüseyin ÇAKIR

"Onlar harcadıklarında ne israf, ne de cimrilik edenlerdir. Onların ha8camaları bu ikisi arasında dengeli bir harcamadır." (Furkân, 25/67)

Cumhuriyetin tüm kazanımları ve toprak satarak israf ettiler.

Cumhurbaşkanı makam maaşı 140 bin artı emekli 80 bin. Toplam 220 bin TL,  7 bin 500 TL emekli maaşının 29  katı maaş alırsa.

Parmak kaldırıp uyuyan emekli milletvekili maaşı 70.000.TL7500.TL emekli maaşının 9 katı maaş alırsa.

Hem milletvekili maaşı, hem de emekli maaşı ile birlikte 150.000 TL maaş alan milletvekili 7.500.TL maaş alan emeklinin 20 katı maaş alırsa. TBMM'sinde 600 vekil etkisiz eleman gibi çalışır..

400 bin dolara vatandaşlık satılır.

Sokaklar yabancı kara para aklayıcısı mafyaya teslim edilirse.

5-10-12 maaşlı danışmanlar ordusu olursa,

Devletin uçak filosu ve makam araçlarından trafikte hareket edemez halde ise,

Fakirden alınıp kur korumalı mevduat için milyarlarca TL zengine faiz  ödemesi yapılırsa.

"Nass varken sana bana ne oluyor" dediler faizi yüzde 8,5'dan yüzde 30 yükselirse.

21 yıllık AKP iktidarlarında.

İngiliz bankerlerine 600 milyar dolara yakın faiz ödediler.

Cumhurbaşkanlığı külliyesinin günlük 16 milyon lira masrafı.

Yap işlet devret (YİP) yatırımlarındaki milyarca garantili ödemeler.

Suriye'den, Afganistan ve diğer ülkelerden gelen mültecilere ödenen 100 milyar dolar ödeme..

İsrafın ucu bucağı yok.

Bunlar!!!

"Ben ekonomistim, ekonomi benden sorulur kitabını yazdım" diyen Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı dönemimde yaşananlar.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç 2015 yılında Bursa'da yaptığı konuşmada; "Bugün Türkiye’nin belini büken kamudaki israf. Devlet dairelerindeki israfı önleseniz, Türkiye’de vatandaştan vergi almaya gerek kalmaz." dedi.

CHP milletvekili Sn. İlhan Kesici 2022 bütçe konuşmasında karakışı bekleyin dediğin de dalga geçen AKP güruhu karakışı geçti -eksi 50 derecede Sibirya soğukları geldi ve gelmeye devam ediyor.

AKP'NİN 21 yıllık iktidarında göstermelik tasarruflar yanında, Okyanuslar kadar israf bataklığında yüzdüler ve de yüzmeye devam ediyorlar.

12 Eylül 1980 darbe anayasasını hallaç pamuğuna çevirdiler.

Üzerinden...

12 Eylül.2010 ve 16 Nisan 2017 Anayasa değişikliği için referandum yapıldı.

Ekonomi batmış millet perişan.

İktidar mensupları akıllarına geldikçe

Yeni Anayasa'dan bahsediyor.

Amaçları ATATÜRK'ün kurduğu,

"Milli devlet yapısını değiştirmek."

Muhalefet ise kendi iç sorunları ve dedi kodu yapmaktan ne yapacağını bilmiyor.

Seçimin üzerinden dört ay geçti herşeye yüzde 100'ün üzerinde zam yapıldı.

Muhalefet meydanlarda olacağı yerde salonlardan çıkmıyor.

İsraf!

Cenâb-ı Hakk’ın istifademize sunduğu nimetleri yersiz ve ölçüsüz kullanmaktır. 

Yeryüzündeki kaynakları sorumsuzca tüketmektir.

Yüce Rabbimiz, bizleri yaratılmışların en üstünü kılmıştır. 

Yeryüzünün imarı için bütün nimetlerini bizlere emanet etmiştir.

Bize düşen, emanete sahip çıkmak, her bir nimetin kıymetini bilmektir. 

Bugün, kâinatın dengesini bozan, bilinçsiz tüketim ve israftır.

Günümüzde israf; yemeden içmeye, sözden davranışa, sağlıktan zamana, bilgiden çevreye, emekten enerjiye kadar pek çok alana yayılmıştır. 

Peygamber Efendimiz (s.a.s) ise şöyle buyurmaktadır:

"Kibre kapılmadan ve israfa kaçmadan yiyin, sadaka verin ve giyinin!" diyor. 

Doğal kaynaklarımızı, tabiat varlıklarımızı koruyalım. 

Allah'ın verdiği her nimetin bir gün hesabının sorulacağını unutmayalım. 

Bugün, her birimizin şikâyetçi olduğu israf türlerinden birisi de çevre ve doğal kaynaklarımız 

Başka ülkelerde bir damla su bulunamazken, 

Hayat kaynağımız sular hesapsızca kirletip israf ediliyor. 

(Ormanlarımız, su kaynaklarımız, ekilebilir kuru ve sulu tarım arazileri) israf edilmesidir.

İnsan oğlunun doymak bilmeyen istekleri, aşırı tüketim ve israf alışkanlığı hayatımızı zorlaştıran, dünyamızı kirleten nice çevre sorunlarına sebep olmaktadır. 

"Sınırlı kaynaklarımızın sınırsızca israf edilmesi bir ahlak sorunudur ve tedavi edilmesi gereken manevi bir hastalıktır."

Bu denge ihlal edildiğinde, bereketinin kaçtığını, toplumun huzurunu kaybettiğini, insanın kendisine ve gelecek nesillere zarar verdiğini de aklımızdan çıkarmayalım. 

Nimetlerin sınırlı, nefsin istek ve arzularının ise sınırsız olduğunu aklımızdan çıkarmayalım

Bu hastalıktan kurtulabilmenin yolu Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in tüketim ahlakını ve tasarruf anlayışını hayatımıza hâkim kılmaktır.

Hayatımızın her alanında israfın yerine tasarrufu hâkim kılalım; tüketirken tükenmeyelim. 

Unutmayalım ki, israf sebebiyle sadece paramız, malımız ve mülkümüz yok olmuyor. 

Umutlarımız ve yarınlarımız da yok olup gidiyor.

Bugün yeryüzünü kuşatan en büyük afetlerden birisi israftır. 

Rabbimizin hayata ve kâinata koyduğu dengeyi gözetelim. 

Bu denge ihlal edildiğinde hayatın bereketinin kaçtığını, toplumun huzurunu kaybettiğini,

İnsanın kendisine ve gelecek nesillere zarar verdiğini unutmayalım. 

Nimetlerin sınırlı, nefsin istek ve arzularının ise sınırsız olduğunu aklımızdan çıkarmayalım.

TC Diyanet İşleri Başkanlığı bu konulardan uzak durur,

Bir partinin arka bahçesi olursa.

Hukuk ve adaletin olmadığı yerde hükmedenler israfta sınır tanımazlar...