İYİ PARTİ kuruldu ve kitleler partiye akın etmeye başladılar. Çünkü, UMUT kuruldu. Artık, mücadele etmenin bir anlamı oluştu.
Bu çerçeve de İYİ PARTİ'ye sıcak baktıklarını söyleyen bazı solcu arkadaşlar bir süredir, bir söylemi dile getirmeye başladılar; "Efendim, ülkücülük yapmayın!"
Peki, ülkücüler, İYİ PARTİ'ye gelenlere sosyal demokrat olmayın diyor mu?
Diyelim ki, ülkücülükten bahsetmedik, bu takdirde İYİ PARTİ'nin toplumda tutma şansı var mı?
İYİ PARTİ'nin dinamosu ülkücülerdir. Bakın her yerde hızla teşkilatlanılıyor, neden? Çünkü ülkücü kitleler destek veriyor. Siz dışarıdan gelecek oyu düşünüyorsunuz.
Kendi camiasını dışlayan bir harekete başkası oy verir mi?
Kendi oğlununun adını bile dile getirmeyen babaya toplum itibar eder mi?
Bu hareket ülkücülerin omurgasıyla doğdu, omurganın olmadığı veya omurgayı vitamin ile beslemeyen vücud ayakta kalabilir mi?
Ülkücüler, Ankara, İstanbul ve Yalova'da CHP'ye oy verirken CHP'lilere sosyal demokrat olmayın dediler mi?
Ayrıca, Atatürk manevi kızına Ülkü ismini koyma dı mı?
Öte yandan, ülkücüler, altı okun devrimcilik maddesini inkar ediyor mu?
Hayır!
Sonra ne söyledik?
Burada herkes kendi kimliği ile olacak demedik mi? Eee, o zaman partiyi kuranların kimliği ne olacak? Herkes kendi kimliği ile olacak, ama ülkücülük olmayacak, bu eşyanın tabiatına ters gibi bir durum değil mi?
Ben size başka bir solcu arkadaş ile olan diyaloğumu anlatayım. Bu konuları konuştuk ve bana, aman bizler geleceğiz diye kendinizi inkar yoluna gitmeyin, çünkü bu başkaldırıyı siz yaptınız, başkalarına bu başkaldırıyı yapanlara sahip çıkmak düşer.
Çünkü o ülkücüler, kendi liderlerine karşı çıktılar. Büyük mücadele yapıp, 50 yıllık mazilerine rağmen ana gemiyi boşalttılar, millete UMUT imkanı verdiler, UMUDU inşa ettiler. Bu az şey mi?
Kuvayi milliye ruhunda birlik olunacaksa, bunu ana omurga taşıyacaktır, omurga çökerse bina da çöker.
Aklın yolu budur!