Havalimanına gelmeden çok önce uçağın sağ motorunun durduğunu, elektriklerin kesildiğini, göstergelerin kaybolduğunu, telsiz konuşmalarının yapılamadığını, kule ile konuşamadıklarını, kabin içerisinde duman yükselmeye başladığını, herkesin panikleyip bağırmaya başladığını belirten Özal, uçağın denizin üzerinden çok alçak geçerek piste iniş yaptığını, kulenin inişten habersiz olduğunu, uçağın tekerlerinin patladığını kaydediyor.
Pilotun 'Uçak infilak edecek, kaçın' diye bağırdığını dile getiren Ahmet Özal, normal kapıyı açmak istediğini ancak basınç farkından dolayı açılmadığını ve en arka bagajların olduğu kargo kapısını açtıklarını söylüyor. Korumaların babasını sarkıtarak aşağıya indirdiklerini,aşağıya atlayanlardan Basın Danışmanı Can Pulat ve Özel Kalem Müdürü Tevfik Ertürk'ün sakatlandığını anlatan Özal, olayın basında kısaca yer aldığını belirtiyor.
Ahmet Özal, ifadesinde kaza yapan uçakla ilgili hazırlanan raporu da anlatıyor. Uçağı satan firmanın rapor düzenlediğini ifade eden Özal,uçağın havada patlama ihtimalinin yüzde 95 olduğunu, geri kalan yüzde 5 ihtimalle kendilerinin kurtulduğunu vurguluyor.
Önce bu olayın babasına yönelik suikast olabileceğini düşünmediklerini dile getiren Özal, ancak Kartal Demirağ tarafından silahlı suikast girişiminden sonra bu olayın da bir suikast girişimi olabileceğinideğerlendirdiklerini belirtiyor.