Bilindiği üzere Artagan Projesi'nin önemi, kaçınılmaz gerekliliği ile para sistemlerinde meydana gelen dijital yeniliklerin açtığı yeniçağda, ön sırada yer alan bir ülke olmanın sağlayacağı avantajları ortaya koymak maksadıyla uluslararası kuruluşların dijital paraya dair çalışmalarını ve ülkemizde yaşanan ekonomik temelli toplumsal sorunların çözümünü konu alan makalelerden oluşan bir yazı dizisi oluşturmaya başlamıştık.
Konuyla ilgili, “Avrupa Merkez Bankası (ECB) Dijital Euro ve Artagan” başlıklı ilk yazımızda, Avrupa Merkez Bankası’nın dijital para hakkındaki çalışmalarından fikir ve ilham verici bazı alıntılar yaparak ülkemiz açısından atılması gereken adımlarda geç kalmakta olduğumuz konusu ile çözüm reçetesinin Artagan Projesi'nde olduğu minvalinde değerlendirmemizi siz kıymetli okuyucularımıza aktarmıştık¹.
“Vergi uygulamalarında sıkça karşılaşılan sahte (naylon) fatura ve Artagan" başlıklı ikinci yazımızda, Artagan projesinin kamu maliyesini ilgilendiren konulardan bir tanesi olan sahte fatura kaynaklı vergi kaybına ilişkin meydana getireceği kazanımları anlatmıştık².
Bu üçüncü yazımızda ise uluslararası bir kuruluş olan IMF’nin dijitalleşmenin getirdiği yeniliklerle ilgili geliştirmek istediği politikalara ve bazı IMF personelinin elektronik para hakkındaki tespit ve görüşlerinden alıntılara yer vereceğiz.
IMF (International Monetary Fund) kendi belgelerinde yer aldığı üzere uluslararası para sisteminin istikrarını sağlamak temel misyonuyla 1944’de Bretton Woods Konferansında kurulmuştur³. Günümüzde 190 üye4 ülkeye sahip olan bu kuruluşun üye bilgileri sayfasında gözümüze çarpan bazı ülke isimleri Avustralya, Belçika, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Japonya, Hollanda, Rusya, İsviçre, ABD olmakla birlikte Türkiye de IMF’ye üye ülkelerden birisidir.
Uluslararası para sisteminin istikrarını sağlamak misyonuyla kurulan IMF’nin para sistemindeki dijitalleşme hakkındaki Temmuz/2021 tarihli "The Rıse Of Publıc And Prıvate Dıgıtal Money-A Strategy To Contınue Delıverıng On The IMF's Mandate” (Kamu ve Özel Kesim Dijital Parasının Yükselişi – IMF’nin Görevini Yerine Getirmeye Devam Etme Stratejisi) başlıklı belgesinde; dijital para biçimlerinin benimsenmesiyle IMF’nin temel faaliyetlerinin ve çıktılarının nasıl bir gelişime uğraması gerektiğine dair öneriler yer almaktadır.
IMF elektronik paranın kaçınılmaz bir ekonomik enstrüman olduğunu kabul etmekle birlikte, kuruluş misyonunu devam ettirebilmek için dijital paraya ilişkin çok yönlü politika üretme motivasyonunu bu belgeyle ortaya koymaktadır.
Uluslararası para sisteminin sağlıklı işlemeye devam edebilmesi için dijital çağa ilişkin yeni politikalar üretmenin gerekliliğini ortaya koymak bakımından IMF’nin bu tutumu çok önemlidir.
IMF personellerinden Catalina Margulis ve Arthur Rossi tarafından kaleme alınan “Legally Speaking, is Digital Money Really Money?” başlıklı yazıda5 dünya merkez bankalarının büyük çoğunluğunun dijital para sistemine ilişkin yeterli yasal çerçeveye sahip olmadıkları ancak bununla birlikte ülkelerin dijital paralarını çıkarma yolunda hızla ilerledikleri tespiti yer almaktadır.
IMF personellerinden José Garrido ve Jan Nolte tarafından kaleme alınan “Making Electronic Money Safer in the Digital Age” başlıklı yazıda6 bankacılık sistemine erişimin yeterli olmadığı ülkelerde bile dijital para kullanımında yaşanan artış aşağıdaki grafikte gösterilmiştir.
Yukarıda yer verdiğimiz alıntılardan da görüleceği üzere dünya üzerinde kamu ve özel kesimde dijital paraya ilişkin hızlı gelişmeler, dönüşümler yaşanmaktadır. Uluslararası kuruluşlar, değişen ödeme alışkanlıklarını yeni bir çağa geçiş olarak görmekte, kendi misyonlarını devam ettirebilmek için dijitalleşmeye uyum sağlamanın yollarını aramaktadırlar. Dijitalleşmenin getireceği etkileri tüm yönleriyle analiz edecek, dijitalleşmeyi sağlıklı gerçekleştirecek ve en önemlisi para sistemlerinin istikrarı ile ekonomik egemenliği koruyacak politikalar geliştirmektedirler.
Bankacılık sistemi yok denecek kadar zayıf ülkelerde bile hızla değişen ödeme alışkanlıklarını geriden takip etmek, Türk ekonomisini herhangi bilimsel bir dayanağı olmayan ekonomik modellerle kısır siyasi polemiklerin içerisinde heba etmek, mevcut siyasi iktidarın tercihi olsa da biz İYİ Parti olarak, İYİ kadrolarımızla ve tüm teferruatıyla çalıştığımız Artagan Projesi’nin ülkemizin kalkınması ve değişen teknolojiye uyum sağlaması için anahtar konumda olduğunu yazı köşemizden bir kez daha duyuruyoruz.
Mevcut konjonktürde ülkesini seven, milli para biriminin ve merkez bankasının geleceğini önemseyen her birey dijital dönüşümün hayatımıza dahil ettiği elektronik para hakkında kamu kesimini hazırlık yapmaya, politikalar üretmeye ve çağın önde gidenlerinden olmaya zorlamalıdır. Türk Lirasının ödeme sisteminde ve finans sektöründe oynadığı rolü devam ettirebilmesini sağlamak, Türk Lirasının değerini ve parasal egemenliğini korumak ancak çağın gereklerine uygun politikalar üretmekle mümkündür. Halbuki günümüzde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası maalesef siyasi iktidarın “faiz sebeptir enflasyon sonuç” hezeyanını haklı çıkarabilmek çabasıyla Cumhuriyet kazanımlarını hoyratça harcamaktan başka bir işleve sahip değildir.
Sonuç olarak; parti organlarımızda yazılım uzmanları, ekonomistler, sosyologlar ve diğer paydaşların katılımıyla hazırlanmış olan Artagan isimli dijital ekosistemi, yarının teknolojisi olarak Türk Toplumuna sunmanın haklı gururunu yaşamaktayız.
Dijital para hakkındaki uluslararası kuruluş incelemelerimiz ve Türkiye özelinde Artagan projesinin getireceği ekonomik ve toplumsal çözümlere ilişkin makalelerimizi yayımlamaya devam edeceğiz.
1 https://www.ortakses.com/avrupa-merkez-bankasi-ecb-dijital-euro-ve-artagan-4379yy.htm
4 https://www.imf.org/en/About/executive-board/members-quotas
5 https://blogs.imf.org/2021/01/14/legally-speaking-is-digital-money-really-money/
6 https://blogs.imf.org/2021/12/14/making-electronic-money-safer-in-the-digital-age/