TÜRK VATANDAŞI EKONOMİK TEHDİT ALTINDA!

Turgut ALBAŞ

Bu yazı daha önce 2007-2013/Eylül dönemleri baz alınarak Gerçek Korku Borçlar” başlığı ile yayımlanmıştır. Bugün 2008-2014/Eylül dönemleri verileri ile tekrar güncellenerek kaleme alınmıştır.2014 verilerinin Eylül ayına kadar yayımlanması bu konu ile ilgili veri tabanlarını aldığımız Türkiye Bankalar Birliği kayıtlarının o tarih itibariyle düzenlenmiş olmasından kaynaklanmaktadır.

Ancak an itibariyle korkudan öte bir “Ekonomik Tehdit” haline dönüşmüştür

AKP’nin iktidara geldiği 2002 seçimlerinden son 30 Mart Mahalli seçimlerine kadar 3 mahalli seçim, 3 Milletvekilliği seçimi ve bir de Anayasa Referandumu olmak üzere toplam 7 seçim yaşanmıştır.

Hafızamızı zorladığımızda her seçimin/referandumun öne çıkan bir gündemi vardır. Örneğin 2002 seçimlerinin sür manşeti “2001 Ekonomik Krizi” , 2010 Referandumunda “Müslüman Cumhurbaşkanı” ve 2011 seçimlerininki “Siyasilerle İlgili Kasetler.”,2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise “17-25 Aralık Yolsuzluk Operasyonları”

Ancak bütün bunların hepsinin önüne geçen/geçirilen bir başka olgu vardır. Bu olgu seçim döneminde yukarıdaki gündemlerle perdelenmekte ve ince bir siyaset ile başta iş adamları sonra da sade vatandaş nezdinde bir “Korku” aracı olarak kullanılmaktadır. Ben buna “Ekonomik Tehdit” diyorum. İktidar partisi özellikle “KOBİ” işletmelerin sahiplerinin kullandıkları, işletme kredileri, sade vatandaşı ise “Tüketici Kredileri/Konut Kredileri/Kredi Kartları Borçları ile “Ekonomik Tehdit” altında tutmaktadır.

Gerçekten böyle bir tehdit varımıdır? Öncelikle bunun rakamsal tespitlerinin yapılması gerekmektedir.

Sonra da bu tehdit unsurlarının sorumlusu kimdir? Bu durum kartopu gibi büyüyen ve her geçen gün içinden çıkılmaz hal ise mağdurlarının bu durumdan nasıl kurtulacağı tartışmasına ciddi bir şekilde başlanmalıdır.

Bu çerçevede Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) resmi web sayfasından yaralanarak konunun rakamsal boyutlarını görelim.

İhtiyaç Kredisi (*) Ve Diğer Krediler  (**)

 

 

 

2008

 

 

 

2009

 

 

 

2010

 

 

 

2011

 

 

 

2012

 

 

 

2013

 

 

 

2014

Toplam

(Milyon TL)

36.110

41.365

59.275

82.535

94.971

121.894

135.316

Kişi Başı (Bin TL)

4,5

4,8

6,0

7,7

8,3

10,0

10,35

 

Konut Kredisi

2008

2009

2010

2011

2012

2013

2014/EYLÜL

Toplam

(Milyon TL)

37.347

42.733

57.584

69.755

79.552

101.322

109.854

Kişi Başı (Bin TL)

49,0

43,9

53,2

54,5

55,4

60,03

61,0

 

  *İhtiyaç kredileri: Dayanıklı tüketim malları, yarı dayanıklı tüketim malları ile evlilik, eğitim ve sağlık için kullandırılan kredilerdir.

**Diğer krediler: İhtiyaç, konut ve taşıt kredileri kategorisinde sınıflandırılamayan kredilerdir.

ATM/POST/Banka Kartı/Kredi Kartı Sayısı (Bin)

 

2009

2010

2011

2012

2013

2014

ATM

24

28

32

36

42

45

POST

1.739

1.824

1.977

2.134

2.293

2.389

Banka Kartı

64.662

69.917

81.880

91.263

100.165

105.513

Kredi Kartı

44.393

46.956

51.361

54.342

56.835

57.005

Şimdi TBB’nin resmi web sayfasında yer alan rakamsal değerleri esas aldığımızda;

İhtiyaç kredileri(*) ve diğer kredilerde (**) 2008-2014/Eylül ayına kadar olan dönemde bütün kredi guruplarında kartopu gibi bir büyümenin olduğu görülmektedir. 2008 yılında toplamda 36.110 Milyon TL olan tutar 2014/Eylül ayı itibariyle 135.316 Milyon TL’ye yükselmiştir. Artış ise  2,75 katıdır!

Konut kredilerinde de durum çok farklı değildir 2008’de 37.347 Milyon TL olan toplam kredi tutarı 2014/Eylül  sonunda 109.854 Milyon TL’ye ulaşmıştır! Burada da artış 1,94 kata ulaşmıştır.

Kişi başı kredi tutarları da yukarıdaki resmi rakamlardan açıkça görüleceği üzere ihtiyaç kredileri ve diğer kredilerde %130, konut kredilerinde ise % 24 oranında artmıştır.

12 yıldır Türkiye’yi yöneten iktidarın yıllık enflasyon oranları üzerinden yaptığı övünmelerle yukarıdaki artışların birbiri ile ne kadar tezat teşkil ettiği ortadadır.

TBB’nin resmi rakamlarındaki parasal tutarların yanı sıra ticari hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelen ATM, Post Cihazı, Banka/Kredi Kartlarındaki artışlar da gelinen noktayı ayrıca göstermektedir. 2014 yılı sonu itibariyle Banka Kartı sayısı 105.513.000, kredi karı sayısı ise 57.005.000 adet’e ulaşmıştır.

2014 yılı itibariyle ADNKS kayıtlarına göre 15-64 yaş arasındaki aktif nüfusun 52.640.512 kişi olduğu dikkate alındığında aktif nüfusa dahil her bir kişide 2 banka kartı ve 1 adetten fazla kredi kartı olduğu görülmektedir.

Görünen şudur ki! Türkiye 12 yıldır İşvereni, sade vatandaşı ile bir “Borç Tuzağı” ‘nın içine çekilmiş ve bataklığa düşen bir insanın kımıldadıkça batmasına benzer bir durumla karşı karşıyadır.

Çözüm varmıdır? Tabi ki vardır. Bunun için ekonomik sosyal, kültürel, eğitim v.b. boyutları ile yapılacak birçok şey vardır.

Türkiye çok ivedi olarak tüketim ekonomisinden üretim ekonomisine dönmelidir!