Türk karasuları, Dimitri'nin çiftliği mi?

Ümit YALIM

Sn. Orhan Uğuroğlu’nun 02 Haziran 2020 Salı günü, Yeniçağ gazetesinin kağıt baskısında ve internet sitesinde yayınlanan ve Ümit Yalım’ın açıklamalarına yer verdiği “Ege Denizi artık Yunan gölü oldu” başlıklı yazısına aynı gün Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan itiraz geldi. Yazının muhatabı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Muğla Valisi Esengül Civelek olmasına rağmen itiraz yazısının Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan gelmesi son derece ilginç.

İtiraz yazısında özet olarak; “Ege Denizi’nde 18 Türk Adası ve 2 Türk kayalığının işgal edilmesinden ve Yunan Sahil Güvenlik botlarının hiçbir engelle karşılaşmadan sürekli Türk karasularına girmesi ve Türk bayraklı tekneleri taciz etmesinden” iddia olarak bahsedilmiş. Ayrıca, Sn. Uğuroğlu’nun yazısında yer alan iddiaların gerçek bilgiye, kayda ve rasyonel argümana dayanmayan tamamen mesnetsiz ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'nı kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırmaya yönelik asılsız iddialar olduğu ifade edilmiş. Yani, Sahil Güvenlik Komutanlığı’na göre Ege’de 18 Türk adası ve 2 Türk kayalığı işgal edilmemiş ve Türk karasularına Yunan Sahil Güvenlik botları girmiyor.

Sn. Uğuroğlu’nun yazısında, 23 Mayıs 2020’de Aydın’ın Didim ilçesinden hareket ederek Muğla’nın Fethiye ilçesine giden Türk yatına, Yunan Sahil Güvenlik Botlarından, Bodrum ve Datça açıklarında, Türk karasularında seyir halindeyken iki kez taciz ateşi açılması olayına yer verildi. Sahil Güvenliğin itiraz yazısında ise “olayın kendilerine bildirilmesini müteakip derhal olay yerine intikal edilerek müdahale edildiği ve hukuki sürecin başlatıldığı” belirtilmiş. Ancak yazıda, Sahil Güvenlik envanterinde 7/24 faaliyette olan 96 deniz mili menzilli mobil radarlar ve 48 deniz mili menzilli ASELSAN Serdar Sahil Gözetleme Radarları varken, iki Yunan Sahil Güvenlik botunun 6 millik Türk karasularına nasıl girdiği ve neden önlenmediği sorularına cevap verilmemiş.

Geçmişten günümüze örnekler vererek Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın itiraz yazısındaki iddiaların doğru ve yerinde olmadığını belgeleyelim. 15 Ocak 2016’da, Türk Karasularını 6 mil ihlal eden LS-604 Borda numaralı Yunan Sahil Güvenlik Botu, Vatanın Harim-i İsmetine girerek Aydın / Didim Tuz Burnu plaj bölgesinde karaya oturdu.

Yunan Cumhurbaşkanı Pavlopoulos’un, Muğla Keçi Adası’na geleceği haberi bir gün öncesinden devletin bütün kurumları ile birlikte Sahil Güvenlik Komutanlığı’na da bildirilmesine rağmen Pavlopoulos hiçbir engelle karşılaşmadan 07 Mart 2017’de tenezzüh (gezinti) teknesiyle Keçi Adası’na geldi.

Yunan Cumhurbaşkanı Türk Karasularını ihlal edilirken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Sahil Güvenlik Komutanı Tuğamiral Bülent Olcay olanı biteni turist gibi seyretti.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU, BAKAN YARDIMCISI MEHMET ERSOY VE SAHİL GÜVENLİK KOMUTANI TUĞAMİRAL AHMET KENDİR DÖNEMİNDE YAŞANAN İHLALLER

İzmir Koyun Adası ve Aydın Eşek Adası Türk Karasularındaki Yunan Balık Çiftlikleri hiçbir engelle karşılaşmadan üretim faaliyetlerini sürdürüyor. Türk balıkçılarına göz açtırmayan İçişleri Bakanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı, Yunan balıkçıların Türk Karasularında kaçak olarak balık çiftlikleri işletmelerine göz yumuyor ve hiçbir hukuki işlem yapmıyor.

Yunan Savunma Bakanı Yardımcısı Alkiviadis Stefanis, hiçbir engelle karşılaşmadan, 13 Mart 2020’de, İzmir Koyun Adası Türk Karasularında, 14 Mart 2020’de de Muğla Kalolimnoz Adası Türk Karasularında, Yunan bayraklı Taarruz Botuyla egemenlik ve bayrak gösterisi yaptı.

Sahil Güvenlik envanterinde 7/24 faaliyette olan 96 Deniz Mili menzilli Mobil Radarlar ve 48 Deniz Mili menzilli ASELSAN Serdar Sahil Gözetleme Radarları varken, hiç kimse Yunan Botlarını görmedim, duymadım ve bilmiyorum diyerek üç maymunu oynayamaz.

SAHİL GÜVENLİK KOMUTANLIĞI’NIN TÜRK KARASULARINDA
KAMU DÜZENİ SAĞLAMASINI KİM ENGELLİYOR?

Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın görevleri 2692 sayılı kanunun 4. Maddesinde açık ve net bir şeklide yazılıdır. Yunanistan, işgal ettiği Türk adaları ve kayalıkları ile bu adaların karasularında korsanlık, egemenlik ve bayrak gösterisi yaparken, Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı neden müdahale etmiyor? Müdahale etmeyin emri veriliyor mu, veriliyorsa kim veriyor? Böyle bir emir verilse bile emrin kanunsuz emir olduğu ve Anayasa’nın 137. Maddesine göre uygulanmayacağı, konusu suç teşkil eden emrin uygulanması halinde emri uygulayanın da sorumlu olacağı biliniyor mu?

Yunan Sahil Güvenlik Botları ve Yunan Taarruz Botlarının Türk Karasularını ihlal haberleri, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve/veya Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde neden yayınlanmıyor? Türk Karasuları, Dimitri’nin çiftliği mi?